RTÜK'ün en fazla dinlenen radyolar anketi

RTÜK tarafından 'Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması''nın sonuçlarını açıkladı. 21 il ve 124 ilçede 2 bin 600 kişiyle yapan araştırmaya göre, her beş kişiden 3'ü düzenli radyo dinlerken, klasik radyo kullanların oranı giderek azalıyor.

RTÜK'ün en fazla dinlenen radyolar anketi
RTÜK'ün en fazla dinlenen radyolar anketi
GİRİŞ 10.02.2010 13:30 GÜNCELLEME 10.02.2010 13:30
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yapılan ''Radyo Dinleme Eğilimleri-2 Araştırması''na göre, Türkiye'de her beş kişiden üçü (yüzde 60) radyo dinlerken klasik radyo kullananların oranı giderek azalıyor.

İstanbul Dedeman Oteli'nde RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun tarafından düzenlenen basın toplantısında, ''Radyo Dinleme Eğilimleri-2 Araştırması''nın sonuçları açıklandı.

RTÜK tarafından 3-15 Aralık 2009 tarihlerinde 21 il ve 124 ilçede gerçekleştirilen araştırmada, Türkiye genelini temsil eden 2 bin 600 kişiye yüz yüze mülakata dayalı anket uygulandı.

Araştırma bulgularına göre, her beş kişiden üçü (yüzde 60) düzenli olarak radyo dinliyor. Radyo dinleyicileri hafta içinde günde ortalama 3,4, hafta sonlarında ise günde 3,2 saat süreyle radyo başında kalıyor. Hafta içinde radyo dinlemenin en yoğun olduğu saatler 09.00-12.00, hafta sonları ise 12.00 ile 15.00 arası oluyor.

-EN FAZLA GÜNEYDOĞULULAR RADYO DİNLİYOR-

Televizyonların en çok izlendiği akşam saatlerinde radyo dinleme oranı da düşüyor. Saat 21.00'e kadar radyo dinleyenlerin oranı yüzde 26,5 iken bu oran saat 24.00'e kadar yüzde 18,2'ye düşüyor. En uzun süre radyo dinleyenler günde ortalama 4,18 saatle Güneydoğulular, en az süreyle radyo dinleyenler ise Karadenizliler oldu.

Araştırmaya göre, radyoyu klasik radyo alıcılarından dinleyenlerin oranı 2007 yılında yüzde 88 iken 2009'da bu oran yüzde 64'e geriledi. Dinleyicilerin yüzde 18,4'ü mobil telefon ya da cep telefonu, yüzde 15'i internet, yüzde 14,5'i uydu, yüzde 12,9'u ise mp3 çalar ve ev sinema sistemleri gibi yeni teknolojik vasıtalar aracılığıyla radyo dinliyor.

Radyo kanalları, en fazla evde dinleniyor. Radyoyu evde dinlediğini belirten deneklerin oranı yüzde 62. Radyonun dinlendiği mekan olarak evlerden sonra iş yeri ve araçlar geliyor.

EN FAZLA DİNLENENLER

Araştırmaya göre, en fazla dinlenen radyolar sırasıyla yüzde 32,7 ile Kral FM, yüzde 30,5 ile TRT, yüzde 10,3 ile Power Türk, yüzde 7,6 ile Süper FM, yüzde 7,3 ile Slow Türk, yüzde 5 ile Best FM, yüzde 4,8 ile Alem FM, yüzde 4,4 ile Radyo 7, yüzde 3,9 ile Radyo D ve yüzde 3,6 ile Show Radyo oldu.

Araştırmaya göre, gençler daha çok Kral FM'i, 40 ve yukarı yaşlarda olanlar ile profesyonel mesleklerde çalışanlar TRT radyolarını dinlemeyi tercih ediyor. Marmara ve Güneydoğu dışındaki tüm bölgelerde TRT daha fazla dinleniyor, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise Kral FM, TRT'den daha çok dinleniyor.

-RADYO, MÜZİK VE HABER İÇİN DİNLENİLİYOR-

Araştırma sonuçları, radyonun yüzde 49,7 oranı ile müzik, yüzde 17,7 oranı ile de haberleri dinlemek için kullanıldığını ortaya koyuyor.

