Yontma Taş Devri yerleşim alanı bulundu

Artuklu Üniversitesi'ne ait yeni binaların yapılmasının planlandığı arazide Taş Devri'ne ait olduğu belirtilen tarihi kalıntılar bulundu. Buluntuların yüzeyde ve ana hatları bozulmadan günümüze gelebilmiş olması hayli şaşırtıcı.

Yontma Taş Devri yerleşim alanı bulundu
Yontma Taş Devri yerleşim alanı bulundu
GİRİŞ 02.02.2010 20:46 GÜNCELLEME 02.02.2010 20:46
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Yaşar İliksiz'in haberi

Yaklaşık olarak M.Ö. 600 bin ve 10 binli yıllar arasına yaşanıldığı tahmin edilen Taş Devri (Paleolitik çağ), İnsanlık Tarihinin en uzun dönemini içermesine rağmen arkelojik buluntuları günümüze en az ulaşan çağdır.

EN UZUN AMA EN AZ KALINTI BULUNAN ÇAĞLAR  

Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde yer alan Anadolu ve Trakya yarımadası, Avrupa, Asya ve Afrika Kıtaları’nın kesiştiği yerde yer aldığı için Paleolitik ve Epipaleolitik Çağda yaşayan insan toplulukları arasında doğal bir köprü oluşturuyordu. İlk çağda gelişen kültürleri birbirine bağlayıcı doğal köprü görevi üstlendiği göz önüne alındığında bu çağa ait buluntuların bizim coğrayamızda hayli fazla olduğu tahmin ediliyor.

ANADOLU TOPRAĞININ YÜZEYİNDEN BİLE KALINTI FIŞKIRIYOR

Lakin, Türkiye'de yapılan arkelojik kazılar içinde bu dönemi özellikle araştıran kazı sayısı oldukça sınırlı.

Buna rağmen yüzey araştırmalarında bile şu ana dek  pek çok kalıntı bulundu ve bunlar bir çok müzede sergileniyor. Özellikle Kars, Van ve Şanlıurfa'da bu dönem ait oldukça önemli bulgular var elimizde. Ve özellikle Göbeklitepe buluntuları dünya ve dinler tarihi açısından olduğu kadar Kutsal Kitapların anlattıklarını doğrulayan maddi buluntular olarak da özel önem arz ediyor...

Türkiye'de Paleolitik çağlara ait olduğu saptanan Göbekli Tepe buluntuları insanlığın medeniyete geçişinin tarihçilerin tahminlerinin çok öncesinde başladığını ispatlayan özelliği ile bilim dünyasının ilgisini üzerine çekmeyi başarmıştı. Türkiye, henüz Göbekli Tepe buluntularının önemini dünyaya tam olarak yansıtmayı başaramamışken yeni bir buluntunun sevincini yaşıyor...

Mardin'de toprağın yüzeyinde Paleolitik döneme ait kalıntılar bulunduğu haberi bilim dünyasını heyecanlandırdı. 3. Derece Sit alanı olan bölgede bulunan kalıntıların kesin olarak hangi döneme ait olduğu kesinleştiği takdirde dünyanın sayılı arkelojik alanları arasında yer alabilecek. 

kullan
Kurumuş bir dere kenarında yer alan arazinin taşlık yapısına gökyüzünden bakıldığında ortaya çıkan tablo şaşırtıcı. Aşağıdaki taşın ise tapınma kültürü ile ilgisi olduğundan şüpheleniliyor..
kullan

Taş Devri'nden kalma tarihi kalıntıların bulunduğu son merkez, kültürleri kaynaştıran özelliği ile antropologların gözdesi olan Mardin'de Artuklu Üniversitesi Kampus arazisinde yer alıyor.

HALK ARASINDA HABABE HALALE OLARAK BİLİNİYOR

Artuklu Üniversitesi arazisinde önümüzdeki aylarda temeli atılması planlanan binaların yer alacağı kampus alanı, Mardin-Diyarbakır karayolunun yaklaşık 8. kilometresinde yolun hemen güney kısmında bulunan tepelerin yamaçlarında yer alıyor. Yoğun taşlarla kaplı alanın kuzeyinde kurumuş bir dere yatağı bulunmakta. İlk yerleşim alanlarının su kenarında yer alması açısından bu oldukça önemli gösterge.

Arazideki kayalardan birinin bir tapınağın parçası ya da totem olma ihtimali üzerinde de duruluyor,

Halk arasında Harabe Halale olarak adlandırılan yerleşim alanı, çeşitli yapılara ait kalıntılar, kuyu ve sarnıçlar ile dikkat çekmekte. Yerleşim alanı içinde çeşitli dönemlere ait kalıntılar, kuyu ve sarnıçlar ortaya çıkması ardından Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunca 3. Derece Sit alanı olarak tescil edilmişti. 

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın konuyla yakından ilgilendiği ve buluntularla ilgili gelişmeleri ilgiyle takip ettiği de biliniyor.

KALINTI ALANINI UYDUDAN GÖRMEK DE MÜMKÜN

kullanBuluntuların ilginç bir yönü de gökyüzünden bakıldığında kalıntı alanının farkının hissedilmesi ve taş yığıntılarının bir köyün sınırlarını andırır şekilde net hatları ile kendini göstermesi. Mardin Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, bunun rastlantı olamayacağı düşüncesinde. 

Google Earth programı üzerinde Beliktay ile birlikte kare kare bölgeye yaklaştıkça Beliktay gibi biz de "gerçekten bu kadar büyük rastlantı olabilir mi?" demek zorunda kaldık.

