"İnsanlık adına hangi ödül varsa Kilis'e verilmeli"

RIDVAN KORKULUTAŞ - Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, "Sadece Nobel Barış Ödülü’nün değil insanlık, hümanizm ve fedakarlık adına hangi ödüller varsa tamamının Kilis’e verilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Kara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün'ün, Kilis'e Nobel Barış Ödülü için başvuruda bulunduğunu anımsattı.

Kentin kendi nüfusundan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığını belirten Kara, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir fedakarlığın olmadığını söyledi.

Şu anda şehirde kayıtlı 125 bin 700 Suriyeli'nin bulunduğunu belirten Kara şöyle konuştu:

"Nüfusumuzun 90 bin olduğunu düşündüğünüzde bizim yaptığımız fedakarlığın önemi ortaya çıkmış oluyor. Onları 5 yıldır ağırlıyoruz ve caddemizi, sokağımızı, havamızı, ekmeğimizi, evimizi paylaşıyoruz. Buna rağmen herhangi bir toplumsal olay meydana gelmemesi ise misafirperverliğimizi gösteriyor. Şunu çok net bir şekilde söylüyorum, nüfusumuzdan fazla mülteci olmasına rağmen şehrimizde Türkiye ve Avrupa'nın ortalamasının altında asayiş olayı oldu. Dolayısıyla Kilis, Londra ve Paris’ten daha güvenli bir kent, bu nedenle bunun bir manevi karşılığının olması gerekiyor."

Kara, Kilis'in dünyaya fedakarlık örneği olduğunu ifade etti.

Tarihe not düşme ve bu misafirperverliği gösterebilme adına Nobel'e aday olduklarını vurgulayan Kara, "Sadece Nobel Barış Ödülü'nün değil insanlık, hümanizm ve fedakarlık adına hangi ödüller varsa tamamının Kilis’e verilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Kilis halkının kendilerini sığınmacıların yerine koyduğunu belirten Kara, Avrupa'nın ise olaya din ve dil algısıyla yaklaştığını söyledi.

Kara, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara yönelik "açık kapı" politikası uyguladığını anımsattı.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yetkililerinin "Türkiye kapılarını açsın" çağrısını esefle kınadığını aktaran Kara, şunları kaydetti:

"Gerçekten bize haksızlık yapıyorlar. Avrupa bize 'kapılarınızı açın' diyor. Tamam açalım. Biz buna varız ancak sadece Öncüpınar Sınır Kapısı'nı değil aynı zamanda Edirne kapısını da açalım. Yani Avrupa'ya açılan kapıyı da açalım. Buradan Avrupa gitmek isteyenlerin tüm masraflarını karşılarız. Gitmek isteyenleri biz Avrupa’ya götürelim kalmak isteyenleri de burada misafir edelim, bu şekilde olursa biz her şekilde gelen insanları almaya hazırız."