Radyo dinleyicilerinin en fazla takip ettikleri programlar haber bültenleri, haber programları, değişik müzik türleri, dini programlar ve spor programları oldu. Ankete katılanlar TRT radyolarını, ''sevilen müzikler, tarafsız haberler, kaliteli ve seviyeli yayınlar, net yayını, kültürel ve eğitici programlar ile Türkçenin güzel kullanılmasından dolayı'' tercih ettiğini ifade ederken Kral FM ve Power Türk'ün en fazla tercih edilme nedeninin yayımladıkları müzik türlerinin dinleyiciye hitap etmesi olduğu bildirildi. ''Sevilen müzikleri çaldığı'' için Kral FM'i dinleyenlerin oranı yüzde 72,3, aynı nedenle Power Türk'ü dinleyenlerin oranı yüzde 67,5 oldu.

Dinleyicilerin yüzde 38,6'sı ''Türkçeyi en iyi kullanan'' radyonun TRT olduğunu düşünüyor. Dinleyicilerin üçte ikilik bir kesimi, radyo yayınlarından memnun olduğunu ifade etti. Radyo yayınlarından rahatsızlık duyan yüzde 24 düzeyindeki kitlenin önemli bir kesimi, reklamların çok ve uzun olmasından şikayet ediyor. Bununla birlikte sunucuların çok konuşması, argo konuşmalar, niteliksiz müzik yayını, Türkçenin düzgün kullanılmayışı, yayınların ses kalitesinin düşüklüğü ve taraflı yayın gibi hususlar, dinleyicileri rahatsız eden noktalar olarak ön plana çıkıyor.

-RADYO REKLAMLARININ İZLENİRLİĞİ-

Araştırmaya göre, dinleyicilerin yüzde 42,6'sı radyoda reklamlar başladığında kanalı değiştiriyor. Yüzde 31'lik bir kesim ise reklamları sonuna kadar dinlediğini belirtiyor. Araştırmada yer alanların yüzde 51,4'ü radyoların ''kültür, örf ve adetlerimizi yaygınlaştırdığını'', yüzde 55,8'i radyo kanallarında Türkçe iyi kullanıldığı için dilimizin geliştiğini düşünüyor. Radyo dinleyicilerinin yüzde 49,1'i kadın ve çocuk programlarının radyolarda yeterince yer almadığını düşünüyor.

Müzik türleri içinde yüzde 61,5 oranı ile en fazla Türk Halk Müziği tercih ediliyor. Türk Halk Müziği tercih edenlerin yüzde 41'i TRT'yi, pop müzik tercih edenlerin yüzde 19,4'ü Kral FM'i, Türk Sanat Müziği tercih edenlerin yüzde 48,3'ü TRT'yi, arabesk tercih edenlerin yüzde 50,5'i Kral FM'i dinliyor.

Dini programlarda en çok TRT tercih edilirken onu sırasıyla Radyo 7, Burç FM, Akra FM, Meltem FM izliyor.

Spor programlarında ise TRT'den sonra Lig Radyo, Kral FM, NTV Radyo, Süper FM ve Radyo D geliyor. NTV Radyo'nun ise en çok ekonomi programları dinleniyor.

Yabancı pop müzik alanında Power FM, Metro FM, Radyo Maydanoz ve Number One öne çıkıyor. Dinleyicilerin en fazla takip ettikleri program yüzde 7,5 oranı ile Kral FM'de yayınlanan ''Mehmet'in Gezegeni'', ''Harbi Kız'' ve Alem FM'de yayınlanan ''Matrax'' oldu.

RTÜK BAŞKANI DURSUN: RADYONUN ÖNEMİNİN TÜM TEKNOLOJİK GELİŞMELERE RAĞMEN AZALMADIĞINI SÖYLEYEBİLİRİM

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, ''Radyonun öneminin tüm teknolojik gelişmelere rağmen azalmadığını söyleyebilirim'' dedi.

RTÜK'ün ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiği ''Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması''nın ikincisinin sonuçları, Dedeman Otel'de düzenlenen toplantıda RTÜK Başkanı Dursun tarafından açıklandı.

Dursun, RTÜK'ün bugüne kadar dokuz kamuoyu araştırması yaparak sonuçlarını yayıncıların dikkatine sunduğunu anımsatarak, bu araştırmaların sahada profesyonel kuruluşların işbirliğiyle kurumun bünyesindeki uzmanlar tarafından yapıldığına işaret etti.

