"Ramazanın müjdecisi üç aylar en iyi şekilde değerlendirilmeli"

VOLKAN KAŞİK - Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, onbir ayın sultanı ramazanın müjdecisi mübarek üç ayların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "İnsanlar evlerinin, arabalarının yıllık bakımını yapar ya ruhun da bir bakıma ihtiyacı var. Müslümanların bu kutlu zaman dilimini ruhun revizyonu için fırsata dönüştürmesi gerekiyor" dedi.

Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, onbir ayın sultanı ramazanın gölgesinin insanların üzerine düştüğü üç ayların başladığını anımsatarak, bunun çok mübarek bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Üç ayları Müslümanların en iyi ve verimli şekilde değerlendirmesi gerektiğini anlatan Keleş, bu dönemde nefis muhasebesi yapılması gerektiğini kaydetti.

Keleş, Müslümanların, "Benim dini hayatımda, Cenab-ı Hak ile insanlar ile çevrem ile akrabalarım ile ilişkilerimde ne gibi kusurlarım, eksiklerim var ve bunları nasıl düzeltebilirim?"in hesabını yapması gerektiğini dile getirerek, "Müslümanların ramazana doğru yaklaşıldıkça artan oranda manevi hayatında yenilenmeyi esas alması gerekiyor. İnsanlar evlerinin, arabalarının yıllık bakımını yapar ya ruhun da bir bakıma ihtiyacı var. Müslümanların bu kutlu zaman dilimini ruhun revizyonu için fırsata dönüştürmesi gerekiyor." dedi.

- "Eksik ve kusurları telafi etmek için fırsat"

Mübarek üç aylarda ibadetlerde belli bir yoğunlaşma olduğunu vurgulayan Keleş, "Peygamber Efendimizin sünnetine uygun olarak insanlar özellikle pazartesi ve perşembe günleri bu dönemde oruç tutmayı tercih ediyor. Ayrıca ibadetlerimizde eksiklik ve kusurumuz varsa onu telafi etmek için de bu dönemde çabalamalıyız. Namaz kılmayan kardeşlerimiz bu mübarek zaman dilimini fırsat bilerek namazlarına başlamalı." diye konuştu.

Keleş, üç aylarda Kur'an-ı Kerim'in anlamının da öğrenilmesinin önemine işaret ederek, şu önerileri dile getirdi:

"Anne ve babalar çocuklarına yüce Allah'ı ne kadar anlatabilmiş, bu konudaki eksiklikler nedir bunu telafi etmeye çalışmalılar. Kur'an-ı Kerim okumak elbette ibadet ve okunan her kelime ve harf ile Müslüman sevap kazanıyor ama bunun yanında eğitim seviyesinin yükselmesiyle gençlerin, ailelerimiz Kur'an-ı Kerim'in tefsirine de yönelmeli. Kur'an-ı Kerim'in tefsiriyle Müslümanlar Allah'ın kendilerine verdiği mesajı anlamaya yönelik çalışmalar yapmalı. Peygamber Efendimiz'in hayatını güzelce anlatan bir eserden de bu zaman diliminde faydalanmak ibadet hükmünde bir çaba olur."

- "Memleketimizin huzuru her şeyin üzerindedir"

Mübarek üç aylarda memleketin huzuru için de dua edilmesini isteyen Keleş, "Memleketimizin huzuru her şeyin üzerindedir. Memleketimizin güvenliği bu manada bize emanettir. Memleketimizin huzur ve güvenliğine yönelik kimden ve nereden gelirse gelsin her türlü ihanet hem milletimiz nezdinde hem de Cenab-ı Hak nezdinde affedilemeyecek bir vebaldir. Bu vebalden herkes uzak durmalıdır." ifadelerini kullandı.