Kahramanmaraş

Esed rejiminin kimyasal silah saldırısı

14:24 05 Nisan 2017
Esed rejiminin kimyasal silah saldırısı

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal silah saldırısına ilişkin, "Reyhanlı'da hastanemize getirildi yaralılar, orada tedavi ediliyorlar. Tabii ki çok teknik şartlar gerekiyor çünkü kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlarla yapılan faaliyetlerin hem başkalarına sirayet etmesi bakımından hem onların tedavileri bakımından. 3 kişi ölü. Bunlardan bir tanesinin otopsisine ben talimat verdim. Dünya Sağlık Örgütünün ya da af örgütlerinin de otopsiye katılmasını istedim." dedi.

Kaynak, temasları çerçevesinde kente gelişinde, Kahramanmaraş Havalimanı'nda AA muhabirine, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve aralarında çocukların da bulunduğu 100'den fazla kişinin öldüğü kimyasal silah saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kimyasal silah saldırısının "insanlık, vicdan ve insaf dışı bir hadise" olduğunun altını çizen Kaynak, "Bu, hayvana bile yapılmaz. Yasaklanmış bombalar, kimyasal bombalar. Büyük devletler, Irak'ta Saddam'ın kimyasal silahları var diye Irak'ı işgal etmişlerdi ama maalesef dünya buraya duyarsız." diye konuştu.

İdlib'deki saldırının ardından yaralıların bir kısmının Hatay'ın Reyhanlı ilçesine getirildiğini hatırlatan Kaynak, şunları kaydetti:

"Reyhanlı'da hastanemize getirildi yaralılar, orada tedavi ediliyorlar. Tabii ki çok teknik şartlar gerekiyor çünkü kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlarla yapılan faaliyetlerin hem başkalarına sirayet etmesi bakımından hem onların tedavileri bakımından. 3 kişi ölü. Bunlardan bir tanesinin otopsisine ben talimat verdim. Dünya Sağlık Örgütünün ya da af örgütlerinin de otopsiye katılmasını istedim çünkü maalesef Amerika Birleşik Devletleri bunu bir sarin gazi saldırısı olarak yorumluyor. Sarin gazı da olsa o da bir kimyasal silahtır ama en insafsız silah, klor gazıdır. Akciğerleri falan mahveden, bütün değdiği yeri mahveden bir gazdır."

- "Büyük devletlerin çözüm için gayret sarf etmediği bir hadise"

Bir yandan yaralıları Hatay'da tedavi ederken bir yandan da konuyu dünya gündemine getirdiklerini aktaran Kaynak, şöyle devam etti:

"Dışişleri Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığımız, biz bir yandan da yeni bir tehlikeye maruz kalmasınlar diye ne yapabiliriz, Türkiye'ye almadan ama kendi içerisinde güvenli bölgeler oluşturabilir miyiz diye bugün sabahtan itibaren bu çalışmaları yaptık. Biz insanlık görevimizi yapacağız. Netice itibarıyla insan, çocuk. Bir kısım görüntüler var. O görüntüleri sonuna kadar izleyebilmek mümkün değil. Bu kadar vahşice, can çekişen çocuk görüntüleri çok üzücü. 20. yüzyıla yakışmayan bir Nazi kafası bu. Maalesef büyük devletlerin duyarsız kaldığı, çözüm için gayret sarf etmediği bir hadise. Tabii bunun en önemli olumsuz neticesi de şu olabilir; Astana'da başlayan, muhalefetle Suriye rejiminin dolaylı olarak bir masa etrafında olduğu ve orada kalıcı barışın, en azından ateşkesi kalıcı ve derinleştirici çalışmaların da maalesef sonunu getirebilir. Çünkü güven olmadan insanlar bir mutabakata varamazlar. Siz bir yandan ateşkes ilan edeceksiniz, bir yandan da en vahşi kimyasal silahla saldıracaksınız. Bir zalim diktatör maalesef bir ülkede binlerce yıllık geçmişi olan binlerce yıldan beri bir medeniyetin kökleştiği bir ülkeyi maalesef bu hale getirdi."

Türkiye'nin ve Türk milletinin oradaki kardeşlerinin, mazlumların yanında olacağını dile getiren Kaynak, saldırının dünyada görünür hale gelmesi için diplomatik çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı. Kaynak, "Otopsisinde dünyanın bağımsız uluslararası kuruluşlarının, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının bulunmasını talimatlandırdım, ona bir bakacağız. Yeni saldırı tehlikesi karşısında da hangi tedbirleri alabiliriz, kendi toprakları içerisinde onunla ilgili çalışıyoruz." dedi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.