Araştırmanın 2007 yılındaki sonuçlarla da kıyaslandığını belirten Dursun, ''Radyonun öneminin tüm teknolojik gelişmelere rağmen azalmadığını söyleyebilirim'' dedi.

Araştırma için 4 bin kişiyle görüşüldüğünü, bunların 2 bin 600'ünün radyo dinleyicisi olduğunu söylediğini belirten Dursun, katılımcıların yüzde 40'ının radyo dinlemediğini belirttiğini kaydetti.

Radyo dinlediğini söyleyen yüzde 60'lık kitlenin çok önemli olduğunu düşündüğünü vurgulayan Dursun, bu kadar TV yayını ve diğer gelişmelere rağmen radyonun etkinliğinin arttığını rahatlıkla söyleyebileceğini dile getirdi.

Toplumun çoğunun günde iki saat radyo dinlediğini, en çok dinlediği radyolar sorulduğunda TRT, Kral FM ve PowerTurk radyolarının başta geldiğinin görüldüğünü anlatan Dursun, dinleyicilerin yüzde 51,8'inin haber bülteni ve programlarını dinlediğine işaret ederek, ''Dinleyicilerin yarısından fazlası haber bülteni dinliyor olmalı. Radyo yayıncılarının buna önem vermesi gerekiyor'' dedi.

Dursun, dinleyicilerin en çok müzik dinlemek için radyoyu açtığını belirterek, dinleyicilerin yüzde 51'inin Türk Halk Müziği, yüzde 40,6'sının pop, yüzde 40,1'inin Türk Sanat Müziği ve yüzde 34,8'inin arabesk müzik dinlediğini ifade ettiğini bildirdi.

Dinleyicilerin yüzde 64,2'sinin radyo yayınlarının klasik radyodan, yüzde 18,6'sının mobil ve cep telefonlarından, yüzde 15'inin internetten, yüzde 14,5'inin uydudan, yüzde 7,6'sının mp3/mp4 çalarından dinlediğine işaret eden Dursun, 2007 yılına oranla klasik radyodan dinleyenlerin sayısının azaldığının, internet, cep telefonu ve uydu gibi yeni araçların kullanımının arttığını kaydetti.

YAYINLARDAN ŞİKAYET

Araştırmaya göre dinleyicilerin yüzde 70'inin radyo yayınlarından şikayetçi olmadığını, yüzde 26'sının ise şikayetçi olduğunu söyleyen Dursun, şöyle konuştu:

''(Neden rahatsız oldunuz?) dediğimizde verdikleri çok enteresan cevapları dikkatinize sunuyorum. Reklamların çok ve uzun olması. Sayın radyo yayıncıları, dinleyiciler reklamların uzunluğundan ve çokluğundan rahatsızdırlar. Tabii siz de reklamın azlığından rahatsızsınız. Dolayısıyla bir optimum noktada buluşmanız lazım. Sunucuların çok konuşması da dinleyiciler açısından bir rahatsızlık unsurudur. Buna ben de iştirak edebilirim. Sunucuların böyle insanın kafasına vura vura fazla konuşmaları herhalde bir rahatsızlık olarak görülüyor. Argo konuşmalar yine bir rahatsızlık unsurudur bence dikkati alınması gerekli. Tabii argo konuşmalar aynı zamanda yayın ihlali oluşturacak bir ilkedir. Zaman zaman bazı radyolara bu tip ihlallerden dolayı müeyyide yapıldığı oluyor. Burada da haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Müzik yayınlarının kalitesiz olması da başka bir unsur. Uygunsuz esprilerin yapılması yine bu da bazı programlarda karşımıza çıkıyor.''

-''AŞK-I MEMNU'' DİZİSİ TARTIŞMALARI-

Dursun, toplantının ardından basın mensuplarının ''Aşk-ı Memnu'' dizisi ile ilgili sorularını yanıtladı.

