Bir istihbarat devine suikastin dosyası

Türk istihbarat tarihinin efsane isimlerinden Hiram Abas'ın suikast dosyası ekranlara geliyor. Hiram Abas’ın suikast dosyası ile ilgili çarpıcı bilgilerin verileceği programda MİT'in asi çocuğunun hikayesi anlatılacak:

Bir istihbarat devine suikastin dosyası
Bir istihbarat devine suikastin dosyası
GİRİŞ 03.02.2011 17:34 GÜNCELLEME 03.02.2011 17:34

“Mahir Kaynak’ın deyimiyle MİT’in asi çocuğuydu. Bir mevkiye vuruşa vuruşa gelmeyi tercih ediyordu. O bir rodeo atı gibiydi. Onu yönetmek zordu.”

Türk istihbarat tarihinin efsane isimlerinden Hiram Abas’ın suikast dosyası yarın akşam TRT Haber ekranlarında...

26 Eylül 1990 günü İstanbul Kadıköy’de otomobilinin içinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas’ın hikayesi, “Faili Meçhul” programının 4 şubat Cuma akşamı saat 23.00’te yayınlanacak bölümüyle ekranlara geliyor.

kullanHiram Abas; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesini bitirdigi 1957 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı’na girdiğinde 25, suikaste ugradığı 1990’da ise 58 yaşındaydı. Ömrünün yarısı isithabarat dünyasında geçti.

Terörün en yoğun olduğu 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında MİT’in İstanbul Bölge başkanlığında da görev yapan Hiram Abas o günleri şöyle anlatıyor:

“İşkenceci olduğum yazıldı. Bunlar doğru değildir. Çünkü ben operasyon ekibinin başı olarak yakalama faaliyetlerinde çalışıyordum, sorgularda değildim. Kendi ekibimle yaptığım, kendi yetiştirdigim ekibimle yaptığım 156-157 baskın vardır. Bunların bir kısmı içeriden ateş ettikleri için silahlı çatışma şeklinde geçmiştir. Ve hepsi muvaffakiyetle bitmiştir. Bir tanesinde ben yaralandım. Sonra bir arkadaşım yaralandı, ama işler başarıyla bitirildi. Boğazımdan yemiştim kurşunu. Boğazımdan girdi, çenemden çıktı. Öteki kurşun bir omuzumdan girip öteki omuzumdan çıktı. Odanın içinde iki metreden yedim kurşunları. 1971-73 seneleri böyle bitmiştir.”

Soğuk savaş döneminde casusların çarpıştığı Beyrut’ta; Batum’da Atina’da görev yaptı. 1970’lere gelindiğinde Milli İstihbarat Teşkilatı Kontr-Espiyonaj yani Casusluga Karşı Koyma Dairesi Başkanlığı görevine getirildi. 1986’da ise dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcılığı makamına getirildi.

Özal Hiram Abas’ın operasyoncu kişiligini beğeniyordu ve ikinci aşamada onu MİT Mtüsteşarı yapacaktı. Ancak; 1988’de patlak veren ve Türkiye’de büyük siyasi çalkantılara yol açan “Birinci MİT Raporu” olayından sonra bu atama gerçekleşmedi.

Hiram Abas, emekli olmasından kısa bir süre sonra İstanbul’da niçin vuruldu? Görgü tanıkları, suikast sırasında sarışın bir kadının da oradan geçtiğini ifade ediyor. Bu kişi, sarışın kadınlara karşı zaafı bilinen Hiram Abas’ın dikkatini dağıtmak için mi kullanıldı?Hiram Abas, ölümünden çok kısa bir süre önce Özal ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmede Özal Hiram Abas’a bir görev teklifinde bulundu mu? Suikastin sebebi bu muydu? Faili Meçhul programında bu sorulara cevap aranıyor...

Hiram Abas’ın MİT Müsteşar Yardımcısı olarak Teşkilatta düşündüğü en büyük yeniliklerden biri; Harp okulunda devamlı bir istihbarat sınıfı oluşturarak, bu subayları mezun olur olmaz MİT’e almak ve böylece MİT’in sürekli olarak görev yapacak niletikli bir askeri istihbarat kadrosuna kavuşmasını sağlamaktı. Hiram Abas’a göre, MİT’te yapılacak en önemli reformlardan biri teşkilatın çekirdekten yetişmiş bir istihbaratçı tarafından yönetilmesiydi.

