Mardin

Mardin'deki "14. Ufuk Turu Toplantıları"

14:18 20 Mayıs 2017
Mardin'deki "14. Ufuk Turu Toplantıları"

Sonuç bildirgesinde ümmet birliğinin önemine vurgu yapan Görgülügil, şöyle devam etti:

Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından Mardin'de düzenlenen, 63 ilden 170 ve Konya'dan 235 olmak üzere toplam 405 sivil toplum temsilcisinin katıldığı "Sivil Toplum ve Din" konulu "14. Ufuk Turu Toplantıları" sona erdi.

Program sonunda sonuç bildirgesini okuyan Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil, İçişleri Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu Belediyesi ve Mardin Valiliğinin desteğiyle organize edilen Ufuk Turu Programlarının 14.'sünün başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Toplantıların, Türkiye'nin yedi bölgesinin 63 şehrinden 170 ve Konya'dan 235 olmak üzere toplam 405 sivil toplum temsilcisinin katılımı ile icra edildiğini aktaran Görgülügil, birlik ve beraberliğin ön plana çıktığını, bölgenin ve ülkenin temel meselelerine çözüm sunabilecek tartışmalara ve analizlere ev sahipliği yapıldığını kaydetti.

"Bugün önümüzde yeni bir dönem bulunuyor. 16 Nisan Türkiye'nin ve ümmetin önünü açtı. Türkiye'de istikrar ve güven ortamının tesisi noktasında doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle milletin verdiği kararı önemsiyoruz. Bu anlamda, sivil toplum olarak, üzerimize düşen sorumluluğu mutlaka yerine getireceğiz. Yetkililerden en öncelikli taleplerimizden biri yeni ve sivil bir anayasa yapılmasıdır. Bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz."

Görgülügil, devlet ve hükümetin özellikle 15 Temmuz sonrasında ortaya koyduğu, toplumsal iradeye hürriyet sağlayıcı, millet iradesinin hakim kılınmasını temin edici adımları destekleyen tutum ve davranışını önemsediklerini vurguladı.

Sivil toplum kuruluşları olarak iradelerinin arkasında ve doğruların yanında olduklarını vurgulayan Görgülügil, yeni Türkiye'nin şekillenmekte olduğu bugünlerde ve önümüzdeki dönemde iradelerini daha da net bir biçimde ortaya koyacaklarını aktardı.

Görgülügil, şöyle devam etti:

"FETÖ tecrübesi ve dış baskılar, cemaatlerin kendi ruh ve çalışma prensiplerine bağlı kalmalarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Bu tehdidin ve muhtemel tehlikelerin bertaraf edilmesi adına cemaat, ümmet, sivil toplum, devlet ve siyaset gibi kelime ve kavramlar yerli yerine oturtulmalıdır. Herkes kendi alanında kalmalı, hain terör örgütünün bıraktığı boşluğun birileri tarafından doldurulmasına asla izin verilmemelidir. Türkiye'de dini yapılanma ve cemaatlerin dışlanma, ötekileştirilme, aşağılanma dönemi artık kapanmıştır. Bu yapılanmalarsa, devlet ve iktidarla ilişkilerinde ölçülü olmalı, kendi sınırları içinde kalmalı, bağımsızlıklarını zedelemeden ama diğer grup ve kesimlerle de karşı karşıya gelmeden, gereksiz kavgalara girmeden faaliyetlerini sürdürmelidir. Herhangi bir cemaate mensubiyet, liyakat ve ehliyeti reddetmeyi ve işin yürütülmesinde ayrımcılığı beraberinde getirmemelidir."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.