Suriyeli öksüz kardeşler, yaralarını Türkiye'de sarıyor

İZZET MAZI - Ülkelerinde yaşanan iç savaşta evlerine bomba isabet etmesi sonucu annelerini ve kuzenlerini kaybeden, kendileri de ağır yaralanan Suriyeli Abdo kardeşler, tedavi gördükleri Kilis'te acılarını dindirmeye çalışıyor.

Suriye'deki iç savaş nedeniyle binlerce insan yaşamını yitirirken, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan milyonlarca kişi de yurtlarını terk edip aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çeşitli ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Kilis'e yerleşen Suriyelilerin sayısı ise 120 bine ulaştı.

Hem vücutları hem de yüreklerindeki yaraları sarmaya çalışan Suriyeliler, sığındıkları yerlerde kendilerine uzatılan şefkat eli sayesinde hayata tutunuyor.

Fatma Sena (5), Abdullatif Muhammed (8) ile Kerem Abdo (10) kardeşler de savaşın mağdurları arasında yer alıyor.

Uğradıkları saldırı sonucu annelerini kaybeden ve babaanneleri tarafından ağır yaralı olarak Türkiye'ye getirilen kardeşler, Kilis Devlet Hastanesinde gördükleri tedaviyle yeniden yaşama tutundu.

Abdo kardeşler, vücutlarındaki yaraların sarıldığı Kilis'te, şimdi hem annelerini kaybetmenin acısını dindirmeye hem de savaşın korkularını silmeye çalışıyor.

Kerem Abdo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşleri ve kuzeniyle evde oyun oynadıkları sırada bombardımana maruz kaldıklarını söyledi.

Annesinin bu sırada yemek yaptığını belirten Abdo, şöyle konuştu:

"Uçak sesi geldi. Annem bize saklanmamızı söyledi. Sonra kuzenim bombanın nereye düşeceğini merak ettiği için bahçeye çıktı, annem de onu almaya gitti. Daha sonra bomba onların üstüne düştü. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Bayılmışım. Uyandığımda her yerde duman ve toprak vardı. Artık evimiz yoktu. Her yer taştı. Nasıl çıkacağımı bilemiyordum. Bir anda sesler geldi. Duvarı kırıyorlardı. Birileri gelip beni çıkardı."

Savaşın stresini üzerinden atamadığını anlatan Abdo, "Duyduğum her uçak sesiyle irkiliyorum ama burada kendimi güvende hissediyorum." dedi.

Abdullatif Muhammet Abdo ise kuzeni ve annesinin, gözlerinin önünde hayatını kaybettiğini dile getirdi.

Abdo, "Annemin üzerinde çok büyük bir taş vardı. Kapıdan çıkmaya çalıştım ama kapının üzerinde de taşlar vardı, çıkamadım. Sonrasını hatırlamıyorum. Her yerim kan içindeydi. Elimi sürekli duvara siliyordum, korkuyordum. Sonra birisi geldi, beni çıkardı." ifadelerini kullandı.

- "Gelinim 6 aylık hamileydi"

Babaanne Sena Hacrabi de iç savaşın başladığı dönemlerde Türkiye'ye gelen oğlu, eşi ve çocuklarının, daha sonra özledikleri için ülkelerine döndüğünü anlattı.

Hacrabi, şunları kaydetti:

"6 ay önce uçaklardan atılan bombalar nedeniyle evlerinin büyük bölümü yıkıldı. Olayda 6 aylık hamile gelinim hayatını kaybetti ve torunlarım ağır yaralandı. Daha sonra oğlumu aradım, çocukları buraya getirmek istediğimi söyledim. Çocukları almaya gittim. Oğluma 'Gel Türkiye'ye gidelim' dedim, gelmek istemedi. Sonradan DAEŞ tarafından tutuklandığını öğrendim ve bir daha da ondan haber alamadım. Şu anda yaşıyor mu yoksa yaşamıyor mu bilmiyorum. Bazıları üzerine bomba düştüğünü söylüyor, bazıları DAEŞ tarafından hapse atıldığını."

Türkiye'de kendilerine verilen hizmetlerden memnun olduklarını vurgulayan Hacrabi, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yetkililere teşekkür etti.