AK Parti Grup Başkanvekili Ünal:

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, siyasetin yalana ve iftiraya dayalı olmaması gerektiğini belirterek, "1 Kasım'da yapılan bu seçim yerli ve milli olanlarla yerli ve milli olmayanların mücadelesidir" dedi.

Ünal, beraberindeki AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil, AK Parti Milletvekili adayı Oğuzkan Güzel, AK Parti İl Başkan Vekili Ahmet Güngör ve İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Kılıç ile partisinin Elbistan ve Afşin ilçe teşkilatlarını ziyaret edip vatandaşlarla bayramlaştı.

Partisinin Afşin İlçe Teşkilatında konuşan Ünal, siyasetin yalana ve iftiraya dayalı olmaması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yerli ve milli" sözünü hatırlatan Ünal, "Bunların yerlilikten ve millilikten ne anladıklarını gazete manşetlerinde gördük. Bunların yerlilikten ve millilikten anladıkları ırkçılık ve faşizm. İnsanları etnik kimliklerine göre tasnif ettikleri zaman bunu yerlilik zannediyorlar. Halbuki, yerlilik ve millilik hangi inançtan olursanız olun, hangi etnik kimlikten olursanız olun, bu toprağa, bu bayrağa, bu vatana, bu ülkeye ve devlete aşkla bağlı olmaktır. Bayrağı canı gibi mukaddes bilmektir. Çünkü vatan sevgisi imandandır" diye konuştu.

Ünal, bir adamın, vatanını sevmiyorsa, aleyhine uluslararası işbirliklerine giriyorsa ve bir adam kendi ülkesindeki iktidar devrilsin de "ülke yanmış, yıkılmış umurumda değil" diyorsa o adamın yerli ve milli olmadığına işaret etti.

- "Devlet, Devlet Bey'den önemlidir"

Ünal, 1 Kasım'da yapılacak seçimin önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Bu seçim yerli ve milli olanlarla yerli ve milli olmayanların mücadelesidir. Tuğrul Türkeş 'Devlet, Devlet Bey'den önemlidir' dedi. Türkeş konuşmasında, 'Devlet, beni göreve çağırıyorsa ben o göreve giderim. Beni AK Parti göreve çağırmıyor, beni Anayasa göreve çağırıyor' dedi ama ne yaptılar, partisinden ihraç ettiler. Devlet söz konusu olduğunda, birliğimiz, beraberliğimiz, toprak, vatan ve bayrak söz konusu olduğunda yerlilik ve millilik ön plana çıkar."

Ünal, Elbistan İlçe Teşkilatındaki konuşmasında ise 7 Haziran'dan sonra "Ülkede siyaset güçlü bir şekilde kendisini tahkim etmezse bütün güçler harekete geçiyor hem içeride hem dışarıda siyaset zayıfladığı anda bütün güçler harekete geçiyor" fotoğrafını net bir şekilde gördüklerini kaydetti.

Ünal, 20 Temmuz'da PKK, DEAŞ ve DHKP-C'nin birlikte başlattığı Türkiye'yi istikrarsızlaştırma sürecini, devletin güçlü bir şekilde karşı koyarak püskürttüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu ne sayede oldu? Tek başına iktidar olmasa bile yüzde 41 oy oranı ile siyasetin merkezini AK Parti'nin güçlü bir şekilde tutuyor olması sayesinde oldu. Siyaset zayıfladığı zaman bürokratın eli imzaya gitmez. Siyaset zayıfladığı zaman bürokrat risk almaz, karar vermez. 7 Haziran'dan sonra biz neyi gördük? Siyasetin zayıflaması, siyasetin tek başına güçlü bir iktidar çıkartmamasının aslında hepimizin güvenliğini, ekmeğini nasıl tehlikeye attığını net bir şekilde gördük."