Ekonomi Bakanı Zeybekci Muğla'da: (1)

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "2002'de Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardan 2016'da 861 milyar dolara geldi. Türkiye 2002'den 2016'nın sonuna kadar yüzde 5,8 büyüdü. 2002'de 3 bin 500 dolarlık milli gelir, 2016 sonu itibarıyla 11 bin dolara çıktı. Bu tam anlamıyla bir Türk mucizesidir." dedi.

Zeybekci, Muğla'nın Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz'ü makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından belediye önünde kendisini bekleyen vatandaşlarla bir süre sohbet eden Zeybekci, daha sonra Fethiye ilçesine hareket etti.

Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği "Fethiye Ekonomi Buluşması" toplantısına katılan Zeybekci, Çanakkale şehitlerini ve ülkenin tüm şehitlerini rahmetle andı. Zeybekci, 15 Temmuz’un dünya demokrasi tarihine geçecek bir demokrasi zaferi olarak tarihe altın harflerle yazıldığını söyledi.

Yurt dışında Türk ticaret merkezleri kurulduğunu anlatan Zeybekci, "Her merkez için yıllık 3 milyon dolar. Personel ve kira gideriniz yok. Buralarda yer almanız gerekiyor. Gönderdiğiniz ürünlerde de kilo, ton, paket başına desteklerimiz var. Eximbank ile ilgili kredilerimiz var. Türk Eximbank ile sizin mal sattığınız yerlerde sizin müşterinize 'Yeter ki Türk malı al. Alman, İngiliz, Amerikan Eximbankının sağladığı aynı faizlerle sana kredi veriyoruz' diyoruz. Türkiye muhteşem bir yola doğru gidiyor. Dünyadaki bütün olumsuzluklara, içeride ve dışarıda ateş çemberinde olmamıza rağmen. 2016'da başımıza gelmeyen kalmadı ona rağmen." dedi.

Zeybekçi, Türkiye’nin etrafındaki her türlü düşmana, belaya rağmen şu anda dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin Avrupa’da 6. büyük ekonomiye sahip olduğunu ifade eden Zeybekci, "2002'de Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardan 2016'da 861 milyar dolara geldi. Türkiye 2002’den 2016'nın sonuna kadar yüzde 5,8 büyüdü. 2002'de 3 bin 500 dolarlık milli gelir, 2016 sonu itibarıyla 11 bin dolara çıktı. Bu tam anlamıyla bir Türk mucizesidir. Bütün dünyanın parmak ısırdığı bir mucizedir. Türkiye her şeye rağmen 2015'te 6,1 büyüdü." diye konuştu.

Türkiye’de 2014'te Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimler yapıldığını hatırlatan Zeybekci, şöyle konuştu:

"2015'te 7 Haziran gibi bir yol kazası. Bugüne kadar bu millete, bu ülkeye dayatılan bu ülke için yazılan o senaryoda, Türkiye'ye yazılmış olan bir rol vardı. Bu rol 'Türkiye ne onsun, ne donsun. Ne çıksın ne batsın. Arada bir yerde kalsın.' Türkiye gibi ülkeleri batırmak kimsenin işine gelmez. Yok etmek de kimsenin işine gelmez. Arada bir yerde kalsın ki devamlı olarak sömürebilsinler. Çünkü çok güçlü olursa Türkiye, ne olacağını bilmiyorsunuz. Çok zayıf olursa da sizin de işinize yaramıyor. Çünkü alacağınız bir şey kalmıyor."

- "2016'da yüzde 2,2 büyüme yaşandı"

Dünyanın en büyük terör saldırısına rağmen Türkiye 2016'nın ilk iki çeyreğinde yüzde 4,5 büyüdüğünü, üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8 küçüldüğünü belirten Zeybekci, ortalamada ise 2016'da yüzde 2,2 büyüme yaşandığını ifade etti.

- "Türkiye müteahhitlik hizmetlerinde dünyada 2. sırada"

Türkiye'nin 2002'de 87 milyar dolar olan toplam dış ticaret hacminin 2014 sonunda toplam 481 milyar dolara ulaştığını bildiren Zeybekci, şunları kaydetti:

"Hedefimiz çok daha fazlası. Türkiye müteahhitlik hizmetlerinde dünyada 2. sırada. 114 ülkede 9 binin üzerinde toplam 341 milyar dolarlık proje. Arap yarımadasından Afrika'nın göbeğine kadar, Şili'den Venezuella'ya kadar Rusya'nın steplerinden Sibirya'ya kadar. Polonya, Romanya'da en önemli metro, ulaştırma ihalelerine kadar tam 341 milyar dolarlık ihale müteahhitlerimizin aldığı. Yurt dışında iş yapan müteahhitlerimizin de Türkiye'den alacakları tüm malzemeleri Eximbank olarak sıfır faizle destekliyoruz. Biz müteahhitlerimizin dünyada bir numara olmasını istiyoruz."

Zeybekci, Türkiye'nin ortalama yüzde 6'nın üzerinde büyümek zorunda olduğunu, özel sektör eliyle üreterek ihracata dayalı bir büyümeye ihtiyacın olduğunu dile getirdi.

- "Türkiye'yi bu hale sistemle getirdiler"

2002'de 100 liralık verginin 87 lirasının faize gittiğini anımsatan Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geriye kalan 13 ile ne yaparsın? Sadece Milli Eğitim Bakanlığını bile çalıştıramazsınız. Türkiye'yi bu hale sistemle getirdiler. Ne yapıldıysa bu sistemle yaptılar. Bu ülkenin başbakanını ve 3 bakanını bu sistemle astılar. 74'de Kıbrıs Barış Harekatıyla bu millet Ecevit'e dedi ki 'Aferin. Tek başına iktidara getiriyorum seni.' Otel odalarında milletvekili pazarlıkları, transferleriyle Ecevit'i de iktidardan indirdiler. Türkiye'de 1980'e kadar da kardeş kavgası yaptırdılar. 5 binin üzerinde üniversiteli ve liseli genç birbirini katletti. Herbirinin de mazereti ülkeyi ötekinden kurtarmaktı. 'Uygun ortam oluşsun diye bekledik' diye 12 Eylül darbesini yaptılar bu memlekette. Sonra da 'Haksızlık olmasın bir sağdan bir soldan astık' dediler. 17 yaşındaki çocukların doktor raporuyla kemik yaşını büyütüp idam ettiler. Bu millet 80'den sonra ‘yeter’ diye ayağa kalktı ve hakikaten milli hassasiyetleri olan Özal'ı iktidara getirdi. Özal ile bir kırılma, dönüşüm yaşandı. Özal bu ülkenin esnafını, sanayicisini, turizmcisini topladı, yurt dışına götürdü. ‘Bakın görün’ dedi. ‘Siz de yapabilirsiniz’ dedi ve başardı. Allem ettiler, kallem ettiler Özal'ın tek başına iktidarını bitirdiler. Nasıl? Bu sistem sayesinde. Bu sistemi kullanarak. Bu ülkenin 30 yaşında, genç kızlarını emekli ettiler. 32 yaşındaki erkekleri emekli ettiler. 90'daki Özal iktidarını sona erdirmek ve ülkeyi koalisyonlara mahkum etmek için verilen rüşvetleri ödüyoruz. Sadece o dönemdeki ihanet bu rüşvet yaklaşık 5 trilyon lira."

(Sürecek)