Namazlarını orada kılmaya çalışıyorlar
Müslümanlar için Mekke'deki Mescid-i Haram'dan sonra ikinci en kutsal mekan olan Mescid-i Nebevi, haccını ifa edenlerle dolup taşıyor.
Mekke'den Medine'ye gelenler, namazlarını Mescid-i Nebevi'de kılarak hadis-i şerifteki bin kat sevaba nail olmak istiyor.
Hazreti Peygamber'in 'Medine’ye gelip kabrimi ziyaret eden, kıyamette komşum olur, ona şefaat ederim.' hadis-i şeriflerinden hareketle Medine'ye gelenler, tüm namazlarını Mescid-i Nebevi'de eda etmeye çalışıyor. Bir hadis-i şerifte Mescid-i Nebevi'de namaz kılmanın önemi şöyle aktarılıyor: “Benim mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram (Kabe) müstesna olmak üzere, diğer mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.”
Mescid-i Nebevi'de yoğunluk sebebiyle birçok kişi namazını avluda kılabiliyor. Avlu, sık sık temizlik araçlarıyla temizleniyor. Su püskürten pervaneler ve açılır kapanır şemsiyeler ile kavurucu sıcağa rağmen hacılar avluda namazını rahatlıkla eda edebiliyor.
Kabe'de de, Mescid-i Nebevi'de de farzlardan hemen sonra genellikle cenaze namazı kılınıyor. Türk hacılara da rehberler, farz namazından sonra hemen sünnete durmayarak cenaze namazının sevabından istifadeyi tavsiye ediyor.
Hacılar, namaz sonrası efendimizi ziyaret ederek selamlama yapıyor. Ravza-i Mutahhara denilen ve cennet bahçelerinden bir bahçe sayılan yerde namaz kılabilmek için sıra beklemek gerekiyor. Bu alanın fazileti ile ilgili olarak Allah Resulu şöyle buyuruyor: "Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir."
