‘Son röportajlar ölümsüz olmalı’
Erol Günaydın, Nejat Uygur, Savaş Ay gibi isimlerle yaptığı röportajları bir araya getiren Hülya Okur, şimdiye dek 300 isimle konuştu.
Aralarında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Erol Günaydın, Nejat Uygur, Toktamış Ateş, Savaş Ay ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun olduğu farklı kesimlerden isimlerle röportajlar yapan ve bunları ‘Ölmeden Az Önce’ isimli Kitapta bir araya getiren gazeteci Hülya Okur bugüne dek 300’den fazla isimle konuştu. Röportaj kariyerine ilk kez Turgut Özakman ile 2006’da yaptığı söyleşiyle başlayan Okur, yeni kitabını anlattı.
-Gazeteciliğe nasıl başladınız?
Röportaj yazarlığı, köşe yazarlığının en tepe noktası gibi göründü bana, oraya gözümü diktim ama zaten içsel yolculuğum da beni oraya götürecekti; çünkü insanların yaşam süreçleri ilgi alanlarımın başında geldi, birinin yaşam öyküsünü dinlemek çocukken bile beni cezbederdi. Yazma fiilini okumaktan önce tanıdım, okumaktan çok sevdim sanki...
-Bilgi Yayınevi’nden çıkan ‘Ölmeden Az Önce’ projesi nasıl doğdu?
Hayatlarını kaybedenlerle daha önce yaptığım röportajları, son röportaj olarak yayımladığımı fark ettim ve bunları bir kitapta toplayarak ‘son’ olmaktan çıkarılmasını, ölümsüzleşmesi gerekliliğine inandım.
-İlk röportajınız Turgut Özakman ile. Onunla söyleşi yaptığınız gün hafızanıza yer eden bir anı var mı?
Turgut Özakman, çok mütevazı ve hazırlıklı karşıladı beni. Kendisine makul gelmeyen sorularımı bile içtenlikle cevapladı. Heyecanımın sohbetimizin hakimiyetini kaybetmeme neden olacağı düşüncesiyle belki de, doğallığa vurdu kendini...
-Bu kitap için, artık hayatta olmayan isimlere bir saygı duruşu diyebilir miyiz?
Kesinlikle diyebiliriz. Tarihe geçen yapıtları ve sözlerine bir nevi ‘Bunları ve seni unutmayacağız’ karşılığı.
-Fazıl Hüsnü Dağlarca ile yaptığınız röportajnız için “İlk kez hiç hazırlanmadan bir röportaja gittim. Bu benim hazırlanmadan gittiğim ilk ve son röportajım oldu” diyorsunuz. Röportajlarınıza nasıl hazırlanırsınız?
Röportajlarıma hazırlık aşaması gerçekten çok uzun sürer. Kişiye dayalı bütün verileri gözden geçiririm; yazarsa 10 yıllık yazı arşivine kadar inerim, kitapları varsa mutlaka okuyup notlar alırım, tiyatro sanatçısıysa oyunlarını izlerim. Özellikle Google üzerinden bilgi toplamaktan kaçınırım. Çünkü herkesin kolaylıkla ulaşacağı bilgiler bana cazip gelmez.
