Ahmet Muhtar Büyükçınar hoca dua bekliyor

Ciddi sağlık problemleriyle boğuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de aralarında bulunduğu birçok akademisyen ve alimin yetişmesinde katkısı olan Ahmet Muhtar Büyükçınar sevenlerinden dua bekliyor.

Ahmet Muhtar Büyükçınar hoca dua bekliyor
Ahmet Muhtar Büyükçınar hoca dua bekliyor
GİRİŞ 30.01.2013 14:30 GÜNCELLEME 30.01.2013 14:30
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi'nde uzun süre öğrencilik ve hocalık yapan, DİB Haseki Dini Yüksek İhtisas Merkezi'nde, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de aralarında bulunduğu birçok akademisyen ve alimin yetişmesinde katkısı olan 92 yaşındaki mütefekkir Ahmet Muhtar Büyükçınar, ciddi sağlık problemleri yaşıyor. Büyükçınar, yaklaşık 10 yıl önce Brucella bakterisinin yol açtığı rahatsızlık ve ardından yakalandığı parkinson hastalığı nedeniyle eşiyle ve çevresindekilerle sadece işaretlerle anlaşabiliyor.

Gönüllü hizmetlerinin dışında, Haseki Dini Yüksek İhtisas Merkezi'nde Arapça, Tefsir ve Hadis öğretmenliği de yapan mütefekkirin 55 yıllık eşi Fatma Büyükçınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin ömrünü ilme adadığını söyledi.

-''Hayatı okumak ve okutmakla geçiren çok büyük bir alim''-

Eşinin bugüne kadar ne ailesinden ne de çevresinden birinin kalbini kırmadığını ifade eden Büyükçınar, ''5 çocuğumuz var, bir gün bu çocuklara kötü bir şey söylememiştir. Beraber çok güzel günlerimiz geçti. Ahmet Hoca 92 yıllık hayatında hiç kimseyi kırmadı. Ömrünü hiçbir maddi karşılık beklemeden ilme adadı'' diye konuştu.

Eşini, ''hayatı okumak ve okutmakla geçiren çok büyük bir alim'' olarak nitelendiren Büyükçınar, şöyle devam etti:

''Misafirleri çok sever. Eve davet ettiği misafirler için benimle mutfağa girer onlar için bir şeyler hazırlamak için yardım eder. Yemek yapmasını da çok iyi bilir. Kahire'de çoğu kez talebelerine kendi elleriyle yemek yapmıştır. Geçirdiği rahatsızlık sonucu 10 yıldır yatalak. Allah ona öyle bir sabır vermiş ki hiç sesi çıkmıyor ve şikayet etmiyor. Hastalığında da bir gün olsun bizi rahatsız etmedi. Biz de elimizden geldiğince hocaya en iyi şekilde bakmaya çalışıyoruz. Çünkü bu adamın yeri cennet.''

-''Türkiye çapında binlerce alim yetiştirdi''-

Kerem Büyükçınar da babasının kendisini ilme ve İslam'a adadığını, hayatının büyük mücadelelerle geçtiğini anlattı.

Babasının Gaziantep'te küçük yaşlarda değişik hocalardan ders alarak kendisini yetiştirdiğini anlatan Büyükçınar, ''Fransızların işgali sırasında ilim öğrenmek için sınırlara yürüyerek, dağları aşarak Şam'a, Halep'e gitmek için büyük mücadeleler vermiş. Mısır El-Ezher Üniversitesi'nde 17 yıl tahsil görmüş. Kur'an, hadis ve fıkıh gibi dallarda eğitim yapmış'' dedi.

Büyükçınar, babasının hayırsever bir insan olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Babamın en büyük özelliği, ilim ve İslamiyet'i anlatırken hiçbir maddi karşılık beklememesi ve bunun karşılığında para almamasıdır. Türkiye çapında binlerce alim yetiştirdi. Bunların içinde çok iyi mevkide olanlar da var. Milletvekillerinden tutun üniversitedeki profesörlere kadar Türkiye'ye faydası dokunan birçok kişiyi o yetiştirdi. Talebeleri arasında Prof. Dr. Mustafa Uzun, Murat Altıparmak, Ömer Faruk Harman, Fuat Günel, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eski başkan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu var.''

