9. Uluslararası Sürdürülebilir Enerji ve Çevre Koruma Konferansı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven, "Her ülkenin çevreye ve insana zarar vermeden gelecek nesillere daha temiz daha yaşanabilir bir dünya bırakabilecek şekilde kendi enerjisini kendisinin sağlayabileceği duruma gelmesi halinde, en azından savaşların önemli bir kısmının biteceğini düşünüyorum." dedi.

Güven, ERÜ Mühendislik Fakültesinin ev sahipliğinde Sabancı Kültür Merkezinde düzenlenen 9. Uluslararası Sürdürülebilir Enerji ve Çevre Koruma Konferansının (SEEP) açılışında yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerjinin çok önemli bir konu olduğunu belirtti.

Dünyada bugün yaşanan karışıklık ve savaşların büyük bir kısmının altında enerji kaynaklarına sahip olma isteğinin yattığını ifade eden Güven, "Gerek devletler bazında gerekse çeşitli terör örgütleri bazında herkes bu kaynakların başını tutmaya çalışıyor. Kaynakların yoğun olarak bulunduğu veya kaynakların aktarım yolu üzerinde bulunan, ülkemiz gibi ülkeler de bu karışıklıklardan maalesef nasibini alıyor. Ortadoğu'da asırlardır yaşanan karışıklığın sebeplerinden birisi bu zenginliklere ya da enerji kaynaklarına sahip olmak." diye konuştu.

Güven, enerji kaynaklarına sahip olmak veya yönetebiliyor olmanın, dünyada büyük güç olma, zengin olma ve dünyayı yönetme anlamına geldiğini belirterek, "Her ülkenin çevreye ve insana zarar vermeden gelecek nesillere daha temiz daha yaşanabilir bir dünya bırakabilecek şekilde kendi enerjisini kendisinin sağlayabileceği duruma gelmesi halinde, en azından savaşların önemli bir kısmının biteceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Güven, teknoloji geliştikçe enerjiye bağımlılığın arttığına dikkati çekerek, hiçbir ülkenin dışa bağımlı olmadığı, kendi enerjisini kendisinin ürettiği en azından bu nedenle savaşların çıkmadığı bir dünyaya kavuşmayı ümit ettiğini kaydetti.

ERÜ Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Akansu ise konferans için 10 Temmuz'a kadar 268 başvuru yapılmasına rağmen tam metin bildiri gönderiminin 126'da kalmasının üzücü bir durum olduğunu belirtti.

Bunun nedenin terör olduğunu belirten Akansu, "Ülkemizde yaşanan istenmeyen olaylar sadece barışı değil, bilimi de olumsuz yönde etkiliyor. Terör insanların yanında bilimi de öldürüyor." dedi.

Akansu, sert kömür, linyit, asfaltit, doğalgaz, petrol, bitümlü şist gibi yenilenebilir olmayan enerji kaynaklarının kullanılmasının Türkiye'de hava kirliliğini büyük bir çevresel etki haline getirdiğini vurgulayarak, bu kaynakların yanmasının yüksek oranda kükürtdioksit, karbondioksit ve azot oksit emisyonlarına neden olduğunu, araştırmacıların bu zararlı etkileri ortadan kaldırmak ve yenilenebilir enerji kullanımını geliştirmek için çalıştıklarını anlattı.

Konuşmaların ardından, konferansa katkılarından dolayı bazı kişi ve kuruluşlara plaket verildi.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 27 ülkeden bilim insanlarının yer aldığı ve 3 gün sürecek konferansta, enerji verimliliği, sürdürülebilir enerji, radyasyon, biyoyakıtlar, enerji depolama, yakıt pilleri, hidrojen teknolojisi, su yönetimi ve çevre koruma konuları detaylı şekilde ele alınacak.