Sığır ve manda boynuzundan takı yapıyor

Yalova merkez Güneyköy'de, sığır ve manda boynuzlarını, gümüş ve pırlanta gibi taşlarla işleyerek takılara dönüştüren 60 yaşındaki el sanatları ustası, ABD'nin New York kentine ürünlerini gönderiyor.

Sığır ve manda boynuzundan takı yapıyor
Sığır ve manda boynuzundan takı yapıyor
GİRİŞ 12.03.2013 13:18 GÜNCELLEME 12.03.2013 13:18

Yalovalı el sanatları ustası Mehmet Atışan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de boynuzdan takı yapan 4 el sanatı ustasından biri olduğunu, bu ustalardan tek farkının ise boynuz sanatına gümüş işlemeciliğini uyarlaması olduğunu belirtti.

Mesleğe 16 yaşındayken Güneyköy'de 8 ayar altın üzerine çalışmalar yaparak başladığını hatırlatan Atışan, ''Boynuz tarihin her döneminde kullanılmış, gerek kama, gerek bıçak sapları, barutluk, tarak olarak zihgir (Okçu yüzüğü) olarak kullanılıyordu. Hatta oka yön vermek için şehadet parmağına takılan yüzük şeklinde, bu yüzük Osmanlı zamanında kullanılıp atılan hiçbir okun boşa gitmemesini sağlıyordu. Tarihin her döneminde kullanılan boynuz, bilhassa Kuzey Kafkasya kültüründe vardır'' dedi.

Atışan, pırlanta işçiliğini de boynuza uyguladığını, ortaya çıkan eserlerin gayet güzel ve enfes ürünler olduğunu belirterek, ''Benim kullandığım sığır boynuzu. Çok nadir manda boynuzu kullanıyorum. Kullanılan bir sığır boynuzunun bir dokusu ve rengi Cenab-ı Allah insanları nasıl tek yaratmışsa parmak izleri farklıysa, hayvanın kafasının üstündeki boynuzun dokuları da değişik ve birbirine benzemiyor. Her yapılan bir ürün her yapılan bir eser dünya üzerinde tektir'' diye konuştu.

Mezbahadan temin ettiği boynuzları önce diğer dokularından ayrıştırdığını, kokudan arındırdığını anlatan Atışan, şunları kaydetti:

''Boynuzların doğal ortamlarda soğan çuvalları içerisinde çatı arasında 8 aylık bir süre içerisinde kuruması gerekiyor. Yoksa doku hareketli, tahtayla boynuz aynıdır. Boynuzu hemen işlerseniz kısa süre sonra eski formunu alıyor. Eski bombeli şeklini alıyor ve takı bozuluyor. Boynuzun 8 ay hava alan bir yerde gölgede kuruması gerekiyor. Boynuz ısı ve kaynatılan suyla düzeltildiğinde kalsiyum olduğu için yağ oranı yüksektir. Ezilme ve yayılma yapıyor. Bunun eski halini alması da bir ay süre alıyor. Şayet anında gümüş aksamla işlediğinizde boynuz çeker. Gümüşler kenarından sırıtma dediğimiz tabirle birer milimetre gözükme yapar. Bu da ikinci işlemi ister. İkinci işlemi yapmamak için boynuzu dinlendirmeye alıyoruz.''

-''New York'a mal gönderiyorum''-

Atışan, boynuzun kokudan arındırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Kokudan arındırdığımız boynuzun 'mikrobik hastalığı olur, insanlara geçer' diye mantar hastalığı bilhassa onun için dezenfekte işlemini yapıyoruz. Son işlem kristal soda, eskiden annelerimizin çamaşır yıkarken kullandıkları kristal soda ile kaynayan suyun içerisine boynuzu koyup son işlemini yaparız. Amerika'nın New York kentine mal gönderiyorum. Malları ilk gönderirken aldılar, laboratuvarlarda kontrol ettiler. Baktılar en ufak bir mikrobik hastalığı, insana geçebilecek herhangi bir paraziti yok. İlk sefer bu yolla böyle ürünlerin geçişine serbestlik verdi Amerika.''

Sanatkarların hak ettikleri konumda olmadığını savunan Atışan, ''Anadolu topraklarımızda, Türkiye'de öyle güzel medeniyetler gelip geçmiş ki bizim topraklarımız da kültür kaynıyor. Türkiye'de bin 500 el sanatı ustası var. Türkiye'nin kültür elçileri olarak son olan, dinozor gibi birileriyiz. Bu mesleklerde bizimle yok olup gidecek'' dedi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Tarihi ziyaret öncesi Erdoğan açıklaması! Türkiye'ye net mesaj: İzin vermeyeceğiz
Turistik Diyarbakır Ekspresi ilk seferini yaptı!