Her ne kadar en az on bin yıllık yerleşim alanının sınırlarının uydudan tespit edilebileceğini savunmak bilimsel tutarlılık içermese de bölgede bulunan kalıntılar ve uydudan görünen şekil birleştirildiğinde ortaya çıkan sonuç üzerinde düşünülmeye değer.  Gerçekliğinin ispatlanması halinde bunun sadece bölge bilim adamlarının değil dünyadaki tüm gizem araştırmacılarının ve kültür turizmi meraklılarının ilgisini çekeceği  kesin... 

Hatta eldeki verilere göre bu teori Erich Von Däniken'in uçuk tezleri yanında son derece  masum ve mahtıklı kalıyor...   

BULUNTULAR MARDİN MÜZESİNDE SERGİLENİYOR

kullan
Mardin Müzesi'nde sergilenen taş devrinden kalma balta ve baltanın ağzının arazide çıkartıldığı yer...
kullan

Kampus alanında Taş Devri'nde çıkan kalıntılar Mardin Müzesi'nde sergilenmeye başlandı.

Mardin Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, Artuklu Üniversitesi kampüs alanı ve çevresinde daha önce orta çağa ve Paralotik döneme ait tarihi yapıların ve kalıntıların bulunduğunu hatırlatarak, " Ancak Mardin Artuklu Üniversitesi kampüs alanı içinde, diğer buluntulardan daha büyük önem arz eden, Paleolitik döneme ait yapılar ve kalıntılar bulunmuştur. Yaşı 10 bin ile 100 bin yıl arasında değişebilecek yapılar söz konusu. Şu anda arkeologlarımız ve tarihçilerimiz bu kalıntıların üzerinde yoğun bir çalışma ve inceleme yapmakta. Kesin rakamlar o incelemeler sonrasında verilebilir" dedi 

ÜNİVERSİTE BİNALARININ YAPIMI TEHLİKEYE Mİ GİRDİ

Üniversite kampüsünün temelinin atılmasının önemli olduğunu çünkü bilimin yapılabilmesi için öncelikle bilimadamlarının yetişmesinin önemli olduğunu belirten Beliktay, "bununla birlikte ortaya çıkan tarihi hazinenin de korunması gerekiyor. Çünkü böylesi hazineler kolay bulunmuyor" dedi.

"Kampüs alanında bulunan bu kültür değerleri Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunca 3. Derece Sit alanı olarak tescil edilmiştir" diyen Beliktay, halkımızın bu tür kültür değerlere sahip çıkması ve korunması gerekmektedir uyarısı yapmayı da ihmal etmedi.

Şimdi yapılacak test sonuçlarına göre bulunan yapıların gerçek yaşı büyük bir merakla beklenirken, yıllardır hasreti çekilen ve temel atımı için gün sayılan Artuklu Üniversitesi kampusünün geleceğinin ne olacağı da belirsizliğini koruyor... 

(Haber 7) 

YORUMLAR 7
  • mustafa 14 yıl önce Şikayet Et
    KİMSENİN KİMSEYİ TOPA TUTTUĞU YOK. kimse kimseyi topa tutmuyor bilinmeyen, açığa çıkmamış ve gizlenen gerçekleri duyuruyor. ayrıca evrim teorisinin kör, topal bir teori olmasını da geçtik, artık asfalta kapaklandı, yerle-yeksan oldu.BİLİM DARWINIZMI YOK ETTİ.
    Cevapla
  • sercan gün 14 yıl önce Şikayet Et
    örnek. örneğin mısır medeniyeti yüksek teknoloji ile yapmıştır o piramitleri.bugün bu teknoloji yok.bazı medeniyetlerde uzayı incelemişler.bunlar kayıtlarda var.o dönemlerde fark sadece ortam koşulları,kuşak farkı belkide insanların görünümündeki küçük farklılıklardır.şimdi diyebilir miyiz ki,japonya çok ileride çağdaş ama aynı çağda afrika yoksulluk çekiyor.bu onların ilkel dönemlerde yaşadığını göstermez.
    Cevapla
  • recepkaymak 14 yıl önce Şikayet Et
    bunu kontrol eden arkadaş. bunu kontrol eden arkadaş ve dahilindeki tüm gazete çalışanlarına.bu siteye muhafazakar gözüyle baktığım için girdiğimi söylemek isterim.evrimi sizin gibi birinden bu ilk duyuşum değil.. evrime zıt düşecek haber yapmadıkça size küsüm...beni kaybetmekle çok şey kaybetmezsiniz ama bir okuyucu demek bin emeğinizin karşılığı demektir.umduğum haberi sizden beklerim..
    Cevapla
  • sercan gün 14 yıl önce Şikayet Et
    evrim safsatası. yontmataş devri cilalı taşdevri bunlar birer safsatadır.ilkel dediğimiz çağda ne kadar üstün medeniyetler yaşamış bugün arkeoloji bilimi gösteriyor.evrim terosi canlıların ilkelden gelişmişe doğru gittiğini sözde kanıtlmak için bu tür yalanlara başvurmaktadır.
    Cevapla
  • furkan demir 14 yıl önce Şikayet Et
    ne yontması cilalısı ya. bir hadis te 10bin diğer bir hadis te 7000 bin yıl olarak geçer. çoğu alimden 10bin olarak duydum. şimdi çıkmışlar milattan önce 100 bin diyorlar... töbe töbe. kardeşim hz adem as. indiğinde öğretilmemiş olarak mı indrildi dünyaya. her şey deccalin sisemine uygun valla.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kiralık evlere yeni uygulama: 500 bin TL ceza gelebilir
Hollanda Meclisi'nden Türkiye kararı: Kavala ve Demirtaş serbest bırakılmazsa...