-''İyi bir hoca olmasının yanında çok iyi ve şefkatli baba''-

Ahmet Muhtar Büyükçınar'ı, ''hem iyi bir hoca, hem iyi bir baba'' olarak tanımlayan oğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Babam 6 aylıkken annesini kaybediyor. Sert bir baba ve üvey annenin yanında yetişiyor. Onlardan dolayı çok sıkıntılar çekiyor. Bunun neticesinde bize ve çocuklara karşı aşırı bir şefkat ve sevgisi doğuyor. Babamızdan en ufak kötü bir söz işitmedik, hayatım boyunca hiç hatırlamam. Yetiştirdiği binlerce talebenin yanında evini hiçbir zaman ihmal etmezdi. Talebelerine öğrettiği gibi bize de İslam'ı, iyi ahlakı ve insanlara karşı dürüst olmayı öğretti. Onun için babamla gurur duyuyorum.''

Babasının yazarlığının da bulunduğunu, bizzat kaleme aldığı kitaplarının yanında, tercüme ettiği eserlerin de olduğunu anlatan Büyükçınar, ''Hadislerle Müslümanlık, Muvatta, Hadislerle İslam (Tergib ve Terhib) gibi tercüme hadis kitapları bulunuyor. Yazdığı İslam İlmihali dışında, 'Mutluluk Yolları Hayat Kitabı' adlı 3 seri eseri var. Son kaleme aldığı 'Hayatım İbret Aynası''nda ise biyografisini ele alıyor'' dedi.

Büyükçınar, babasının yaşamı ve mücadelesinin anlatıldığı ''Hayatım İbret Aynası'' adlı esere ilişkin şunları söyledi:

''Binbir sıkıntı içinde geçen çocukluğu, Kur'an yolundaki maceralı ve hapishaneli gençliği, İslam ve ilim uğrunda Halep ve Şam'daki tahsil yılları, Kahire el-Ezher üniversitesi'ndeki öğrenim ve ihtisas devresi ve en sonunda Türkiye'de ilim isteyenlere faydalı olma yolunda verdiği fedakarlık dolu mücadelesi ile nesillere örnek ve ibret olacak hayatının kendi kaleminden hikayesidir.''

-Brucella ve parkinson nedeniyle konuşamıyor-

Babasının geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 2 yıldır konuşamadığını belirten Büyükçınar, şöyle konuştu:

''Babam 10 yıl önce Brucella ardından da parkinson hastalığına yakalandı. Ayrıca tansiyonu da var. Şimdilik ilaç kullanıyor. Babamı tedavi için Yalova Devlet Hastanesi ve İstanbul'daki Türk Diyanet Vakfı 29 Mayıs Hastanesi'ne götürüyoruz. Beş yıl önce çok az da olsa konuşabiliyordu. Şimdi hiç konuşamıyor. Annem, babamla daha fazla ilgilendiği için babamın hareketlerinden, jest ve mimiklerinden ne istediğini anlıyor. Elleri çok fazla tutmadığı için de yazı da yazamıyor. Ne istediğini neye ihtiyacı olduğunu konuşmasına ve yazmasına gerek kalmadan annem anlayabiliyor. ''

-Öğrencilerinin gözüyle Büyükçınar-

Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cihan Okuyucu da Ahmet Muhtar Büyükçınar ile Haseki Dini Yüksek İhtisas Merkezi'nde öğretim üyesi olarak çalıştığı sırada katılımcı sayısı 10-15 kişiyi geçmeyen ev sohbetlerinde tanıştığını belirtti. Okuyucu, şunları söyledi:

