Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak:

 Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Tutuşmuş ve yanmakta olan Anadolumuz'daki yangını söndürmek için geceyi gündüze katıp mutlak suretle üzerimize düşen görevi yapmak mecburiyetindeyiz" dedi.

Kamalak, partisinin Niğde teşkilatı tarafından düzenlenen 5. Olağan Kongrede yaptığı konuşmada, milli görüşün yer almadığı bir meclisten Türkiye'ye bir hayır gelmeyeceğini savundu.

Şehit kanlarını ve akan göz yaşlarını durdurmak için üzerilerine düşen görevi yapmak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Kamalak, şunları kaydetti:

"Tutuşmuş ve yanmakta olan Anadolumuz'daki yangını söndürmek için geceyi gündüze katıp mutlak suretle üzerimize düşen görevi yapmak mecburiyetindeyiz. Elimizi taşın altına koymaya hazırız ama sadece elimizi değil icab ediyorsa gövdemizi de başımızı da taşın altına koymaya razıyız. Mevcut iktidarın Suriye politikasının doğru olduğunu savunabilen Allah'ın bir tek kulu var mı? Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin cesetleri sahillerimize vuruyor, birileri çıkmış 'bunun sorumlusu kim?' diye soruyor. Sensin sen, sizin yanlış politikanız, Aylan bebeğin suçu, günahı neydi?"

-"İmam hatiplerin yeniden açılması önemli"

Kamalak, mevcut iktidarın yaptığı hayır işlerinin de olduğunu vurgulayarak, imam hatip liselerinin açılmasını önemsediklerini söyledi.

Kendilerinin de bunun mücadelesini verdiklerini anlatan Kamalak, "Unutmayın ki 1971 yılında da imam hatiplerin orta kısmı kapatılmıştı. 1973 seçimlerine mütakiben hem de CHP ile yapmış olduğumuz koolisyonda 48 milletvekiliyle biz imam hatiplerin orta kısmını, şimdi olduğu gibi 12 yıl sonra değil 1 ay içerisinde açmıştık, aradaki fark bu" diye konuştu.

- "Çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisidir"

Çözüm süreci ile ilgili 2014 yılında "Demokratik Açılım", "Kürt Açılımı", "Barış Süreci", "Çözüm Süreci" denildiğini, adının ne olduğunu bilmediklerini bu süreçten endişe ettiklerini belirten Kamalak, şöyle devam etti:

"Söylemeye dilimiz varmıyor ama bu sürecin sonu ya Türkiye'yi bölmeye götürecektir veya çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya bırakacaktır. Şu an geldiğimiz nokta nedir. Keşke biz yanılmış olsaydık, 'Saadet Partisi doğru söylemiş' diyemiyorlar. Çözüm Süreci'ni de biz çözeriz, Saadet Partisi çözer, milli görüş çözer, kardeşlik hukuku içerisinde çözer. Çözüm yeri Oslo değil, İmralı değil, çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir."