İzmir

Başbakan Yıldırım İzmir'de

22:41 23 Haziran 2017
Başbakan Yıldırım İzmir'de

Başbakan Binali Yıldırım, "Her türlü düşman Türk analarından korksun. Türk anaları 'Ya şehit olacaksın ya gazi' diyerek kınalar yakarak evlatlarını uğurladıkları sürece biz bir ölür bin diriliriz bu vatan için. Tüm terör örgütleri, tüm alçaklar şunu bilsin ki siz ne kadar kalleş olursanız biz daha fazla kardeş olacağız. Siz hain oldukça biz daha çok kahramanlar çıkaracağız." dedi.

Yıldırım, Kaya Termal Otel'deki şehit aileleri ve gazilerin katıldığı iftar organizasyonunda yaptığı konuşmada, güzelliklerle dolu ramazan ayının yardımlaşma ayı olduğunu söyledi.

Şehit ailelerinin en büyük sabır ve metanet imtihanından geçtiğini aktaran Yıldırım, "Allah sabrınızı daim etsin, şehitlerimize bu vesileyle bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Siz değerli ailelerine, yakınlarına sabır, gazilerimize de hayırlı ömürler diliyorum." dedi.

Başbakan Yıldırım, millet, bayrak, vatan ve devleti için canını feda eden şehitlerin yadigarı ailelerine sahip çıktıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

"Bu topraklar üzerinde yüz yıllardır özgür ve bağımsız bir şekilde yaşıyorsak bu her bir şehidimizin sayesindedir. Şehitlerimizin bize bıraktığı bu mübarek toprakları korumak ve her türlü düşmandan, terörden arındırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Tabii kayıplarımız oluyor, şehitlerimiz oluyor, milletçe canımız da yanıyor zaman zaman. Şehit askerlerimize Allah'tan bir kez daha rahmet diliyorum."

- Kadirşinas millet

Ülkenin bağımsızlığı, bütünlüğü için hayatını seve seve veren asker, polis, jandarma, korucu ve bütün güvenlik güçlerinin ailelerinin yanında olmayı vazife kabul ettiklerini vurgulayan Yıldırım, milletin kadirşinas olduğunu, şehidine de ailesine de vefa gösterdiğini dile getirdi. Yıldırım, şunları söyledi:

"Ateş düştüğü yakar ama bilin ki sizin evinize düşen her ateş Türkiye'nin bütün ailelerinin evine de düşmüş bir ateştir. İzmir'den Van'a, Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Mersin'e memleketin her bir tarafında yan yana, omuz omuza, birlik, beraberlik, kardeşlik anlayışı ile düşmana karşı koymuş, kanlarını ve canlarını bu güzel memleket için seve seve feda etmekten çekinmemiş şehitlerimizin bizim nezdimizde yeri gökyüzünde parlayan birer yıldızdır. İzmir Marşı ne diyor? 'İzmir'in dağlarında oturdum kaldım, şehit olanları deftere yazdım, öksüz yavruları bağrıma bastım, kader böyle imiş ey garip ana, kanım feda olsun güzel vatana'. Bu kadir bilen millet, öksüz yavruları bağrına basmayı, yüreği yanık anaların, eşlerin gözyaşını silmeyi bilmiştir. Her türlü düşman Türk analarından korksun. Türk anaları 'Ya şehit olacaksın ya gazi' diyerek kınalar yakarak evlatlarını uğurladıkları sürece biz bir ölür bin diriliriz bu vatan için. Tüm terör örgütleri, tüm alçaklar şunu bilsin ki siz ne kadar kalleş oldukça biz daha fazla kardeş olacağız. Siz hain oldukça biz daha çok kahramanlar çıkaracağız."

Güzel vatan için canları ve kanlarıyla nice destanlar yazan bir milletin evlatları olduklarına, o kahramanları unutturmayacaklarına işaret eden Yıldırım, "İzmir'in şimdilerde adı pek de hatırlanmayan önemli bir kahramanı var. Adı Yüzbaşı Şerafettin." dedi.

Yüzbaşı Şerafettin'in kurtuluş mücadelesinin en hararetli günlerinde, 9 Eylül'de İzmir'e giren süvari kıtasının komutanı olduğunu aktaran Yıldırım, 40 askerini saldırıda kaybeden Yüzbaşı Şerafettin'in yaralı olduğu halde İzmir Hükümet Konağı'na koştuğunu, düşman bayrağını indirdiğini ve yerine Türk bayrağını çektiğini hatırlattı.

Mustafa Kemal Paşa'nın Şerafettin Paşa'nın isminin yanında "İzmir" ismini de kullanmasını istediğini dile getiren Yıldırım, Kurtuluş Savaşı kahramanının soyadı olarak da "İzmir"i aldığını, kendisine İzmirliler tarafından yıllar sonra alınan evi de "Benim yaptığım bir vatan ve askerlik vazifesidir" diyerek kabul etmediğini anlattı.

Yüzbaşı Şerafettin'in 1922'de kahramanlık destanı yazdığına dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

"Yıl 2016, 15 Temmuz gecesi yine İzmir'de bir destan daha yazıldı. FETÖ'nün darbe girişiminde Urla ilçesindeki Menteş kampına getirilen ve darbe girişimi yapıldığı gece İzmir Valiliğini kuşatmak amacıyla şehir merkezine getirilmek istenen 400 Harp Okulu öğrencisini taşıyan kafile polis tarafından durdurulur. Bu Harp Okulu öğrencilerinin başındaki darbeciye asıl ağır darbeyi indiren bir genç komiserdir. Bugün de aramızda olan o genç komiser Urla İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapar, Bekir Komiser darbecileri durdurur, onların geçişine izin vermez."

(Sürecek)

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.