Ahmet Kabaklı'nın yeni eseri: Bu Dünyadan Kimler Geçti

Çarşamba Sohbetlerinin başlatıcısı, gazeteci ve yazar Şeyhülmuharrirîn Ahmetli Kabaklı vefatının 13. yılında yeni bir kitabı da yayımlanarak anılıyor.

Ahmet Kabaklı'nın yeni eseri: Bu Dünyadan Kimler Geçti
Ahmet Kabaklı'nın yeni eseri: Bu Dünyadan Kimler Geçti
GİRİŞ 05.02.2014 14:54 GÜNCELLEME 05.02.2014 14:57

1.300 yıllık edebiyat tarihimizi beş ciltlik "Türk Edebiyatı" kitabında özetleyen, yeri doldurulmaz değerimiz Ahmet Kabaklı'yı 8 Şubat 2001'de kaybettik. Fakat okurları onu kalplerinde ve kurduğu vakıf da eserleriyle yaşatıyor.

Şeyhülmuharrirîn Ahmetli Kabaklı'nın Türk Edebiyatı dergisi ile uzun yıllar köşe yazarlığı yaptığı Tercüman gazetesinde çıkan bazı yazılarından oluşan özlü bir eser yayınlandı. "Bu Dünyadan Kimler Geçti" başlığını taşıyan eser edebiyat, kültür ve sanat dünyamızın önemli simalarının resmî geçidi niteliği taşıyor.

Bütün arşivimi yakacağım! 

Yirmi sekiz kıymetimizi Ahmet Kabaklı bize veciz bir şekilde öyle güzel tanıtıyor ki, kendisiyle adeta bir edebiyat seyahatine çıkıyoruz. Fikir, sanat, kültür ve edebiyat âleminde tadına doyum olmaz bir gezinti yapıyoruz.

Kendisinin lisedeyken hocası olmuş, ardından samimi dostu hâline gelmiş Cemil Meriç'i Kabaklı'dan dinlemek insana başka fikir ve hayal ufukları açıyor.

Benim dinim ne ümittir, ne korku/Allah'ıma sevdiğimden taparım diyen Ziya Gökalp'in bilinmedik yönlerini bu kitapta okuyoruz.

İnsanların kadir kıymet bilmezliğini, yetkililerin kendisine sahip çıkmamasını görerek ve bu tutuma isyan ederek Ahmet Kabaklı'ya şöyle seslendiğini hâlâ duyar gibiyiz o bir daha eşi gelmez insanın:

"Seni de davet edeceğim. Bugüne kadar bütün ömrümce topladığım evrakı, vesikaları, resimleri, gün görmemiş yazıları toplayacağım, bahçede bir yığın yapacağım, bir kibrit çakacağım, hep birlikte yakıp seyrine bakarız." Kimdi o kalbi kırık insan tahmin edebildiniz mi? İğneyle kuyu kazarcasına neredeyse semt semt, sokak sokak, taş taş şehri kayda geçirmek için İstanbul Ansiklopedisi'ni yazan, fakat imkânsızlıktan maalesef bitiremeyen canlı arşiv Reşat Ekrem Koçu. 

Katillerin, canilerin arasındayım… 

"Ben de, inadına böyle acı baharı severim. Açılan, saçılan, bayılan sıcak Mayıs baharını değil. Titreyen, titreten genç baharı... Çiçekler açılmak üzere olacak. Dallar yeşillenmek üzere… Yazla kışın çekişmesi, hırçın bahar" diyerek baharın güzelliklerini yansıtan, içinde hiç güz olamamışçasına hep baharı yaşatmaya çalışan bir dâvâ adamı ile karşılaşacaksınız. Ahmet Kabaklı'ya Aziz arkadaşım diye Konya hapishanesinden uzun bir mektup gönderecek ve mektubunun bir yerinde şöyle diyecek:

Sevgili arkadaşım, ben bildiğin gibi hapishanedeyim. Demir kapıların, kalın yapıların arkasında, 600 mahkûmun arasındayım. Katillerin, canilerin, hırsızların içinde… Sakın bu korkunç kelimelerden ürkmeyesin! Zira mahkûmlar içinde o kadar iyi insanlar var ki… Şaşarsın!...

Kim olduğunu bu sefer tabiî tahmin ettiniz: Osman Yüksel Serdengeçti.

Ayrıca Namık Kemal, Yahya Kemal, Süleyman Nazif, Ârif Nihat Asya, Peyami Safa, Necip Fazıl, Ahmet Muhip Dranas gibi daha onlarca isim…

Okul öğrencilerinden tutun da her yaştan okuyucunun zevkle ve heyecanla sayfalarını çevireceği bu eser, şu vefat yıldönümünde Ahmet Kabaklı'dan sevenlerine ve de edebiyat severlere ne güzel bir hediye!

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
1. Lig'de play-off tarihleri açıklandı
Ebu Ubeyde’nin konuşmasının tamamını yayınlıyoruz... Bütün dünyaya duyurdu:Hazırlanıyoruz!