Armağan: İstanbul 1453’de değil 857’de fethedildi

TÜMSİAD'ın konuğu olan yazar Mustafa Armağan, İstanbul'un fethi ile ilgili ilginç bir değerlendirmede bulundu.

Armağan: İstanbul 1453’de değil 857’de fethedildi
Armağan: İstanbul 1453’de değil 857’de fethedildi
GİRİŞ 30.05.2014 11:16 GÜNCELLEME 30.05.2014 11:16

İstanbul Şubesi konferans salonunda gerçekleşen programa TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal, TÜMSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve TÜMSİAD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri çok sayıda TÜMSİAD üyesi katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal Mustafa Armağan’ı aralarında görmekten mutlu olduklarını ifade ederek, TÜMSİAD`ın 29 Mayıs Fatih ruhunu sinesinde hisseden bir STK olduğunu açıkladı

Topal yaptığı konuşmada “İstanbul`un Fethi`nin 561. Yıl Dönümü’nü, milletçe büyük bir gururla kutluyoruz. Üstün dehasıyla, genç yaşta İstanbul’u fetheden büyük komutan ve devlet adamı Fatih Sultan Mehmet Han, fetihten sonra gösterdiği adalet ve hoşgörüyle de tarihteki eşsiz yerini almıştır. 29 Mayıs 1453’te gemilerin karadan yürütülmesi ile gerçekleşen, çağ kapatıp çağ açan büyük fethin yıl dönümünü kutlarken, Peygamber Efendimiz’in övgüsüne mazhar olan ve dünya kenti İstanbul’u bizlere miras bırakan Fatih Sultan Mehmet ve vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, kahraman ecdadımızı rahmetle yad ediyor, hepsine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

Fatih’in dünyasını anlamazsak, fethi de anlayamayız

Ayın konuğu olarak kürsüye çıkan tarihçi-yazar Mustafa Armağan, İstanbul’un fethinin sadece tarihi bir olay olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyledi. Fethin ruhunun anlaşılması gerektiğini belirten Armağan, bu olayın sadece tarihi bir vakıa olarak algılanmasının büyük bir yanılgı olduğunu ifade etti. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde, iç dünyasında bir fetih anlayışı olduğunu vurgulayan Armağan şunları söyledi: İstanbul’un fethi için 1453 tarihi verilir. Fetih ve 1453 tarihi birbiriyle özdeşleşti. Peki, İstanbul’un fethinin hicri takvime göre hangi tarihte olduğunu düşünüyor muyuz? Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u 857’de fethetti. Bu ne demek? Bu şu demek: Fatih, İstanbul’u Hz. Peygamber (s.a.v)’in hicretinden 857 yıl sonra fethetti. Hicri takvime göre tarih verince, aklımıza bu geliyor. İşte Fatih’in dünyasında bu tarih vardı. Fatih’in dünyasını anlamazsak, fethi de anlayamamış oluruz.”

Fethin Sadece Tekniği Konuşuldu

İstanbul’un fethinin sadece Osmanlı ve İslam dünyası açısından değil, dünya tarihi açısından da hayati bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Mustafa Armağan, fethin sadece teknik boyutuyla ele alınmasını eleştirdi. İstanbul’un fethedilirken surların içinde kalanların tarih olarak 1453’ü anladıklarını ancak surun dışında kalan Osmanlı ordusunun fethin tarihi olarak hicri takvimi esas aldığını belirten Armağan sözlerine şöyle devam etti: “Tarih boyunca fethin hep teknik boyutları konuşuldu. Falan yerden girildi, filan şekilde gemiler kaydırıldı, şu kadar asker vardı gibi. Fakat asıl konuşulması gereken şey ise göz ardı edildi. Yani, Fatih’in dünyasındaki fetih gündeme getirilmedi, konuşulmadı. Fetih, geçmiş bir olay değil, bu günü ve yarını anlatan, yorumlayan bir olaydır.”

Osmanlı, ‘İstanbul Merkezli’ Düşünüyordu

Günümüzde hala Anadolu toprakları içinde kalan yerlerin fethedilen yerlere nazaran daha fazla özümsendiğini söyleyen Armağan, bu anlayışın Osmanlının fetih fikri ile bağdaşmadığını vurguladı. Osmanlının İstanbul’u merkez alarak bir fetih anlayışı geliştirdiğinin altını çizen yazar şunları söyledi: Osmanlının fetih düşüncesini anlayabilmek için “İstanbul Merkezli Düşünce’yi anlamak gerekiyor. İstanbul Merkezli Düşünce şudur; elimizi harita üzerinde bir pergel gibi kullanıp, bir parmağımızı İstanbul’un üzerine koyup, diğer parmağımızla onun etrafını alacak şekilde bir daire çiziyoruz. Bu düşünce anlayışını kavradığımızda Osmanlının neden Balkanlar’a kadar gittiğinin cevabını da bulmuş oluruz. Fatih’in İstanbul’u fethi bu açıdan da önemli bir dönüm noktasıdır.”

Sinevizyon gösteri eşliğinde İstanbul’un fethi ile ilgili görsel bilgileri de dinleyicileri ile paylaşan Mustafa Armağan, Fatih Sultan Mehmet’in sadece bir komutan değil, aynı zamanda şair, sanatçı, hukukçu ve filozof kimliğini taşıdığını da hatırlattı.

Programın sonunda TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal tarafından Armağan'a üzerinde Allah ve Hazreti Muhammed lafızlarının yer aldığı hat çalışmaları hediye edildi.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Şili Meclisi'nde skandal! Türkiye'den sert tepki: Yok hükmünde!
Meral Akşener AVM gezisinde görüntülendi