Risale-i Nur ilk kez devlet eliyle basıldı

Üçüncüsü Ayasofya’dır. Bediüzzaman 1911'de Şam’da Emevi Camii’ndeki ünlü hutbesinde (Hutbe-i Şamiye) İslam dünyasına musallat olan İslam Alemini saran zülumatın dağılacağı müjdesini vererek “Yetmiş birde (1950-51) fecr-i sâdıkı başladı veya başlayacak. Eğer bu fecr-i kâzip de olsa, otuz-kırk (1981 ve 1991) sene sonra fecr-i sâdık çıkacak” der. Bütün Nur talebelerinin bildiği fecr-i sadık’ın 3 şartı var: 1-Ezan-ı Muhammedi’nin aslı gibi okunması, 2- Diyanet’in Risale-i Nur’u neşri 3.-Ayasofya’nın Camiye dönüşmesi. Birincisi şehit Başvekil Menderes, ikincisini Tayyip Erdoğan ile hayat buldu. Kaldı üçüncüsü. Üçüncüsü (inşallah bu yıl) için Hacı bayram Veli’nin de bir müjdesi var. Şimdi gizli kalsın. Ahirzaman’ın önemli hizmeti Risale-i Nur ve talebelerine aittir. (Diğer cemaatleri inkar ve küçümseme yok. Hepsi büyük ağacın dallarıdır) O zat ise kişi değil şahs-i manevidir. O da hizmetini icra ediyor.

Çok Yerinde Bir Davranış. Risale-i Nur'un Takke tamış Ağlayan Şeytanların istismarından kurtulması için devletin,milletin hakikatlerini incitmeden,insanların vatandaşın tepkilerini ölçerek katkıda bulunması elzemdir.

badem ismet ihvana,. esselam, keşke öteki 2 şartı da yazsaydın..beklenen zatın 3 önemli görevi ve kuvveti olacak der üstad...bence beklenen zat zaten geldi..gücü ve kuvveti de var allah için.hitabeti,korkusuzluğu,cesareti,dürüstlüğü ve güvenilirliği ile üstadın işaret ettiği zat halen başımızda..allah onu korusun.

ALİMLERDEN YARARLANI ALLAH SEVER.. Yazandan ve bizlere kazandıaranlardan Allah razı olsun.Bize düşen gönül gözü ile okumaktır.Anlamaktır.Anlatmaktır.

RİSALE'İ NURA İHTİYAÇ. Savcı iddianamesinde diyor ki: "Said Nursî eserleriyle üniversite gençlerini zehirlemiştir." Biz de buna mukabil deriz ki: "Eğer Risale-i Nur bir zehir ise, bizim bu zehirlere tonlarla, binlerce kilo ihtiyacımız vardır. Eğer çoklukla olduğu yeri biliyorsa, bize tayyarelerle sevk etsin."