Muğla

"Şükrü Seymen ile kader birliğimiz var"

15:22 08 Mart 2017
"Şükrü Seymen ile kader birliğimiz var"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski albay Osman Kılıç, 14 Temmuz'da sanıklardan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve eski Binbaşı Şükrü Seymen ile hiçbir şekilde buluşmadığı ve toplantı yapmadığını iddia ederek, "Sönmezateş'i sadece ismen tanırım. Şükrü Seymen ile silah arkadaşlığının yanında kader birliğimiz var." dedi.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'ndaki duruşmada mahkeme heyeti, eski albay Osman Kılıç'ı dinledi.

Kılıç, savunmasında, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde çalışırken bu görevi devredip Özel Kuvvetler Komutanlığı Kurmay Başkanlığına atandığını belirtti.

Emniyet ve savcılıkta daha önce verdiği ifadelerin geçerli olduğunu dile getiren Kılıç, iddianamede tarafına atılı tüm suçlamaları ise reddettiğini vurguladı.

Kılıç, FETÖ ve iltisaklı bir kurumla bağlantısının bulunmadığını savundu. FETÖ'nün okullarına gitmediği, yurtlarında kalmadığı, bankalarında hesabının bulunmadığı, gazetelerine aboneliği olmadığı ileri süren Kılıç, telefonunda örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'un bulunmadığını iddia etti.

Suikast timinde ismi geçen sanıkların hiçbirini tanımadığını ve bağlantısının bulunmadığını öne süren Kılıç, suikast timini yönettiği belirtilen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile Özel Kuvvetler ekibinin başındaki eski Binbaşı Şükrü Seymen ile bağlantısına ilişkin, "14 Temmuz'da Sönmezateş ve Seymen ile hiçbir şekilde buluşmadım, toplantı yapmadım. Bu konuyla ilgili cep telefonu kayıtları, arabama ait MOBESE kayıtlarının incelenmesini istiyorum. Sönmezateş'i sadece ismen tanırım. Şükrü Seymen ile silah arkadaşlığının yanında kader birliğimiz var. Uzun yıllar birlikte görev yaptım." dedi.

- Seymen ile çok sayıda telefon görüşmesi yapmış

Sanık Kılıç, 15 Temmuz haftasında Şükrü Seymen ile çok sayıda telefon görüşmesi yaptığına dikkati çekerek, "Bu görüşmelerin tamamı kayınvalidem hasta olduğu için izin belgemin ulaştırılması içindi ayrıca Şükrü Seymen ile aynı kursta bulunuyorduk. Kurs sonu tezimin ulaştırılmasıyla ilgili görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler hafta içinde oldu. 14 Temmuz'da bu kişilerle kesinlikle görüşmedim." diye konuştu.

Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde görev yaptığı için 15 Temmuz günü sivil ve askeri kanattan çok sayıda kişinin kendisini arayarak bilgi almaya çalıştığını iddia eden Kılıç, şunları kaydetti:

"Komuta Harekat Merkezi'nden uçuşların iptaliyle ilgili bilgi aldım. Şükrü Seymen de bu kapsamda beni birkaç defa aradı. Genelkurmay Başkanının durumunu sordu. Şükrü bir kısım görevler aldıklarını ve bilgilerinin olup olmadığını sordu. Ben bilgim olmadığını söyledim. Bana ne görev aldıklarını söylemedi. O akşam nerede olduklarıyla ilgili herhangi bir bilgi almadım. Kendisine de herhangi bir emir verilmedi."

Eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile hiçbir şekilde görüşmesinin olmadığını ve tutuklu sanıkları da ilk defa mahkemede gördüğünü savunan Kılıç, "Hiçbiriyle bağlantım yok. Bu nedenle azmettiricilik suçunu kabul etmiyorum. Yapılan faaliyetin hiçbir hazırlık ve planlama faaliyetine katılmadım. Ne yaptıklarını, nasıl gittiklerini bilmiyorum. Bu nedenle benim burada azmettirici olmamdan bahsedilemez. İsmi ve bahsi geçen hiçbir personelle bağlantım yok. Albay olarak hiçbirine verdiğim emir yoktur." ifadelerini kullandı.

Şükrü Seymen ve Gökhan Şahin Sönmezateş'i Marmaris'e kendisinin göndermediğini iddia eden Kılıç, "Yaptıkları faaliyetten hiçbir şekilde bilgim yok. Bu kadar önemli görev yapılacaksa böyle bir plan olamaz, böyle bir operasyon olamaz." şeklinde savunma yaptı.

Kılıç, "Planlayıcılık ya da azmettiricilikle ilgili tarafıma atılan tüm suçlamaları reddediyorum." dedi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü saat 19.30'da Akıncı Üssü'ne gittiğini anlatan Kılıç, burada telefonlarının toplandığını, sabah aileleriyle görüşmek istediklerinde telefonların verildiğini öne sürdü.

Kılıç, Akıncı Üssü'ndeyken saat 23.00 sıralarında helikopter sesi duyduğunu, konuşmalardan Genelkurmay Başkanının üsse geldiğini öğrendiğini ancak kendisini görmediğini ifade etti.

Özel Kuvvetler Kurmay Başkanlığına atanması nedeniyle olay günü çok sayıda telefon aldığını belirten Kılıç, şöyle konuştu:

"Ben, arayanlara verilen görevlerin kesinlikle iptal olduğunu söyledim. Bazı görevler aldıklarını söyleyen bütün personele tüm görevlerin iptal olduğunu söyledim. Ayrıca arayanlara kendi birlik komutanlarını aramasını belirterek onların vereceği emirlere uymalarını söyledim. Daha sonra telefonlarımız toplandığı için sabah 06.00'a kadar kimseyle görüşme yapmadım."

Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te olduğunu ve suikast girişimini basından öğrendiğini iddia etti.

Mahkeme Başkanının "Yurtta Sulh Konseyinin üyesi misiniz?" sorusu üzerine Kılıç, "Yurtta Sulh Konseyi'ni 15 Temmuz'dan sonra basından duydum. Konseyin ne olduğunu bilmem, üyesi değilim. Bu konseyin verdiği herhangi bir faaliyete katılmadım sadece daha önce birlikte görev yaptığım insanlar var." iddiasında bulundu.

Duruşma, diğer sanığın dinlenmesiyle devam ediyor.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.