İsrail'den göçmenlere "defolun" baskısı

Türkiye Suriyeli mültecileri konuşadursun dünya ve İsrail'in gündeminde de göçmen konusu var. Türkiye göçmenlerine kucak açarken, Avrupa Birliği denizde kaçaklara silahlı müdahale yapması için Birleşmiş milletere baskı yapıyor. İsrail ise jiletli çit, tek yön bilet ve 3500 dolar teklif ediyor. Afrikalı ve Eritreli göçmenleri sorun eden İsrail kendisi de göçmenler tarafından inşa edilmiş bir ulus olmasına rağmen hiçbirini istemiyor...

 İşte İsrail'deki Afrikalı göçmenlerin dramı...  

Afrika ve Ortadoğu’daki göçmenler, ölümcül Akdeniz dalgalarını geçmeye çalışırken, Avrupa’da olduğu gibi İsrail de mültecilere karşı tutumunu sertleştirmeye başladı.
İsrailli yetkililer Afrikalı’ların ülkede istenmediğini ve İsrail’i terk etmeleri gerektiğini aksi takdirde hapse atılacaklarını duyurdu.

3500 DOLAR VE TEK YÖN BİLET

45 bin Eritreli ve Sudanlı mülteciye gönderdikleri mektupta, 30 gün içinde İsrail’i terk etmeleri durumunda kendilerine 3500 dolar nakit, memleketlerine ya da Afrika’da ismi duyulmamış üçüncü dünya ülkelerine, gidiş için “tek yön” uçak bileti verileceğini; aksi takdirde Saharonim hapishanesine konulacaklarını açıkladı.    

İsrailli liderler, “sınırlarına bir çit çekmenin, yasadışı yollardan çalışan göçmenleri inkar etmenin, çölde onları bir gözaltı merkezinde tutmanın” sert bir yaklaşım olduğunu kabul ettiklerini ama belki de bu yaptıkları ile onların ölümcül deniz yolculuğuna çıkmalarını engellediklerini deklare etti.

GÖÇMENLER İÇİN DAHA SERT TEDBİRLER ALIYOR

İsrail’in göçmen politikasını eleştirenler ise mülteciler tarafından inşa edilmiş bir ülkenin; savaştan kaçan, yolsuzluk ve zülme uğrayan daha fazla göçmeni kabul edilmesi gerektiğini öne sürdü.

Ama bugünlerde liberal Avrupa, göçmenlere karşı daha sert önlemler almayı düşünüyor.

Avrupa Birliği,  Akdeniz’de göçmen kaçakçılığı gemilerini durdurmak için Birleşmiş Milletler’e askeri kuvvet kullanması konusunda baskı yapmaya başladı.

İSRAİL’İN DEFOLUN BASKISI

İsrail tarafından, Afrikalılara ülkelerinden gitmesi için yapılan baskılar, mülteciler arasında gittikçe artan korkuları da beraberinde getirdi.

Son dönemde gündem olan bir videoda, İsrail’i terk eden 3 Eritreli’nin Libya’daki sözde İslam devleti militanları tarafından idam edilmesinin görüntüleri, göçmenler arasındaki endişeleri iyice artırdı.  

İdam edilen 3 Eritreli’nin arkadaşları ve akrabaları; onların Avrupa’ya ulaşmak için böyle tehlikeli bir yolculuk teklifini kabul ettiğini söylüyor.  

"İNANAMADIK ŞAKA SANDIK"

İsrail gözaltı merkezinde 14 ay geçiren Eritreli mülteci Aman Beyene “Videoyu izledik ama sonra belki de yalandır, belki şakadır diye düşündük. Sonrasında cinayetlere şahit olduğunu bildiğimiz Eritreli bir çocukla konuştuk. Olayı doğruladı” diyor.  

Aman Beyene; Negev Çölünde jiletli tel örgülerle çevrilmiş, 2 bin Afrikalı’nın ev olarak kullandığı tek blok şeklindeki yatakhanede kalan 38 yaşındaki Eritreli muhasebeci.

Beyene; Holot Gözaltı Tesisi’nin kirli otoparkında bir taburede; Tesfay Kidane adındaki 29 yaşındaki arkadaşının turuncu bir elbise giydirilerek Libya’da bir plajda aşırı dinciler tarafından infaz edilmesini izledikten sonra kısılan sesi ve artan üzüntüsüyle tane tane anlatıyor:  

“Kidane, Holot tesisinde kendini kümesteymiş gibi hissediyordu ve İsrail’in Uganda veya Rwanda gibi üçüncü dünya ülkelerine gönderme teklifini kabul etmişti. Ve sonrasında İslam Devleti tarafından kaçırılarak yolu Libya’ya düştü. Ve sonrasında da bu sonla karşılaştı… ”

1800 KİŞİ BOĞULDU AMA VAZGEÇMİYORLAR

Hakan Göksel'in haberine göre; Holot kamplarında kalan göçmenler; gündüzleri birlikte dışarı bırakılıyorlar fakat en yakın yerleşim yeri otobüsle bir saatlik mesafede ve erkeklerin çalışması kesinlikle yasak. Eğer serbest bırakılan mülteciler akşama kadar kampa dönemezlerse caddenin karşısındaki kodese gönderiliyor.

