Adliye ve cezaevi personeli "tarakçı"lar ile fişlenmiş

MEHMET ÇETİN - Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası hazırlanan iddianamede, örgütün, tüm adliye ve cezaevi personeline ilişkin bilgileri "tarak" adı verilen veri tabanında topladığı, "tarakçı" diye adlandırılan FETÖ üyelerince elde edilip bölge sorumlularına iletilen bu bilgilere göre tayin, atama ve benzeri işlemlerin yapıldığı tespit edildi.

Karaman Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgütün adliye ve cezaevi yapılanmasına da değinildi.

Örgüt yapılanması kapsamında söz konusu kurumlara memur olarak yerleştirilen elemanlar vasıtasıyla gerek yapılanma içerisinde bulunmayanlar gerekse örgütsel faaliyet kapsamında kullanılmak üzere bilgi ve belge teminine çalışıldığı vurgulanan iddianamede, kurumda görev alan örgüt üyelerinin kendilerinden olmayanlara mobbing (bezdiri) uyguladığı anlatıldı.

İddianamede, örgüt içerisindeki kişilerin verdiği himmet ve gösterdiği hizmete göre ödüllendirme veya terfinin söz konusu olduğu belirtilerek, "Nitekim örgüt üyelerinin görev yaptıkları kurumlarda kilit tabir edilen önemli görevlere getirildiği, genel yapılanma şekline bakıldığında özelikle cezaevi personel yapılanması içerisinde örgüt üyelerinin mektup okuma, telefon dinleme, eğitim, idari işler, personel, cezaevi müdür sekreterliği gibi önemli birimlere getirildiği tespit edilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Adliye ve cezaevi personeli içindeki yapılanmada yer alanların, bağlılık ve kişisel özellikleri de göz önünde bulundurularak Ankara gibi önemli ve merkez konumdaki yerlere gönderilmeleri için FETÖ sorumlularının köprü işlevi gördüğüne dikkati çekilen iddianamede, bu kişilerin gittikleri ve yeni görev aldıkları merkezlerde de oradaki bölge sorumluları ile irtibat kurdurularak örgüt mensuplarıyla birlikteliklerinin sağlandığı bildirildi.

- Personele ait bilgiler veri tabanına yüklendi

Karaman Adliyesi ve Cezaevi personeli içerisindeki örgüt yapılanmasının Konya iline bağlı olduğu aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Karaman yapılanmasının imam konumundaki örgüt üyeleri doğrudan İç Anadolu adliye ve cezaevi personel yapılanması sorumlusu olarak hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturması devam eden 'Enes' kod adlı kişiye bağlıdır. Sohbet adı altında yapılan örgüt toplantılarında örgüte mali gelir olarak toplanan himmet ve kurban paralarıyla, örgütün görevlendirdiği 'tarakçı' tabir edilen örgüt üyesi şüpheliler tarafından tüm personel hakkında toplanan ve günlük şeklinde tutulan fişlemeler, veri tabanı şeklindeki 'tarak' programına işlenmek üzere yine 'tarakçı'lar tarafından veri akışının il yapılanması sorumluları aracılığıyla İç Anadolu bölge sorumlusuna aktarılmıştır. Bölge sorumlusu tarafından, elde edilen tarak bilgileri bilgisayar ortamına girilmiş ayrıca bölgeye bağlı diğer cezaevi ve adliye personeline ait bilgiler de veri tabanına yüklenmiştir."

İddianamede ifadesine yer verilen bir sanık, tarak grubunda yer alanların, personelin FETÖ'ye yakın olup olmadığı, bağlı bulunduğu cemaat, siyasi görüşü, örgüte kazandırılıp kazandırılamayacağına ilişkin bilgileri not aldığını anlattı.

- Kendilerinden olmayanların önemli görevlere gelmesi engellendi

Adliye ve cezaevi personelinin bu kayıtlarla adeta fişlendiğine işaret eden sanık, "Adliyedeki tüm personelin, hakim ve savcı dahil A'dan Z'ye ismi yazılarak tarak programına kaydedilmesi istendi. Bu işi yapmak istemediğimi söyleyince, bunun önemli bir iş olduğu, örneğin bir hakim veya savcı ya da katip, müdürlük sınavına girerken, yani personelin üst düzey bir göreve gelmesi aşamasında kendilerinden olmayan kişilerin o görevlere gelmemesi için ileride yapılması muhtemel mülakat veya kurul huzurunda bu notlardan faydalanılarak o kişi ile ilgili olumsuz hususların gündeme getirileceği ve bu kayıtların tutulması gerektiği söylendi." ifadelerini kullandı.

Zanlıların toplantılarda dikkati çekmemek için sık sık ev değiştirdiği, araçlarını evden uzağa park ettikleri, dinlemeye karşı önlem olarak cep telefonlarını çalan bir radyonun yanı veya çaydanlık içine bıraktıkları vurgulanan iddianamede, bu toplantılara giderken "Okey oynamaya gidiyoruz." demek için yanlarında okey takımı götürdükleri belirtildi.