Mehmet Akif'in torunu dedesini anlattı

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Selamlık Sohbetleri’ çerçevesinde Gaziantepli gençler ile bir araya gelen İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, dedesini anlattı.

Mehmet Akif'in torunu dedesini anlattı
Mehmet Akif'in torunu dedesini anlattı
GİRİŞ 26.02.2018 17:52 GÜNCELLEME 26.02.2018 17:56
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Gazi Kültür Merkezi’nde Mehmet Akif Ersoy’un hayatını, eserlerini ve İstiklal Marşı’nın yazılışını anlatan Argon, dedesini ve onun yaşadıklarını anlatırken zaman zaman duygusal anlar yaşadı.
 
Dedesi Mehmet Akif Ersoy’un gerçek bir vatansever, aynı zamanda kahraman bir şair olduğunu dile getiren Argon, “Ben de dedeme yetişemediğim için biraz burukluk hissediyorum; ama okuduklarımdan ve arkadaşlarımızın yazdıklarından her şeyi öğreniyorum. O’nun hakkında ne bulursam okuyorum, araştırıyorum ve arşivliyorum” dedi.


 
Dedesini araştırdıkça hayretlere düştüğünü ifade eden Argon, “Her seferinde beni hayrete düşüren bir dedemiz var, çok yönlü bir insan. Karakter sahibi, fazilet sahibi bir insan; böyle bir insan kavminden olmak bana müthiş bir gurur veriyor” diye konuştu.
 
Selma Argon dedesi ile ilgili şunları anlattı: “Bildiğiniz gibi 1873 yılında İstanbul Fatih’te doğar, Arnavut kökenli bir baba tarafından buraya gelip Tokat’a yerleşen ve daha sonrasında İstanbul’da büyüyen bir çocuktur. Annesi der ki; babaya benim oğlum din bakımından yetişsin, hoca olsun. Babası da der ki; din bakımından her şeyi ben ona öğretirim, o müspet okullara gidecek. İlk doğduğunda babası doğum tarihini belirten bir bakıma da ekmek anlamına gelen Ragif ismini verir, zor söylenen bir isim olduğu için zaman içerisinde Akif olarak akıllarda kalır. Akif, okul hayatı boyunca hep birincilikler kazanmıştır. 14 yaşındayken babası vefat eder. Ortaokul lise çağlarına gelince annesi ve küçük kız kardeşinin bakımı üstüne kaldığı için rüştiyeyi bırakır. Ziraat okulu açılmış mezunlarını hemen iş bulma imkanı sağladığı için oraya geçmiş ve birincilikle bitirmiş. Hem veteriner hekim hem de ziraat mühendisi olarak 21 sene boyunca bir fiil görevinde bulunmuş ve birçok yer gezmiştir. Gezdiği yerlerde birçok kişiye bilgileriyle aydınlatılmış onlara doğru bildiği şeyleri öğretmiştir. Dedemiz bilime ve bilime hayran biriydi.”


 
Dedesinin bir ara Mısır’a gittiğini ve burada 11 yıl kaldığını daha sonra hastalanınca tekrar İstanbul’a geldiğini belirten Argon, İstanbul hayatını ise şöyle özetler:
 
“Beylerbeyi’nde otururken gece kapı çalınır ve asker olduğu her halinden belli olan ama sivil olan bir genç Ankara'dan haber getirdim der. Dedem gençle konuştuktan sonra hemen toparlanıp Ankara'ya gider. Çünkü Mustafa Kemal'den mektup gelmiştir. Gider ve görevlendirildiği Burdur milletvekilliği vazifesine başlar. İstiklal Marşı için bir yarışma açılır ve bu yarışmaya kazanacaklarını 500 bin lira gibi bir ödül verilecektir. 724 şiir arasında coşku yaratan bir şey bulunamaz. Neden üstadın şiiri yok deniliyor ve üstadı tanıyan kişiler araya girerek senin adına söz verdik bu şiiri yazmalısın diye ısrar da bulunuyorlar. Ama Mehmet Akif Ersoy vatanıma yazacağım şiiri para karşılığında yapmam diyor ve yarışmaya katılmayı reddediyor. Uzun ısrarlar üzerine şiiri yazıyor ve meclise gönderiyor. Ancak parayı kabul etmeyeceğini de bildiriyor. Son gün teslim edilen şiir üç defa okunduktan sonra TBMM tarafından kabul ediliyor.”

 
Söyleşi sonrası katılımlarından dolayı Selma Argon’a Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oya Alpay ve GASKİ Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler tarafından çiçek takdim edildi.

YORUMLAR 25
  • Tuba 6 yıl önce Şikayet Et
    Allah Akif e yakışır şekilde ıslah etsin .
    Cevapla
  • Seyfullah 6 yıl önce Şikayet Et
    Merhum Akif zamanında çarşaflı kadınlar sadece pençelerini çıkarınca,bu duruma üzülen Akif şu beyti yazmış.Haya sıyrılmış inmiş õyle yüzsüzlük ki her yerde,ne çirkin yüzleri örtermiş meğer o incecik perde.Akif bugün yaşasaydı da şu torununu görseydim acaba nasıl bir şiir yazardı?yada düşüp bayılırım.
    Cevapla
  • Bunu da yaptınız 6 yıl önce Şikayet Et
    Bir Akif'in yazılarına bakın bir de şimdiki gazetecilerin..Onu da yaptı ,bunu da yaptı , öyle bir şey yaptı ,giriş yaptı ,çıkış yaptı ,iniş yaptı ,kalkış yaptı. Okuyun İstiklal marşını hiç yapmak fiili var mı ?
    Cevapla
  • mesut dilken 6 yıl önce Şikayet Et
    bu ne lahana bu ne perhiz m.akif tevbe edebilir etmiştirde Sultan abdulhamid e yaptığı haksız eleştirisinden dolayı torun yani ne alaka büyük bir şairin zürriyeti libası islamla şereflenmemiş islamın şiarında şu destur vardır hadis ilim şahitlik kıssa nakleden kişiler yaşantıları baz alınır sözünün muteberliği yaşantısı giyimi kuşamı hepsine bakılır
    Cevapla
  • DAVUT 6 yıl önce Şikayet Et
    insanların kılık ve kıyafetleri bizi ilgilendirmez tabi ama,zürriyeti libas diyede hakkaten bir şey vardır.Rabbim herkese aklını kullanmayı nasip etsin ve bunu herkese nasip etsin.allah akifin yolundan gitmeyi nasip eylesin
    Cevapla
  • Emrehan Yıldız 6 yıl önce Şikayet Et
    Deden merhum Akif de, senin bu halin ne? İşte bu yüzden her şey...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
TBMM’de bir araya geldiler! Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel ile görüşme tarihini duyurdu
Ünlü yorumcu canlı yayında yere yığıldı!