Holot’ta mahsur olan Eritreli ve Sudanlılarla yapılan görüşmelerde, 1800 Afrikalı’nın bir kısmının boğulmuş olmasına; diğerlerinin de sözde İslam devleti militanlarının eline geçmesine rağmen hala birçoğunun, Libya’daki kaostan istifade ederek Avrupa’ya kaçma hayalleri kurduğu kaydedildi.

"HİÇBİR ŞEY YAPARAK BEKLENEMEZ"

Sudan’ın Darfur bölgesinden 2009 yılında İsrail’e gelen ve geçen yılı gözaltında geçiren 28 yaşındaki Mutasim Ali, “Bir teknede boğulmak veya IŞİD tarafından boynu vurulmak korkunç ama gerçekten hayatı boşa harcayıp, hiçbir şey yapmayarak burada kalınamaz” diyor…

Ali, kendisi gibi kamptaki birçok erkeğin günlerini volta atarak, cep telefonuna bakarak ve bir sonraki yemek saatini bekleyerek geçirdiğime dikkat çekiyor.

İsrail Afrikalı göçmenler üzerinden baskı kurmadan birkaç yıl önce, Afrikalı’lar kalabalık şehirlerde daha çok görünüyor, mutfaklarda çalışıyor ve vasıf gerektirmeyen işlerde çalışıyorlardı.

Hala Güney Telaviv’de Afrikalı’larla dolu mahalleler var ve birçok İsrailli Afrikalı’ların şehri istila etiklerini düşünüyor.  

İSRAİL’İ DE MÜLTECİLER İNŞA ETTİ

İsrail Yahudi mülteciler tarafından inşa edilmiş bir ulus ve Yahudi kökenli olanları taşımak için yardım yapılıyor ve teşvik ediliyor. Bir milyon Rus temsilci 1990’da gelmişti, Etiyopya Yahudileri de her ay gelmeye devam ediyor.

İSRAİL 350 MİLYON DOLAR HARCADI

Çoğunlu Müslüman olan Sudan ve Hristiyan olan Eritre’den gelenlerin devleti Yahudi doğasını yok edeceğine dair korkular var. İsrail bu yüzden Mısır sınır boyunca 140 mil uzunluğunda çit yapmak için 350 milyon dolardan fazla para harcadı. İsrail’e göç eden belgesiz göçmenler İsrail devleti tarafından casus olarak nitelendiriliyor.

Çelik bariyer 2013 yılında tamamlandı ve yasadışı girişleri kesti. 2012’de ise 10 binden fazla Afrikalı giriş yapmıştı. Bugün kimse geçiş girişiminde bulunmuyor.

SİNA ÇÖLÜNDE SADİST BEDEVİLER İŞKENCE EDİYOR

Sınıra yapılan çit, aynı zamanda Sina’da sadistleşmiş insan kaçakçılarını da engelledi. Kaçakçılar bedevi kamplarında hapis tutulan kadınlara tecavüz ediyor, yakınlarından tutukluları serbest bırakmak için daha fazla para koparmak için onlara yanmış plastik ile işkence ediyordu.

Afrika’dan gelen göçmen dalgasıyla sarsılan Avrupa’da mültecilere karşı yapılanları gözlemlediklerini söyleyen İsrailli liderler kendi polislerinin daha adil davrandığını iddia ediyor.

İSRAİL POLİSİ DAHA ADİL

İsrail Ulaştırma Bakanı Katz, geçen aylarda resmi facebook sayfasında yaptığı paylaşımda “Avrupa ile aramızda farklılıklar olmakla birlikte, Avrupa’ya göç eden mülteciler denizi geçmek zorunda ama İsrail’e karadan direk ulaşabiliyorlar. Mısır sınırına çit çekmekle hükümetimizin ne kadar doğru bir iş yaptığı ortaya çıktı. Çitler göçmen işçilerin ülkeye girmelerini engelliyor” demişti.

Bir düşünce geliştirme kuruluşu olan İsrail Göç Politikaları Merkezi’den Yonatan Jakubowicz; İsrail için tutarlı bir göç politikası oluşturmaya yönelik bir çalışma yürüttüklerine işaret ederek; birçok ülkenin yasa dışı yollardan giren göçmenleri hapse attığını ama İsrail’in Afrikalılar için bu yola başvurmadıklarını söylüyor.  

