Ağızlarına biber sürülmüş kuzular

'kendi ayak seslerinden, kendi yürek seslerinden, kendi akıllarından, kendi duygularından, kendi rüyalarından korkuyorlar...'

Ağızlarına biber sürülmüş kuzular
Ağızlarına biber sürülmüş kuzular
GİRİŞ 03.05.2007 16:24 GÜNCELLEME 03.05.2007 16:24

Usta şair Cahit Koytak sanat hayatının en verimli dönemlerinden birini yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde sizlere kendisinin 'Sisifos'un Köyü' şiirini sunmuştuk. Bu muhteşem şiiri ünlü edebiyat eleştirmeni Rasim Özdenören o kadar çok beğendi ki bugünkü köşesine almadan edemedi.


Biz ise sizlere şimdi onun taptaze bir şiirini daha sunuyoruz:


AĞIZLARINA BİBER SÜRÜLMÜŞ
KUZULARIN CUMHURİYETİ


kuzular taze ot kokusunu arıyor,
taze ot kokusunu özlüyorlar, ama
çayıra girmekten korkuyorlar,
çimenden, çiçekten korkuyorlar,
çünkü otlara ‘biber sürmüş’,
çimene, çiçeğe kül saçmış kurtlar,
kurum bulaştırmışlar…

kuzular suyun çağıltısını dinliyor,
suyun çağrısını işitiyorlar, ama
dereye inmekten korkuyorlar,
çünkü sulara ateş karıştırmış kurtlar,
suları tutuşturmuşlar…

kuzular buluttan korkuyor,
kuzular rüzgârdan korkuyor,
kuzular yağmurdan korkuyorlar,
çünkü bulutu buruşturmuş,
yağmuru çürütmüş kurtlar,
rüzgârı kokuşturmuşlar…

kuzular sudan korkuyor,
kuzular havadan korkuyor,
kuzular yerden korkuyor,
kuzular gökten korkuyorlar…
tanrıdan, tanrının merhametinden,
meleklerden, meleklerin kanatlarından,
kanatların hışırtısından
ve bunun verdiği coşkudan,
arınma fikrinden, yücelme hissinden
ürküyor, korkuyorlar.

o kadar korkuyorlar, o kadar
korkuyorlar ki,
giderek kendilerinden, kendi
seslerinden kendi nefeslerinden
korkmaya başlıyorlar;
kendi ayak seslerinden,
kendi yürek seslerinden,
kendi akıllarından,
kendi duygularından,
kendi rüyalarından korkuyorlar…

sevgiden korkuyorlar,
sevgi denen, inanç denen,
özgürlük denen
ve yüreğe var olma erinci veren
mucizelerden,
kabına sığmayan, sığmayınca da
yasalara da sığmayan düşüncelerden
korkuyor kuzucuklar.

onlar korkularıyla meydanları
kırmızıya boyaya dursun,
kurtlar, ağıl duvarının dibinde pusuya yatmış,
kuzucukların, “mee, meeee!” diye,
- tam da kurbanlık kuzu melemeleriyle -
korkularını yenmeye çalıştıkları yerden,
aklın ve yüreğin kurumuş vadilerinden
uslu uslu dönmelerini bekliyorlar,
hapur hupur yutmak için kuzucukları...

Cahit Koytak / 1 Mayıs 2007
YOKSULLAR İÇİN TEZLER’ Kitabı


(Haber7)


İLGİLİ HABERLER


Sisifos'un köyünde bir Nisan günü...


Kürşat Bumin'i büyüleyen mısralar


Hepimiz Hrant’ız’ bence ne demektir?


Bu şiiri herkes okumalı

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Ajandan, Komedyene... İşte Dünya liderlerinin siyasetten önceki meslekleri!
Erdoğan'dan son dakika emekli maaşı açıklaması: Masaya yatıracağız!