BM'den İsrail'i zora sokacak karar

BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail'in saldırılarında insan hakları ihlallerini araştırmak için araştırma komisyonu kurulmasını kararlaştırdı.

BM'den İsrail'i zora sokacak karar
BM'den İsrail'i zora sokacak karar
GİRİŞ 23.07.2014 20:56 GÜNCELLEME 24.07.2014 09:32
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Konsey, Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumu ele almak için bugün özel oturum düzenledi. Konsey'in 21. özel oturumu olan bugünkü oturumda, İsrail'in saldırılarını eleştiren ve bağımsız uluslararası araştırma komisyonu kurulmasını öngören karar 29'a karşı 1 oyla benimsendi.

Karara karşı oyu ABD verirken aralarında Fransa, Almanya, İtalya gibi Avrupa Birliği ülkelerinin bulunduğu 17 üye ülke çekimser oy kullandı.

Filistin halkının kendi kaderini belirleme hakkı bulunduğuna işaret edilen kararda, BM Şartı'nda da belirtildiği gibi kuvvet kullanarak toprak elde etmenin kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Savaş zamanında sivillerin korunmasına ilişkin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında uygulanabileceği belirtilen kararda, sözleşmelerden sorumlu ülke olan İsviçre'nin sözleşmenin Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında uygulanabilmesi için bir konferans toplaması tavsiyesinde bulunuldu.

İsrail'in işgalci güç olarak, işgali altındaki bölgelerdeki sivil halkın refah ve güvenliğini sağlamakla sorumlu olduğu vurgulanan kararda, ancak İsrail'in bilinçli olarak bu yükümlülüklerini yerine getirmediğine işaret edildi.

-Gazze'deki kritik insani durum

Saldırılarda sivillerin bilinçli şekilde hedef alınması, sistematik ve geniş çaplı insan hakları ihlallerinin yapılmasının uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği belirtilen kararda, Gazze'deki kritik insani durumdan kaygı duyulduğu bildirildi.

Gazze'de onbinlerce insanın evlerini terk etmek zorunda bırakıldığı vurgulanan kararda, yeterli düzeyde su ve temizlik imkanının bulunmamasının bir milyona yakın kişiyi etkilediğine dikkat çekildi.

İsrail'in Filistin topraklarını işgalini sona erdirmemesinin de kınandığı kararda, 13 Haziran 2014 tarihinde başlatılan İsrail saldırılarıyla insan hakları hukukunun ve temel hakların ihlal edildiği belirtildi.

Kararda, iki İsrailli sivilin Gazze'den İsrail tarafına atılan roketlerle öldürülmesi de kınandı.

- Saldırıların durdurulması talebi

İsrail saldırılarının ve sivillere yönelik bütün saldırıların bir an önce durdurulması talep edilen kararda, Mısır tarafından başlatılan ve Arap Birliği tarafından da desteklenen ateşkes önerisinden memnuniyet duyulduğu kaydedildi.

İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın bir an önce ve tamamıyla kaldırılması istenen kararda, Gazze'deki Filistinlilere insani yardım ulaştırılması konusunda uluslararası toplumdan yardım istendi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında İsrailli yerleşimcilerin faaliyetlerinden duyulan rahatsızlığın da ifade edildiği kararda, İsrail hapishanelerinde ve gözaltı merkezlerinde tutulan Filistinlilerin durumundan da büyük kaygı duyulduğu vurgulandı.

Konsey kararında, İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı askeri operasyonlar kapsamında özellikle Gazze Şeridi başta olmak üzere Doğu Kudüs dahil işgal altındaki bütün Filistin topraklarında işlenen insan hakları ve insani hukuk ihlallerinin soruşturulması için bağımsız uluslararası araştırma komisyonu kurulması istendi.

Diğer BM örgütlerinin bu komisyonla işbirliği yapması talep edilen kararda, komisyonun raporunu Konsey'in 28. oturumunda sunması öngörüldü.

- "Bütün BM sisteminin meşruiyetine zarar verir"

Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı da oturumda yaptığı konuşmada, İsrail'in Filistinli masum sivil halka yönelik kasıtlı ve orantısız saldırılarını şiddetle kınadıklarını belirtti.

Bu askeri saldırganlığın, uluslararası hukukun ve özellikle Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin açık bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiğine dikkati çeken Çarıkçı, İsrail'in nefret uyandıran saldırılarıyla sadece Gazze'yi değil Filistin halkının bütünlüğünü de hedef aldığını kaydetti.

Çarıkçı, "İsrail'e dokunulmazlık sağlama çabaları uluslararası toplumun kredibilitesine ve bütün BM sisteminin meşruiyetine zarar verir" dedi.

Türkiye'de Filistin halkıyla dayanışma çerçevesinde üç günlük yas ilan edildiğine işaret eden Çarıkçı, Türkiye'nin taraflar arasında bir an önce ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması konusundaki uluslararası çabalarını sürdürdüğünü belirtti.

"Gazze ablukasını da sona erdirecek kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını amaçlıyoruz" diyen Çarıkçı, bağımsız uluslararası araştırma komisyonu kurulmasını desteklediklerini de bildirdi.

Oturumda İsrail adına İsrail'in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Eviator Manor, Filistin adına ise Filistin Dışişleri Bakanı Riad el Maliki birer konuşma yaptılar.

Manor'un konuşması sadece birkaç sivil toplum örgütü tarafından alkışlanırken, Maliki'nin konuşması bütün salondan alkış aldı.

Maliki'nin konuşmasının oturum katılımcılarından büyük alkış almasını AA'ya değerlendiren Büyükelçi Çarıkçı, "Bu durum İsrail'in politikalarının insanlık vicdanında mahkumiyetidir" dedi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 3
  • osman öztürk 9 yıl önce Şikayet Et
    Gelecek,de Bir Gün gelecek birleşmiş milletler (haçlılar),. Avrupalılar gün gelecek birbirlerini yiyecekler ve YENİ TÜRKİYE,den yardım istayecekler Ortadoğu ve Afrika,ye gidibilmek için YENİ TÜRKİYE,den izin alacaklar,
    Cevapla
  • CEVAT ADIYOK 9 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim devletimizi , milletimizi islam ile yüceltsin.. Rabbim zalimleri perişan etsin..BM de bunun ötesinde kararlar lazım
    Cevapla
  • at_fil_vezir 9 yıl önce Şikayet Et
    hey yavrum hey. Hey yavrum hey .bunların samimi adımlar olduğunu hiç sanmıyorum.BM de kurtların sofrasında kuzuların hesabı görülecek.sonucun ne olacağı aşikar neticede komisyon toplanıp karar verecek ve şöyle diyecekler her savasta olduğu gibi israil terör hedeflerini vururken istemeden sivillere zarar vermiştir.insan hakları ihlali ve savas sucu işlenmemiştir.Ben artık islam ülkelerinin bir araya gelerek islam ülkeleri güvenlik konseyi kurmalarının kaçınılmaz olduğu görüşündeyim.Müslümanlar tek toprak ve tek lider haline gelmeden ayrı ayrı oldukça kesinlikle bu kan ve zulüm durmaz.Hilafet şart.Hilafeti kaldıranlar en az israil kadar bu kadar zulümden sorumludur.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Yeni Renault Kangoo Türkiye'de satışa sunuldu! İşte fiyatı
CHP'li belediyelerdeki akraba atamaları Fatih Portakal'ı çileden çıkardı: Yazıklar olsun