Konya

Unutulmaya yüz tutan Ladik halısının son örnekleri

12:36 27 Mayıs 2016
Unutulmaya yüz tutan Ladik halısının son örnekleri

ABDULLAH DOĞAN - SERHAT ÇETİNKAYA - Tarihi 17. yüzyıla kadar uzanan el işçiliği seccade, halı ve kilim üretiminin en önemli merkezlerinden gösterilen, Konya'nın Sarayönü ilçesine bağlı Ladik Mahallesi'nde halı üretiminin sona ermesiyle, ünü ülke dışına da ulaşan "Ladik halısı" da unutulmaya yüz tuttu.

Mahalledeki dokuma tezgahlarında yün iplerle dokunan Ladik halısı, görselliği ve kalitesiyle biliniyor. Kendine has renk ve motifleri ile Anadolu'nun önemli kültürel değerleri arasında yer alan Ladik halısı, son on yıla kadar yüzlerce aileye iş kapısı oldu.

Endüstriyel üretiminin yaygınlaşması ve el işçiliğinin maliyetli oluşundan dolayı satışı yapılamayan Ladik halısı, zaman içinde yavaş yavaş tezgahtan indi ve üretimi sonlandı.

Eski Ladik Halısı Kooperatifi Başkanı Mustafa Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ladik halısının metrekaresinde 200 bin ilmek bulunduğunu söyledi.

Halıda tek tek atılmış 1 milyon 200 bin düğümün bulunduğunu anlatan Özkan, altı metrekarelik halının yaklaşık 40 günde tezgahtan indiğini ifade etti.

- Anadolu'nun unutulan el sanatları arasında

Özkan, Ladik halısının kalitesi ve güzelliği ile Hereke halısından sonra ikinci sırada geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Üretimi, 'halıevi' adı verilen mekanlarda yapılırdı. Ahşap veya demir tezgahlarda, 13 farklı renkten dokunan halıların, 50 civarında farklı modeli bulunuyordu. Çözgüsü pamuk, örgüsü ise yüzde yüz yün olan Ladik halısının ipleri, sanayileşmeden önce 'kirman' ile elde eğrilerek, bitkilerden üretilen kök boyasıyla boyanıyordu. Sanayileşme ile kimyasal boya ve fabrika ipine geçiş yapıldı. Önceleri insanlar kendi ihtiyaçlarını karşılaşmak için halı dokuyordu. Çevreden gelen talebe bağlı olarak zamanla sektör haline dönüştü. Sonraki yıllarda Ladik halısı, Türkiye'de üretilen ve ithal edilen makine halıları karşısında ciddi zarara uğradı. Kendine özgü bir tarzı olan Ladik halısı, artık Anadolu'nun unutulan el sanatları arasında yer alıyor."

- "Bu halının artık devamı yok"

Mahallede halı ticareti yapan Mustafa Karadoğan ise yol kenarındaki işletmesinde Ladik halısını yaşatmaya çalıştığını söyledi.

Ailesinin de uzun yıllar halı ticaretiyle uğraştığını vurgulayan Karadoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çevrede 300'ün üzerinde tezgahım vardı. Bu tezgahlarda bin 200 kişi çalışıyordu. Maalesef bu sayı şimdi sıfır. Elimdeki malzeme de hurda oldu. İp, tezgah, kirkit, makas ve modellerden zarar ettim. İpleri de çöpe attık, tezgahlar hurdalığa gitti. Bu halının artık devamı yok. Bundan sonra istesem de dokutamam. Elimde 35 adet halı kaldı, başka da yok. Bunları dükkanda tanıtım amaçlı kullanıyorum. Önümüzdeki günlerde iyi müşteriler çıkması halinde satacağım. Ladik halısı artık efsane olarak anılacak."

Karadoğan, halının maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dört metrekare bir halının işçiliği 2 bin lira tutar. Yünü, ipi, atkısıyla bu rakam 4 bin lirayı bulur. Satış fiyatı da 6 bin liraya gelir. Bu da satışı zora sokacaktır. Konya'da el sanatları sergisine katılıyorum. Orada 10 gün boyunca bu halının ismini ayakta tutmaya çalışıyorum. Geçimimi şu anda halı yıkama ile sağlıyorum. Bu işi bırakırsam Ladik halısının ismi tamamen unutulacak. Benim tek arzum var; o da Ladik halısının unutulmaması için müze kurulması."

- "Halı dokumaktan parmaklarımız kesilirdi"

Ladik'te yaşayan 70 yaşındaki Emine Büyükkeleş de uzun yıllar tezgahta halı dokuduğunu anlattı.

Yıllarca ailesinin geçimini halıcılıkla sağladığına işaret eden Büyükkeleş, "Halı dokumak çok zordur. Kirkit vurmaktan kollarımız yorulur, parmaklarımızın uçları ipten kesilirdi. Zorluklarla dokuduk. Gün batıncaya kadar, bazen gece de dokurduk. Ladik halısı çok kaliteliydi, çok da sağlamdı." dedi.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.