Jakubowicz, sığınmayı reddeden veya sığınma başvurusunda bulunmamış evine dönmek ya da 3.dünya ülkelerine gitmek isteyen göçmenlere yardımcı olmak için yeni önlemler aldıklarını belirtiyor.

Jakubowicz “İsrail’in kimseyi zorla üçüncü dünya ülkelerine göndermediğimizi söylüyoruz” diyor.

9 BİNDEN FAZLA AFRİKALI KABUL ETTİ

Geçen 2 yılda 9 binden fazla Afrikalı İsrail’in teklifini kabul ederek ülkeden ayrıldı.

Mülteciler ve Göçmenler için Yardım Hattı olarak bilinen İsrailli insan hakları grubu kamu politikaları direktörü Sigal Rozen “Bu mülteciler için bir baskı olarak kabul edilebilir ama onları sürme değildir” diyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre tüm dünyada 300 binden fazla Eritreli sığınma talebinde bulunmuş, bunların yüzde 84’ü mülteci olarak tanınmış veya diğer ev sahibi ülkelerde ücretsiz koruma kapsamına alınmış.

Rozen “Son 6 yılda İsrail’de mültecilerin kabul oranı yüzde 1. Sadece 4 Eritrelinin ilticası kabul edilirken hiçbir Sudanlı’nınki kabul edilmedi.    

İSRAİL YAPTIKLARINDAN FAZLASINI YAPMALI

Rozen, “Soykırım ve savaştan kaçan Sudanlılar geri dönmek için sınırda bekliyorlar. Artık onları İsrail’de onları bekleyen bir gelecek yok” diyor.

Eritreliler korku içindeler. Kadın ve erkek ayırımı olmaksızın yıllarca zorunlu askerlik hizmeti yaptıran diktatörlükten kaçtılar. Avukatları, eğer ülkelerine dönerlerse hapse atılıp işkence göreceklerini söylüyor.  

1500 SIĞINMACI GÖNÜLLÜ GİDİYOR

Hatta bu yüzden İsrailli yetkililere göre, yaklaşık 1.500 sığınmacı Afrika’da adı bile bilinmeyen üçüncü dünya ülkelerine gitmek için gönüllü oldu.

İsrailli yetkiler, Holot kampındaki Eritreli mültecilere gönderilen mektupta; paralarını havalimanında güvenli bir şekilde alacaklarına dair söz veriyorlar.  

Üçüncü dünya ülkelerine gidildiğinde insanların havalimanlarında karşılayayıp ülkedeki yaşam ve önemli konular hakkında bilgi vereceğini aktarıyorlar.

ÜLKEYE GİRERKEN ELLERİNDEKİ BELGELER ALINIYOR

İsrail’deki Eritreli aktivistler hiçbir zaman hoş karşılanmadıklarını söylüyor. Ama ülkeye girişte ellerinden alınan belgeler için rüşvet vermekten de genellikle kaçındıklarını söylüyorlar.

İsrail daha fazla mülteci kabul etmek ve daha fazla şeffaf bir süreç izlemek için Afrika ülkeleri ile müzakereler yaptığını açıkladı.

Diğer taraftan İsrailli yetkililer bu konuda kamuoyunun gözleri önünde şeffaf bir süreç yürütmek yerine mültecilere gideceği gün uçak biletini eline alana kadar ülkeyi ne zaman terk edecekleri konusunda bilgi vermiyor.

İSRAİL SİLAH SATMA FIRSATI GÖRÜYOR

Üçüncü dünya ülkelerinden; istenmeyen mültecileri kabul etmek, kazançlı bir yeni model olarak görülüyor.

İsrail medyasında yer alan spekülatif haberlere göre, Afrikalıların kabul edip onlara geçici vize verilmesinin altında; mülteci gelen ülkelere teknoloji, silah ve benzer anlaşmaların dayatıldığı iddia ediliyor.    

İsrail’de doğan Meseret Fisahaie 1970'lerde Eritreye gön eden mültecilerden.  Fisahaie, Hotline Group’ta çevirmen ve röportajcı olarak çalışıyor.

Akrabası Kidane IŞİD tarafından idam edilmiş. Fisahaie’nin hatırladığı kadarıyla o adam sessiz ve nazik bir adam Kidane yedi yıldır Tel Aviv’de otel odası temizlemekten bulaşık yıkamaya kadar farklı işler çalışmış…

İsrail göçmenlerden kurtulmak için her gün yeni bir yöntem deniyor.

Hakan.Goksel@haber7.com