Türk aile yapısına uygun olmayan programlarla ilgili kapsamlı bir araştırma yaptıkları ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Dursun, şunları söyledi:

''Seyircinin bize ulaştırdığı bir sürü eleştiriler, şikayetler var. Bu şikayetleri bizim dikkate almamamız mümkün değil. Bu şikayetlerin gerçekten Türk aile yapısına uygunluk açısından bir anlam taşıyıp taşımadığı ancak böyle bir araştırmadan sonra netleşmiş olacak. O sebeple seyircilerin şikayetleri bizim için görmezlikten gelecek bir husus değil, bunu dikkate alıyoruz. Şu anda bu günlerde medyada tartışılan Aşk-ı Memnu dizisiyle ilgili Ocak ayının 14'ünde verdiğimiz bir ceza vardı. Biz Türk aile yapısına uygun olmadığı yönündeki raporu değerlendirmiştik. Üst kurul çoğunluk oyuyla, o dizideki bazı sahnelerin Türk aile yapısına uygun olmadığına karar vermişti.

Bugün basındaki eleştirilere bakıldığında konuyu Türk aile yapısı konseptinden saptırdılar, ihanet vesaire ahlak alanına çekildiğini görüyorum. Ahlakla ilgili bir tartışma söz konusu değil, Türk aile yapısına uygunluk açısından tartışma söz konusudur. Ceza da zaten Türk aile yapısına uygun olmadığı açısından verilmiştir. Eleştirilebilir kuşkusuz ama bizim kararlarımız idari kararlardır. Bunun yanlış olduğunu düşünen yayıncılar bunu idare mahkemesine götürüler. Haklı olduğuna karar verirse mahkeme, biz cezayı kaldırırız.''

Dursun, dizinin şifrelenmesi ya da yayımının geç saatlere çekilmesinin kendilerinin gündeminde olmadığını, yayın saatini yayıncı kuruluşun değiştirebileceğini kaydetti.

-DİĞER KONUŞMALAR-

Toplantının açılışında konuşan Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği Başkanı Yusuf Gürsoy da araştırmanın bir reyting araştırması olmadığını, RTÜK'ün yaptığı araştırmanın yayıncılar için önemli noktalara işaret ettiğini belirterek, radyo dinlemenin ve radyoya güvenin arttığını görmenin kendilerini umutlandırdığını ifade etti.

Gürsoy, 3984 sayılı kanunla radyo-TV yayıncılığını çağdaş evrensel standartlara ulaştıracak çok ciddi değişiklikler olacağını kaydetti.

Teknolojideki gelişmelere de dikkati çeken Gürsoy, ABD'de 2 bin tane HD radyo olduğunu, ABD'de 15 otomobil üreticisi firmanın HD radyoyu üretip araçlarına monte edeceğini bildirdi.

TV Yayıncıları Derneği Başkanı Hidayet Karaca da insanların yüzde 85'inin radyonun bilgi birikimini artırdığını ifade etmesinin mutluluk verici olduğunu belirterek, radyocuların sorunlarına değindi.

Karaca, radyocu arkadaşlarının en büyük sorununun yeteri kadar temsil edilememek olduğunu ifade ederek, başbakan ya da cumhurbaşkanı uçağında da temsil edilmeleri gerektiğini kaydetti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 2
  • enginazaklı 14 yıl önce Şikayet Et
    radyo 15 çok kaliteli ama... çok konuşuyorlarbir iki tane hocaları var..hocalara işi biliyor ama istiyorki benden başka kimse konuşmasın.elinde olsa nefesde aldırmayacaklar.kendilerini bir şey bilmekle bir nane oldum zannediyorlar.bilmek değil inanmak gerekiyor.ve ahlaken örnek olmaları gerekiyor.örnek olanları görüyoruz bir an başını vermekten çekinmezsin.bunlarda onların yanında kerameti kendinden zannedip popületisiyle geçiniyor.
    Cevapla
  • yasin küçük 14 yıl önce Şikayet Et
    geçerli bir anket değil. Gerçekçi bir anket sonucuna Ülkenin her yerinden katılımcıların ankete dahil olmasıyla sağlanacağı kanaatindeyim.Örnek olarak çok dinlenen&quotRadyo onbeş&quotgibi ulusal bir kanalın yapılan anket sıralamasında isminin geçmemesi anketin doğruluğunu tartışılır olduğunu gösteriyor.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Türkiye nasıl diplomasinin merkez ülkesi oldu?
Türkiye'nin kanser haritasını TÜİK açıkladı