Ulusal güvenlik ve tehdit algısı

Hasan Basri Yalçın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi devletlerin ulusal güvenlik planlamalarını, son ikişer ulusal güvenlik belgesi üzerinden ele alıyor.

Ulusal güvenlik ve tehdit algısı
Ulusal güvenlik ve tehdit algısı
GİRİŞ 13.04.2017 13:07 GÜNCELLEME 13.04.2017 13:07

Hasan Basri Yalçın’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi adlı kitabı ulusal güvenlik belgelerinin kökenlerini açıklamayı amaçlıyor. Yalçın, kitapta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi devletlerin (Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Çin, Fransa, Rusya) ulusal güvenliklerini sağlamak amacıyla nasıl planlamalar yaptıklarını bu devletlerin son ikişer ulusal güvenlik belgesi üzerinden ele alıyor.

Yazarın temel sorusu bu ülkelerin tehdit algılarının ve bu tehditlere yönelik cevaplarının hangi faktörlerce belirlendiği. Yalçın, ulusal güvenlik belgelerindeki tehdit algılarının ve bu tehditlere verilen cevapların birbirine çok benzediği iddiasında. Bu noktada kitabın temel argümanı, devletlerin algı ve yöntemlerinin isteseler de istemeseler de uluslararası sistemdeki güç dağılımı ve ellerindeki imkânlar tarafından şekillendiği. Buna göre ülkelerin rejimleri, politik kültürleri, liderlerinin kişilikleri, sosyal ve ekonomik yapıları ne olursa olsun günün sonunda sistemik zorunluluklar ulusal güvenlik stratejisinin oluşturulmasında daha ağır basıyor. İlgili ülkeler özelinde yazar, bu ülkelerin esas olarak istikrarsızlığı tehdit olarak algıladığı ve bununla mücadelede saldırgan yöntemleri öngördüğü sonucuna varıyor.

KARŞILAŞTIRMALI ANALİZ

Kitap, ilgili ülkelerin son dönem ulusal güvenlik belgelerinin sıralı bir şekilde anlatımından ziyade bu belgelerin karşılaştırmalı analizini sunuyor. Kitabın yapılandırılması da bu amaca uygun. Giriş ve sonuç bölümleri dahil beş bölümden oluşan kitap, güvenliğin nasıl kavramsallaştırıldığı, güvenliğe neyin tehdit olarak görüldüğü ve bu tehditlerle baş etme yöntemlerinin ele alındığı üç ana bölüme sahip. Her bir bölümde hangi soruların ele alınacağı açık bir şekilde saptandıktan sonra yapılan kavramsal analiz ülke örneklerine uygulanmış. Bu noktada kitabın en önemli özelliği olarak, yazarın ele aldığı konunun başta kavramsal analizini yaparak konuyu betimleyici veya tarif edici bir şekilde sunmaktan ziyade açıklayıcı bir pozisyonda ele alması gösterilebilir.

Kitabın teorik çerçevesine bakıldığı zaman yazarın yapısal realist uluslararası ilişkiler paradigmasıiçinden geldiği görülüyor. Diğer bir deyişle, aktör davranışı üzerinde arzu, niyet, kimlik ve çıkarların etkisinden ziyade aktörün içinde bulunduğu materyal şartların etkili olduğu iddiasını temel alan yapısalcı yaklaşım analizin içinde gerek açık gerekse de gömülü bir şekilde kendine yer buluyor. Çalışmada aynı zamanda nitel bir araştırma yöntemi kullanılmış. Yazar, kitapta bahsi geçen ulusal güvenlik belgelerine sürekli alıntılar verilmesinin sayfalarca yer kaplayacağı düşüncesinden hareketle atıf yöntemini kullanmayı tercih etmiş

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bakan Tunç'tan mülakat açıklaması: Büyük bir yalan...
Nissan Qashqai baştan aşağı yenilendi!