Afgan aileyle "kardeş" oldular

FERDİ UZUN - Manisalı Mertyürek ailesi, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Afganistanlı Navabi ailesi ile "kardeş aile" olarak, acılarını unutturmaya gayret ediyor.

Manisa Anadolu Öğrenci Birliği tarafından yürütülen "Sen de yaralı bir yüreğe dokun" projesi kapsamında, iki çocuklu Necibe ve Şaban Mertyürek çifti, Afganistan'ın başkenti Kabil'den gelerek Manisa'ya yerleşen 3 çocuklu Masuma ve Zabih Navabi çiftiyle kardeş aile oldu.

Şehzadeler ilçesinde yaşayan Mertyürek çifti, çocuklarıyla birlikte haftanın 3 günü Yunusemre ilçesinde merkeze 10 kilometre uzaklıktaki bir çiftlikte hayat mücadelesi veren Navabi ailesini ziyaret ederek dertlerine ortak oluyor. Necibe Mertyürek, anne Masuma Navabi (39) ile mutfağa girerek yemek yapıyor, sofrayı hazırlıyor. Aynı tabaktan yemek yerken Afgan çocukları da tıpkı kendi çocuğu gibi severek onlara ikinci bir anne şefkatini veriyor.

AA muhabirine yaptığı açıklamada eşinin, ülkesindeki terör örgütleri tarafından öldürüldüğünü anlatan Afgan anne Navabi, 8 ay önce Türkiye'ye sığındıklarını, gelenekleri gereği kocasının kardeşi Zabih Navabi (35) ile kısa süre önce evlendiğini anlattı.

Hayata adeta küstüğünü belirten Navabi, Mertyürek ailesinin kendilerine ilgi göstermesi nedeniyle yeniden doğmuş gibi sevindiğini belirterek, en büyük arzusunun çocukları Serajudin (12), Ahmet (11) ve Soniya'ya (4) iyi bir gelecek hazırlamak olduğunu kaydetti.

Ülkesine dönmek istemediğini anlatan Navabi, "Türkiye bize kapılarını açtı. Allah razı olsun. Burada yalnızdık ama şimdi bir kardeş ailemiz oldu. Onlar benim tıpkı kardeşim, ağabeyim ve ablam gibi. Çocuklarımın onlarla mutlu olduğunu görmek beni de çok mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.

- "Kendi oğlumu kucağıma almış gibi seviyorum"

Afgan aile ve kendi çocukları İrşat (12) ve Esila (7) ile oyun parkına giden Necibe Mertyürek ise kendilerine "kardeş aile" teklifi geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettiğini belirtti.

"Bu aileler eğer muhacir olmasaydı bizler de ensar olamazdık" diyen Mertyürek, şunları kaydetti:

"Onların çektikleri zorlukları, savaş ortamında yaşadıkları acıları düşününce hiç koşulsuz, düşünmeden, kardeş aile olmayı kabul ettim. Onlarla gerçek bir kardeş aile olmayı arzuluyoruz. Onları kendi evimize çağırıyoruz, biz onlara gidiyoruz. Beraber kahvaltı yapıyoruz, aynı tabaktan yemek yiyoruz. Üniversiteden öğrenci arkadaşlarımız çocuklarla birebir ilgilenip onlara ders çalıştırıyor. Ailece parka gidip çocuklarımız hep birlikte oyun oynuyorlar. Çocuklarını kendi oğlumu kucağıma almış gibi seviyorum. Farklı bir duygu. Böyle öperken bile çok candan öpüyorum.

Onlara maddi yardımın dışında sosyal anlamda da dokunmayı arzuluyoruz. Amacımız aileye sadece maddi yardım sağlamak değil. Onlara gerçekten bir aile sıcaklığını verebilmektir. Onlara 'siz yalnız değilsiniz, sizin de bir kardeşiniz var' diyoruz. Psikolojik ve sosyal anlamda da elimizden ne geliyorsa yardım etmeye çalışıyoruz. Onları sosyal hayata adapte etmeye çalışıyoruz."

Geçirdikleri günlerin ardından kendilerini sanki yıllardır beraber yaşıyormuş gibi hissettiklerini bildiren Mertyürek, kendilerini onların yerine koyduklarını dile getirdi.

Proje koordinatörü Muhammed Yasir ise Türkiye'deki sığınmacı ve mülteci ailelere destek olmaya çalıştıklarını, manevi olarak da destek olabilmek için böyle bir proje tasarladıklarını belirterek, Mertyürek ailesinin birçok kurumun başaramadığı sosyal sorumluluk ödevini başarıyla yerine getirdiğine dikkati çekti.