Hayatlarını engelli çocuklarına adadılar

İSMAİL HAKKI DEMİR - Kahramanmaraş'taki çadır kentte yaşayan Suriyeli 2 anne, ülkelerindeki iç savaşın acısını yüreklerine gömerek hayatlarını engelli çocuklarına adadı.

Suriye'de 2011'de başlayan çatışmalar nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca kişi de komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Suriye toprakları bugün acı ve gözyaşının merkezi haline geldi. Yetim çocuklar, eşini kaybetmiş kadınlar veya evladından haber alamayan annelerin anlattığı hüzünlü hikayeler ise Suriye'deki yürek burkan dramı gözler önüne seriyor.

Savaştan en çok etkilenenlerin başında gelen Suriyeli anneler aynı zamanda yeni bir yuva kurmanın ve çocuklarına iyi bir gelecek sunmanın da mücadelesini veriyor. Kiminin çocuğu savaşta yaralanmış ya da hayatını kaybetmiş, kimininki de engelli...

Yaşadıkları acıları yüreklerine gömen Suriyeli anneler, zamanlarının büyük bölümünü çocuklarıyla geçiriyor. Kahramanmaraş'taki çadır kentte yaşayan 8 çocuk annesi 39 yaşındaki Fattum Şellar ve 5 çocuk annesi Soysen Kerkut da çocuğu engelli olan kadınlardan sadece ikisi.

Halepli Fattum Şellar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 çocuğundan 3 yaşındaki Recep ve 6 yaşındaki Mahmud Abdulkerim'in engelli olduğunu söyledi.

Suriye'den 3 yıl önce Kahramanmaraş'a gelerek çadır kente yerleştiklerini dile getiren Şellar, herkes gibi kendilerinin de evlerinin yıkıldığını, çocuklarını da alarak eşiyle Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.

- "Annelere sabır diliyorum"

Türkiye'ye geldiklerinde bir çocuğuna da hamile olduğunu ifade eden Şellar, şunları kaydetti:

"Oğlum Recep burada dünyaya geldi. Şimdi 3 yaşında ama o felçli dünyaya geldi. 6 yaşındaki oğlum da felçli. Suriye'de anne olmak çok zor. Çocuklarımın hiç birini birinden ayırmıyorum çünkü ben bir anneyim ama 2 engelli oğlumla daha fazla uğraşıyorum. Düşünün bir tarafta savaş var. Her gün anneler ve çocuklar ölüyor. Bu acıya kim nasıl dayanıyor bilmiyorum. Evet yine söylüyorum ben bir anneyim ve savaş, acı, gözyaşı ve 2 engelli çocuk. Allah'tan bütün annelere sabır diliyorum."

Anneler Günü'nün kendisi için bir şey ifade etmediğini dile getiren Şellar, "Çünkü Suriye'de hergün anneler ölüyor. Ya annelerin gözünün önünde çocukları ölüyor ya da çocukların gözünün önünde anneler ölüyor." dedi.

Türkiye'ye komşu oldukları için Allah'a dua ettiğini belirten Şellar, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettar olduklarını ifade ederek, "Eğer o (Recep Tayyip Erdoğan) olmasaydı bizim halimiz nice olurdu. Suriye'de yaşanan bütün acılara rağmen annelere ülkesini açan Erdoğan'a bu dünyada ve öbür dünyada duacıyız. Çocuğumun tedavileri burada devam ediyor. İnşallah Allah'ın izniyle şifa buluruz." şeklinde konuştu.

- "Annelik çok zor"

Bayırbucak Türkmenlerinden Soysen Kerkut ise 13 yaşındaki oğlu Hüseyin Şireyki'nin otizimle mücadele ettiğini söyledi.

Türkiye'ye 4 yıl önce geldiğini ifade eden Kerkut, "Her şey burada iyi. Recep Tayyip Erdoğan'dan Allah razı olsun, Allah ömrünü uzun eylesin." dedi.

13 yaşındaki oğlunun otistik olduğunu dile getiren Kerkut, tek isteğinin evladını engelli okuluna göndermek olduğunu söyledi.

Savaşta yakınlarından 6 kişinin yaşamını yitirdiğini anlatan Kerkut, "Bunun acısını yaşıyoruz. Savaşın acısını yaşıyoruz. Birde engelli oğlum olduğu için bir anne olarak zor durumdayım. Annelik çok zor. Bir engelli çocuğun da olursa çok zor. Bunun üstünde de bir savaş var çok zor oluyor. Allah yardımcımız olsun. Şehit annelerinin durumu da çok zor. 6 sene olmuş bu savaş bitmedi. Sonu ne olacak bilmiyoruz." diye konuştu.