Yorumcumuz Mimiga'nın şiiri MEB çalıştayında

Okuma Kültürü ve Etkili Dil Kullanımı (Şimdi Okuma Zamanı) Projesi'nin ilk adımı olan Okuma Kültürü ve Söz Varlığının Geliştirilmesi Çalıştayı Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Esengül Civelek'in katılımlarıyla Kızılcahamam Termal otelde Salı günü başladı.

Açılışta Konuşan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan “Okuma Kültürü ve Etkili Dil Kullanımı Projesi” çerçevesinde düzenlenen ve projemizin ilk adımını oluşturan “Okuma Kültürü ve Söz Varlığını Geliştirme Çalıştayı”nın akademisyen, yazar, öğretmen ve sivil toplum örgütlerinin,  toplumumuzun farklı kesimlerinin katılımıyla, ülke genelinde farkındalığın artırılmasının hedeflendiğini söyledi. Tufan, işbirliğinin sağlanması, projemizin farklı görüş ve önerilerle sağlam bir zeminde ilerlemesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. '' dedi.

Proje Yöneticisi Zübeyir Yılmaz Çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada ''Eğitim; çağdaş uygarlık değerlerini oluşturma ve geliştirmede, toplumların refah düzeyini arttırmada, okuyan, düşünen, araştıran, yaratıcı, kendiyle ve toplumla barışık sağlıklı insanlar yetiştirmede en etkili araçlardan biridir. Başkanlığımız yeni nesilleri; kendine, ülkesine ve tüm insanlığa faydalı, mutlu ve üretken bireyler olarak yetiştirmek adına yoğun bir şekilde çalışmaktadır.'' dedi.

MEB’in ilk hanım Müsteşarı olan Esengül Civelek de, “okuma alışkanlığının sadece Meb’in sorumluluğu altında olduğu yanılgısı vardır. Bu herkesi ilgilendiren bir husustur diye konuştu.
Açılışa katılan Taha Akyol “Okuma Merakı Uyandırma” konulu konuşmasına 18.7.2000 ve 8.7.2010 tarihli gazete manşetlerine dikkat çekerek başladı. ÖSYM sonuçlarına göre, geçen on yılın ardından üniversite giriş sınav sonuçları karşılaştırıldığında başarı oranında artış görülmediğine dikkat çeken Akyol “Son 10 yılda okullaşma oranı yükselmesine rağmen başarı oranı değişmemiştir.” dedi.

Eğitimde kalitenin öneminden bahsederek, “Öğrencilerin zihin pencereleri kapalı olduğu ve merak etme duygusunu oluşturamadığımız sürece okuma ışığı oluşmayacaktır. Pencereleri açmanın yolu zihne sorular sormaktır, merak etmektir.” dedi.

Gittiği bütün illerde “Şimdi Okuma Zamanı “ adı altında kampanyalar ve etkinlikleri bizzat düzenleyen ve gittiği şehirlerin eğitim ve okuma kalitesini yükselten Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan yaptığı konuşmada ilkini Sakarya’da başlattığı okuma kampanyalarını gittiği her ile götürerek nasıl başarı elde ettiğini anlattı.

Haber 7 Yazarı Meryem Aybike Sinan ise, yapılan panelde “Çocuk ve Gençlik Edebiyatında Muhteva ve Estetik” konulu bir konuşma yaptı. Konuşmasında, çocuk ve Gençlik edebiyatında muhtevanın içinin boş olduğunu,  bu alanda eser veren yazar ve şairlerin dini, tarihi, ahlaki unsurları eserlerinde mutlaka vermeleri gerektiğini anlattı.

Meryem Aybike Sinan, ders kitaplarına Mustafa Kutlu, İskender Pala, Yavuz Bahadıroğlu, Cahit Zarifoğlu, Nazan Bekiroğlu gibi yeni edebiyatçıların isimlerinin de girmesi yeni kuşağa edebiyatı sevdirme noktasında faydalı olacaktır dedi.

Sinan, Allah’ın Kuran’ı kullarına tebliğ ederken bile sanatlı bir dili kullandığını söyleyerek Nas Suresinin aliterasyonuna dikkat çekerek, çocuk ve gençlik edebiyatında estetik unsurların çocuğun ruh dünyasına etkilerinin kalıcı olacağının altını çizdi. Din mevhumunun çocuk eserlerinde bulunması gereğine dikkat çekti.

Bu sözleri üzerine Cumhuriyet Yazarı Adnan Binyazar, “Edebiyatın dinle ne alakası var” diyerek Meryem Aybike Sinan’a tepki gösterdi. Binyazar’ın bu çıkışı salondakiler tarafından tepki ile karşılandı.

MİMİGA'NIN YORUMUNU OKUDU

Meryem Aybike Sinan, medyanın okumaya ve edebi ürünleri paylaşma ve yayma noktasında çok etkili olduğunu söyledikten sonra Haber 7 okuyucularının yakından tanıdığı Mimiga Rumuzlu okuyucunun “Hükümsüzdür” adlı yazısının altına yazdığı şiiri katılımcılara okudu. Konuşmanın ardından, birçok akademisyen ve öğretmen Haber 7’ye olan sevgi ve beğenilerini dile getirdiler. 

Haber 7’nin “Mimiga” rumuzlu okuyucusunun yorum olarak yazdığı şiir şu şekilde:

Hisli bir çocuktum henüz ufaktım
Hasretle bakardım mavi göklere.
Beni bağlamasa vücudum yere
Dünyayı o zaman bırakacaktım.
Bulutlar denizlerin köpükleriydi.
Yıldızlı geceler yangın yeriydi.
Güneşe imrene imrene baktım.
Dağların nefesi bildim rüzgârı,
Kuşların düğünü saydım baharı,
Çiçeklere türlü isimler taktım.
O zaman geceler kara değildi,
Geçmişler içimde yara değildi.
Kederden yıldızlar kadar uzaktım.
O zaman çocuktum henüz ufaktım