İletişim yoluyla Dünya’ya diplomasi dersi verildi

Ulusal ve uluslararası medyanın gelişiminin anlatıldığı panelde Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına da değinildi.

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, “Ülkelerin bir iletişim stratejisi olmalı. Bu iletişim stratejisi kamu diplomasi ile birleştiğinde ülkenin markalaşması ve sınırlarını aşarak lobiler kurmasına destek sağlar. Geleneksel diplomasi artık geride kaldı. Çağın diplomasisi iletişimdir. Bu iletişimi en iyi kullanan ülkelerden biri hiç şüphesiz artık Türkiye’dir. Buna son örnek Cemal Kaşıkçı cinayetidir. Türkiye sadece bilgiye ulaşmakla kalmadı bilgiyi ayıkladı. Ulaşılan bilginin analizi profesyonelce yapıldı. Bilgiyi deşifre etmek için stratejik iletişim eylem planı devreye sokuldu. Akıllı güç kamu diplomasisi eylem planının etkinliğini artırdı. Tüm bunlar yapılınca; Suud, BAE ve Mısır medyası ile bazı gizli servislerin olayı karartma eylem planı boşa çıkartıldı, Suudi Arabistan cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı. Soruşturmaya ABD’nin dahil edilmemesi de sürecin sulandırılmasını engelledi'' dedi. 

İLETİŞİM YOLUYLA KRİZ YÖNETİMİ

Cemal Kaşıkçı olayında iletişim stratejisi kapsamında doğru bilgiye ulaşmak isteyen uluslararası medyanın bilgilendirildiğini ifade eden Gazeteci Değirmenci, “Konsolosluğa giriş fotoğrafı ile Suud, BAE ve Mısır medyası ters köşe oldu. Cemal Kaşıkçı’nın Konsolosluktan çıkış görüntüleri medya tarafından dillendirilince hem Riyad yönetimi hem de Türkiye karşıtı medya köşeye sıkıştı. Riyad yönetimi çıkış görüntülerini yayınlayamayınca çok sert eleştiriler başladı. Ardından ölüm TİM’i medya eliyle deşifre edildi. TİM’de yer alan kritik isimlerin görevlerine kadar yazıldı. Selman ile ilişkileri de medyada yer alınca Batı özellikle de ABD olayı sorgulamaya başladı. Sorgulanan artık olay değildi, cinayet olduğu yeni delilllerle de belgelenmişti. Sorgulanan Selman ile Trump ilişkisiydi. Sorgulanan bir gazetecinin hunharca katledilişiydi. Sorgulanan Riyad yönetimi ve Trump’ın çelişkili yaklaşımıydı. Bu sorgulama ise itirafı zorunlu kıldı. ABD’yi de tepkiye zorladı. Türkiye dünyaya diplomasi dersi verdi. İletişim yoluyla kriz yönetimi nasıl yapılır gösterdi. Devlet aklı budur. Büyük devlet olmak budur” diye konuştu. 

''BATI MEDYASI HAKLIYI HAKSIZ GÖSTERİYOR

UMED Başkan Yardımcısı Nedim Aslan ise, uluslararası ana akım medyanın diplomasinin itici gücü olduğunu ve devletlerin uluslararası arenada nüfuz ve güç elde etmek için medyanın gücünden yararlandıklarına dikkat çekti. Batı merkezli medyanın Batı ülkelerinin menfaatlerini muhafaza etmek amacıyla haklıyı haksız, haksızı haklı çıkaran bir yayın çizgisi taşıdığına dikkat çeken Aslan, kitlelerin de bu yayınlara göre ülkeler ve halklar hakkında fikir sahibi olduğunu söyledi. Aslan, uluslararası medya ve haber dili başlıklı sunumunda bazı haberlerden örnekler de vererek, kamuoyunun nasıl manipüle edildiğine dikkat çekti.