İslam ülkelerindeki kadınlar ne istiyor?

Ürdün Şiddete Karşı Kadın Hakları Derneği (Women Against Violence Association) başkanı Kholoud Khrais geçtiğimiz hafta İstanbul'daydı. Ramazan sonrası İstanbul'da Moritanya, Mali, Mısır, Irak, Tunus, Mağrip, Ürdün ve Türkiye'den kadınların katılacağı büyük bir organizasyon yapma hazırlığı içinde olan Khrais, ön hazırlık ve görüşmeler için Türkiye'ye gelmişti.

Burada kadın hakları üzerine çalışan çeşitli kurum ve derneklerle görüşen Khrais, beklediği ilgiyi görmüştü ve Türkiye'de kadın konusuna verilen önemden dolayı mutlu olduğunu söyledi. Sadece Ürdün'de değil ulaşabildikleri tüm ülkelerde aile içi şiddet gören ve terörizmden, savaştan etkilenen kadınlar için çalışma yapan Khrais ile kadının durumunu konuştuk.

Cihad diye cinayet işlediler

Derneklerinin Ürdün'de kadınla ilgili olarak kurulan ilk kurum olduğunu söyleyen Khrais, misyonlarının sadece kadınlara değil, şiddet gören herkese yardımcı olmak olduğunu ifade ediyor. Khrais'in vurguladığı nokta ise şu: 'Asıl hedefimiz İslam'ın bize verdiği hakları alabilmek' Kholoud Khrais'in organizasyonu kurmak için yola çıkışı kadınların çektikleri acıları görmesiyle olmuş. Son yıllarda ülkelerinde medyaya yansıyan çocuk ve kadına yönelik şiddet nedeniyle, arkadaşlarıyla bir araya gelerek uluslararası programlar yapmaya karar verdiklerini anlatan Khrais, 'Her zaman en çok zararı kadın ve çocuklar görüyor.

Irak'ta da Suriye'de de bu böyle' diyor. Bu uluslararası toplantıları yapmalarında 2005'te Ürdün'de gerçekleşen bombalı otel saldırıları da etkili olmuş. İlk programlarını Amman'da yapmışlar. Khrais, 'Benim iş arkadaşlarımdan bir bayanın o otelde 2 kızı vardı. İkisi de öldü. Yanımdaki diğer bayan 3 oğlunu da kaybetti. Bu olayı yapanlar cihad yapıyoruz diye gerçekleştirdiler ama İslamiyet bunu kabul etmez.

Biz de programımızda kadınları ön saflara çıkarttık ve kadınlar yaşadıklarını anlattılar' diyor. İlk programı Ürdün'de yapan Khrais, 2. programı Tunus'ta gerçekleştirmiş ve yaklaşık 180 katılımcı olmuş. Mağrip Beyaz Saray'da yapılan 3. program da çok ilgi görmüş ve NBC gibi 4-5 büyük televizyon kanalı canlı yayın yapmış.

5 çocuğu gözü önünde öldürülmüş

Aile içi şiddet ve geçimsizlik durumlarında gönüllü doktor ve hukukçuları ile olaya el koyduklarını anlatan Khrais, 'Önce dövülen kadın ve kocasını meşru şekilde birleştirmeye çalışırız ama yol kapandığı zaman o kadını biz himaye altına alırız' diyor. Gerek aile içi şiddet gerekse savaş ve göç gibi durumlar nedeniyle kendilerine sığınan kadınların ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade eden Khrais yardımlarının sadece kadınlara yönelik olmadığını, savaştan kaçıp ülkelerine sığınan, eşini, çocuğunu kaybetmiş erkeklere de yardım eli uzattıklarını anlatıyor.

Khrais, 'Programımız tüm aileyi kapsıyor. En çok Irak'tan kaçan kadınlara yardım ettik. Kocası ölmüş, çocuğu ölmüş, en çok bunlarla karşılaştık. Bir kadının 5 çocuğunu gözleri önünde öldürmüşler. Bunu bizim vasıtamızla dünyaya anlattı' diyor.

Iraklı kadınlar yorgun Tunuslular çok iyi

İslam dünyasındaki kadınların durumunu ise şöyle anlatıyor Khrais; 'Irak'taki kadınlar her şeyden yoksun. Çok kötü durumdalar. Aileler dağılmış; ya kocasını, ya oğlunu kaybetmiş. Iraklı kadınlar yorgun. Afganistan kadınlarından birebir ulaşabildiğimiz yok ama öğrenimden mahrumlar. Hep cahil kalsın diye okutmuyorlar. Okula gitmek isteyen kızların ya burnunu ya kulağını keserler veya okulları silahla tararlar.

Pakistan'da kızların okula gitmesini savunduğu için vurulan 14 yaşındaki Malala Yousafzai'nin de Londra'ya götürülerek tedavi edilmesini biz sağladık ve durumu dünyaya duyurduk. Tunus kadını eğitimi olsun, dünyaya ve hayata bakışı olsun şu an diğer kadınlara göre çok iyi durumda. Ürdün'de ise kadınlar haklarını almış ve daha fazlasını almaya çalışıyor. Yemen'de ise kadın hakları çok iyi durumda değil' diyor Khrais.

Ürdün'de kadının önünde engel yok

Şu an Ürdün'de öğrenimde devlet dairelerinde parlamentoda, polis teşkilatında, devlet dairelerinde kadınların olduğunu söyleyen Kholoud Khrais, Ürdün'de kadın çalışmaları konusunda rahat olduklarını , saray kadınlarından da çalışmalarına maddi manevi destek verildiğini anlatıyor. Ürdün'de bir çok sorunun aşıldığını, 2 yıl önce çıkan bir kanunla 18 yaşından küçük evliliklerin yasaklandığını da ifade ediyor.

Yeni Şafak