Dün Sabra ve Şatilla bugün Şucaiyye

İsrail'in Şucaiyye mahallesinde gerçekleştirdiği katliam akıllara Lübnan'daki Sabra ve Şatilla katliamlarını getirdi.

Dün Sabra ve Şatilla bugün Şucaiyye
Dün Sabra ve Şatilla bugün Şucaiyye
GİRİŞ 22.07.2014 12:31 GÜNCELLEME 22.07.2014 13:03

İsrail'in dün Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde gerçekleştirdiği katliam, yıllar önce Lübnan'da Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında benzer bir katliama tanık olanlar ile o katliamın kurbanlarının yakınlarını derinden etkiledi.

Şucaiye'deki görüntülerin 1982'de Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında yaşananlar ile büyük benzerlik taşıdığını ifade eden o günün çocukları, katliamı ve bugün yaşananlar arasındaki benzerlikleri AA muhabirine anlattı.

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bulunan Şatilla Mülteci Kampı'nda yaşayan Fayiz Muhammed en-Nedavi, "Pazar günü Şucaiyye'de olanlar, bundan yıllar önce burada Şatilla'da olanların tekrarından başka birşey değildi. O zamanlar 9 yaşındaydım. O gün bu sokaklar da tıpkı bugün Şucaiyye'de olduğu gibi cesetlerle doluydu. Dün Şucaiyye'de çekilen görüntüleri izlediğimde adeta çocukluğumdaki o sahneleri yeniden izledim" diye konuştu.

"Katil aynı katil"

Filistin halkını sabırlı olmaya, tüm dünya Müslümanlarını da Filistin'in yanında yer almaya davet eden Nedavi, Filistinli gruplardan ise İsrail'e karşı direnişi sürdürmelerini istedi.

Muhammed Surur isimli Filistinli, Şucaiyye ile Sabra ve Şatilla katliamaları arasında geçen onca yıla rağmen aradaki benzerliği "Sahne de kasap da suçlu da aynı...Her ne kadar yöneticilerinin ismi değişse de bu şüphesiz ABD destekli İsrial'den başkası değil" sözleriyle dile getirdi.

Ailesini Sabra ve Şatilla katliamında kaybettiğini ifade eden Surur, "Sabra ve Şatilla ile Şucaiyye aynı olayın tekrarlanmasıdır. Çocuklar öldürüldü, yaşlılar, kadınlar hedef alındı ve katil yine aynı katil" şeklinde konuştu.

Şucaiyye katliamının "Filistin halkına direnişten vazgeçmeleri için bir mesaj" olduğunu belirten Surur, "Bu mümkün değil, çünkü direniş demek Filistin halkı demektir" ifadesini kullandı.

"Topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz"

Ahmed Osman isimli genç ise yaşananların şaşırılacak bir durum olmadığını aksine bunun yıllardır süren Siyonist siyasetinin bir devamı olduğunu söyledi. Osman, "Bana göre direniş bizim meşru hakkımız ve ona sonuna kadar sahip çıkacağız. Topraklarımızdan ve vatanımızdan vazgeçmeyeceğiz. Şucaiyye katliamı ile İsrail siviller üzerinden Filistin direnişi üzerinde baskı oluşturmayı hedefliyor. Ancak bizim halkımızın tümü direnişçidir ve tek vücut halindedir" dedi.

Osman, bütün imkansızlıklara ve güç dengesizliğine rağmen Gazze'den atılan roketler nedeniyle İsrail'de psikolojik baskı oluşturmayı başardıklarından dolayı gururlu olduklarının altını çizdi.

"İsrail her zaman Fİlistinlilere katliam uyguladı bu ilk değil bu gidişle de son olmayacak" diye konuşan Mahir Zeydan, "Filistin halkı olarak Gazze'den İsrail'e roket atılmasını destekliyoruz. Filistin direnişini destekliyoruz. Hamas, Fetih, İslami Cihad veya diğer Filistinli gruplar arasında bir fark görmüyoruz. Hepimiz Filistin direnişçisiyiz" dedi.

İsrail ordusunun dün Gazze'nin Şucaiyye mahallesine düzenlediği saldırılarda 72 Filistinliyi hayatını kaybetmiş, 400'ün üzerinde kişi de yaralanmıştı.

Sabra ve Şatilla katliamında 16 Eylül 1982 tarihinde İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dahil 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti. Katliamda sonradan İsrail'in eski başbakanlarından olan Ariel Şaron'un azmettirici olduğu iddia edilmiş, İsrail Meclis Araştırma Komisyonu Şaron'u katliamdan dolayı dolaylı olarak sorumlu bulmuştu. Şaron bunun üzerine 1982'de Savunma Bakanlığı görevinden istifa etmişti.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Paşinyan: 1915 travmasını atlatmalıyız
Yüzyılın en büyük projesi olan "Kalkınma Yolu projesi"nin bölge için neden önemli?