Wallerstein'in Modern Dünya Sistemi

Tarihsel yapısalcilık ile Marxism ve Bağımlılık Teorisi sahibi ünlü sistem analisti ve sosyolog Immanuel Wallerstein'in modern dunya sistemleri teorisi (modern world systems theory) artık Türkçe tartışılabilecek...

Wallerstein'in Modern Dünya Sistemi
Wallerstein'in Modern Dünya Sistemi
GİRİŞ 25.08.2010 13:09 GÜNCELLEME 25.08.2010 13:09

28 Eylül 1930'da New York'ta dünyaya gözlerini açan Sosyolog Immanuel Maurice Wallerstein, akademik kariyerine 1951 yıl sonrası kolonileşme konusunda Afrika uzmanı olarak başladı ve yaklaşık 20 yıl bu alanda efor sarf etti. Bu yüzden ilk kitabı da doğal olarak Afrika adını taşımaktadır.

Çocukluk yıllarından itibaret Hindistan Bağımsızlık Mücadelesine ilgi duyan bilim adamı zamanla küresel kapitalizme yönelik eleştirileri ve "sistem karşıtı” hareketlere desteği ile adını farklı çevrelerde duyurmaya başladı. Adı bu nedenle her ne kadar Naom Chomsky ve Pierre Bourdieug gibi sistem karşıtı aydınların yanında anılsa da onların Üçüncü Dünya görüşlerine katılmamaktadır.

Wallerstein, ekonomik değişim ilişkilerinin oluşturduğu küresel bir ağla birbirine bağlı tek bir dünya olduğunu savunmaktadır.

Politikaları ve ekonomiyi devletler üstü bakışla inceleyen, ticari alış verişte dinamik ve döngüsel bir model öne süren ünlü sosyoloğa göre, dünya sistemlerinin analizinin üc önemli noktası bulunmaktadır: Marxizm, bağımlılık teorisi ve anales okulu'nun görüşleri ışığında Braudel'in tezleri. Braudel, yazar için o kadar önemlidir ki Modern Dünya Sisteminin ikinci cildi ona ithaf edilmiştir...

Zaten kitabın giriş sayfalarında yer verdiği üç alıntı, onun sistemleri eleştirirken kimlere ne kadar değer verdiğini de gösterir mahiyette:

Derebeylerin kazançları ile ilgili bir kriz orta-çağı sona erdirir yeni bir çağı başlatır. (Marc Bloch)

Modern Dünya Sistemi[Avrupa'da] reel ücret oranlarındaki bu çökme, 16. yüzyıldaki fiyatların devrimsel yükselişine karşı olarak biçimlendi. Operasyon, çoğunluğun artan zahmeti, meşakkati, fakirleşmesi ile tam olarak telafi edildi. Çağdaşları (akranları) genellikle gerçekleşen kötüleşmenin farkındaydılar. (Fernand Braudel ve Frank Spooner)

Amerika'da altın ve gümüşün bulunması, yerli nüfusun yok edilmesi, kök¬leştirilmesi, madenlere gömülmesi, Doğu Hindistan'ın zaptının ve yağmalanmasının başlangıcı, Afrika'nın siyah-derililerin ticari avlanma bölgesine dönmesi, kapitalist üretim çağının parlak başlangıcını göstermektedir. Bu pastoral işlemler, ilkel birikimin baş anlarıdır. Hemen arkasından, Avrupa uluslarının ticari savaş topuklarıyla çiğnediği bir tiyatro alanı olarak yeryüzü gelmektedir. (Karl Marx)

Wallerstein'ın Dünya Sistem Teorisini ifade ettiği 1974 yılında yayınlanmış Modern Dünya Sistemi adlı kitabı Türkiye'de ikinci kez Latif Boyacı'nın çevirisi ile Yarın yayınlarınca yayınlandı.

Daha önce Bakış Yayınları'nca iki cilt halinde piyasaya verilen "Modern Dünya Sistemi, Yarın Yarınları'ndan dört cilt olarak çıkacak. Eserin tamamı 2011 yılına kadar tamamlanacak...