''Bir arkadaşım vasıtasıyla hocamızın sohbetlerine katılmaya başlamıştım. Sohbet konuları o zamanın siyasi çalkantılarla dolu gündeminden çok uzaktı. Konuşulan konular, 'ahlakı güzelleştirme, ailede mutluluk, başarılı olmanın formülleri' gibi hayatımızla ilgili basit olaylardı. Hoca efendi, dinleyenlerle kendi arasına bir mesafe koymuyor, sakin sakin hiç telaş etmeden konuşuyor, sorulan sorulara dinin ve aklın ışığında cevaplar veriyordu. Her zaman sabrın öneminden bahseden hoca efendi hepimizi sarsan olaylar karşısında hiç sarsıntı eseri göstermezdi. Son derece tahammüllü ve sabırlıydı. Bir keresinde odasında 4-5 kişiyle sohbet ediyor ve semaverde de çay fokurduyordu. O zaman 12-13 yaşlarında olan oğlu Kerem semavere dokundu ve onca kaynar su hoca efendinin bacağına devrildi. Dizden aşağısı fena halde kavrulan hocanın ağzından bir of bile çıkmadı. Dönüp oğluna sert bir bakış bile fırlatmadı. Sanki hiçbir şey olmamıştı. Odadaki herkes bu metanet karşısında şaşkındı. Daha sonra yanığın vahameti ortaya çıktı. Bir iki ay boyunca tedavi görmesi icap etti.''

-''İlmen, fikren, ahlaken yetiştirmek için gereken her şeyi yaptı''-

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk-İslam Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa İsmet Uzun da Büyükçınar ile ilk defa, 1964'te ortaokul üçüncü sınıfta okurken tanıştığını anlattı.

Bir arkadaş grubuyla Büyükçınar'ı tanıdığı andan itibaren, kendileriyle yakından ilgilendiğini mütüfekkirin; ilmen, fikren, ahlaken yetiştirmek için gereken her şeyi yaptığını belirten Uzun, şöyle devam etti:

''Ahmet Muhtar Büyükçınar hocamız, bugün başta ilahiyat fakülteleri olmak üzere üniversitelerimizin çeşitli fakülteleriyle, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı liseler, imam hatip okulları gibi eğitim kurumlarında hizmet vermiştir. DİB teşkilatı gibi ilim ve din hizmetinin ön sıralarında koşturan profesöründen öğretmenine, Diyanet İşleri Başkanı'ndan müftü, vaiz, imam ve hatip gibi binlerce insan yetiştirmiş bir eğitimcidir. Büyükçınar hoca, mektepte, evinde, kurslarda, camilerde velhasıl uygun bulduğu her yerde ihtiyacımız olan her konuda çeşitli dersler okutmuştur.

1967'den itibaren yazları Yalova Esenköy'de açtığı kamplarda, bir taraftan eğitim vermiş, bir taraftan spor yaptırmış, öğrendiklerimizi halka sunmak için civar köylerden başlayan irşat hizmetlerini organize etmiştir. İhtiyaç sahibi arkadaşlarımıza burs bulmak, yurt ve giyecek temin etmek gibi konularda, ailesinin bir ferdiymişiz gibi bütün arkadaşlarımızla çok yakından ilgilenmiştir. Büyükçınar Hocamız, orta, lise ve üniversite yıllarından başlayarak Mahir İz, Abdülhalim Akkul, Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Prof. Dr. Salih Tuğ gibi birçok üstatla tanışmamıza imkan hazırlamıştır. Tercüme ettiği ve edilmesine önayak olduğu klasik eserlerle, yazdığı kitaplarla yaygın eğitim hizmetinde de başarılı olmuş ve eserleri defalarca basılmıştır.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 3
  • Ziya SALİHOĞLU 3 yıl önce Şikayet Et
    Ahmet Muhtar BÜYÜKÇİNAR hocamızın hayatını anlatan "Hayatın İbretlik Aynası" Adlı Kitabı Mutlaka okuyalım. Bir Ömre neler sığar? Dava adamı nasıl olunur? Okul Hayatı ve Hayat Okulunda Nasıl Başarılı olunur? Gibi yüzlerce sorunun cevabını bu kitapta bulabiliriz. Rabbim hocamızı peygamberimize komşu eylesin. Ailesine sağlıklı ve bereketli ömer versin.
    Cevapla
  • arif orhan 9 yıl önce Şikayet Et
    Hocaların Hocası
    Cevapla
  • umityldz 11 yıl önce Şikayet Et
    cenabı hak. hocamızın gönlünde uhrevi anlamda ne muradı var ise versin.. ne ulu çınarlarıız varda haberimiz yok..
    Cevapla
DİĞER HABERLER
İstanbul Valiliği duyurdu! Gaziosmanpaşa'da toprak kayması: 96 vatandaş tahliye edildi
Tokat'ta kırılmanın olduğu fay hattı havadan görüntülendi