Özal’a yazdığı mektup ve raporlar

MİT’ten ayrıldıktan sonra Başbakan Turgut Özal ile yakın ilişkisini sürdüren Hiram Abas, 1989 yılında devletin PKK’ya karşı verdiği mücadelede alınması gereken tedbirlerle ilgili bir rapor hazırladı.

Özal’ın 1989’da cumhurbaşkanı olmasıyla Abas yeniden ön plana çıktı.

Hiram Abas, suikaste uğramasından bir ay önce Cumhurbaşkanı Özal ile görüştü ve 21 Ağustos 1990 günü Özal’a birinci Irak savaşı yani Körfez Krizi ile ilgili bir rapor hazırladı. Raporun bir bölümü şöyleydi:

“Sayın Cumhurbaşkanım; Bugünkü çalışma ve yöntemleriyle MİT, devletimizin aktif politikasında vazgeçilmeyecek unsur olan milli istihbarat ve enformasyonu oluşturamaz. Ülkemiz için çok önemli bir geçiş döneminde iyi bildiğim istihbarat konusunda her hizmeti ülkeme sunmaya hazırım.”

Ve bu mektubundan 35 gün sonra 26 Eylül 1990 günü İstanbul’da suikaste uğradı. Mahir Kaynak’ın deyimiyle MİT’in asi çocuğuydu. Bir mevkiye vuruşa vuruşa gelmeyi tercih ediyordu. O bir rodeo atı gibiydi. Onu yönetmek zordu. Ama yönetildiginde olaganüstü kabiliyetli ve o düzeyde cesurdu. Maceracı bir ruh yapısına sahip olduğu da bir gerçekti. Nitekim bir ara Afrika’nın küçük bir ülkesine gidip istihbarat birikimlerini orada değerlendirmeyi bile düşündü.

Çetin Emeç ve Muammer Aksoy raporu

Herşeyden önemlisi o bir vatanseverdi. Antalya’da bir buz fabrikasına ortak olan Yakın arkadaşı Mehmet Eymür’e, “Sen para peşine düştün bak ben hala devlete hizmet etmeye çalışıyorum” diyordu.

Hiram Abas, kendisinden kısa süre önce öldürülen Hürriyet gazetesi yazarı Çetin Emeç ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Muammer Aksoy cinayetleri ile ilgili bir rapor hazırladı. O raporda şöyle diyordu:

“Bu suikastler ayrı örgütlerin faaliyetleri olsa da arkasında yabancı devlet destegi olup olmadığının ögrenilmesi lüzumludur. Çünkü sonuç ve güdüler gayenin Türkiye’nin stabilitesini bozmak olduğunu düşündürmektedir. Terörün amacı, devletin iç ve dış politikasının güçsüzleştirilmesi, ekonomik yönden yıpratılması, dış yatırımların durması, dışarıya yabancı sermaye kaçışlarının başlaması, hürriyetlerin kesintiye uğratılması, polisin ve istihbaratın ana görevlerinden uzaklaştırılarak terör ve yıkıcı faaliyetlerle boğuşur duruma düşürülmesi, halkta istikbale ve devlete güvensizligin, şaşkınlığın meydana getirilmesidir.”

Hiram Abas, MİT’in olması gereken seviyesini ise şöyle anlatıyor:

“Büyük Türkiye’nin istihbarat Teşkilatı da büyük olmak ve büyük oynamak mecburiyetindedir. Bütün çalışmalara rağmen Türkiye üzerindeki terör, yabancı devlet faaliyeti olarak şu veya bu şekilde devam edecektir. Çünkü Ortadoğu’da Türkiye’nin çok kuvvetli bir devlet haline gelmesi ve ekonomisinin iyiye gitmesi hiç bir zaman istenmeyecektir.”

TRT Haber / 4 şubat Cuma akşamı saat 23.00

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bakan Yerlikaya açıkladı: Cezalar iptal edildi
Eski MOSSAD Başkanı'ndan İsrail'e İran uyarısı