İlk iki cildi yayınlanan eserin birinci cildinde "Kapitalist Tarım ve 16. Yüzyıl'da Avrupa Dünya  Ekonomisinin kökenleri, ikinci cildinde ise Merkantalizm ve Dünya Avrupa Ekonomisinin Güçlendirilmesi, 1600-1750 konu ediliyor.

Birinci cildin arka kapak yazısı:

"Bir dünya sisteminin kaynağını ve başlangıçtaki işleyişlerini tanımlamak için, mutlak bir kavramı, bir dünya-sistemini ileri sürdüm. Dünya-sistemi sosyal bir sistemdir; sınırları, yapıları, üye grupları, meşruiyet kuralları ve bağdaşıklığı vardır. Hayatı, onu gerilimle bir arada tutan çatışan güçlerden oluşmuştur; her grup onu kendi avantajına sonsuza kadar yeniden kalıplandırmaya çalışınca parça parça olur. Bir organizmanın özelliklerine sahiptir; özelliklerinden bazılarının belli açılardan değiştiği, diğer açılardan ise sabit kaldığı bir ömre sahiptir. Yapıları, işlevinin iç mantığı açısından farklı zamanlarda güçlü ya da zayıf olarak tanımlanabilir.

Modern dünyanın ayırt edici özelliği ondan faydalananların tasavvurları ve ezilenlerin karşı-ifade güçleridir. Sömürü ve sömürüyü, ya kaçınılmaz olarak kabul etmek ya da modern çağın devam edip giden zıtlığı olarak reddetmek, yirminci yüzyılda, zirvesine ulaşmaktan çok uzak bir diyalektik içinde bir araya gelmiştir.

İkinci cildin arka kapak yazısı:

"Eğer eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünya istiyorsak, bu ideallerin hangi şartlar altında gerçekleştirilebileceğini de kavramak zorundayız. Bunu yapmak için de her şeyden önce dünya-sisteminin doğası ve bugüne kadarki evriminin gözler önüne serilmesi ve hem bugün hem de gelecekte olması muhtemel gelişmelerin çeşitlilik derecesinin ortaya konması gerekir. Böyle bir bilgi güç demektir. Ve bu bilgi benim kendime yükümlülük olarak seçtiğim hedefler çerçevesinde, en fazla, dünya nüfusunun sayıca daha kabarık ve ezilen kesimlerinin işine yarayacak bir güç olma niteliğindedir.

Çağdaş sosyal bilimlerin çoğu -bu maske arkasında gizli sosyal psikoloji oldukları zamanlar hariç- grupların ve örgütlenmelerin incelenmesine dönüşmüş durumdadır. Fakat bu çalışma sosyal sistemlerin incelenmesini içermektedir, grupların değil. Araştırmanın odağında bir sosyal sistem olduğunda, sosyal bilimler arasındaki klasik ayrımlar anlamını yitirir. Antropoloji, ekonomi, siyaset bilimi, sosyoloji -ve tarih-, sosyal bilimler disiplininin belli bir liberal devlet anlayışı ve devletin sosyal düzeninin fonksiyonel ve coğrafi alt bölümlerde ilişki biçimleri üzerine oturtulmuş kısımlarından ibarettir. Eğer araştırmacının odağı örgütlenmeler ise sınırlı, belli bir anlam taşırlar. Ama konu sosyal sistem ise hiçbir manaları yoktur. Burada çok disiplinli bir yöntem önermiyorum, aksine önerim tek disiplinli bir yaklaşım. Bu kitabın kapsamlı içeriği, ümit ederim ki bununla neyi kastettiğimi ve bu konuyu ne kadar ciddiye aldığımı açıklığa kavuşturacaktır."^

(Haber 7)

Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
PKK'yı süpürecek imza - 23 Nisan günün gazete manşetleri
Senegal Hava Kuvvetleri Komutanı Niang Baykar'ı ziyaret etti