ABD'ye muhaliflerden tepki: YPG'ye var, bize yok

Suriyeli muhalif gruplar Halep’in kuzeyinde zor günler yaşıyor. Al Jazeera'nın haberine göre Rus uçaklarının bombardımanı ve İran destekli Esad güçleri, her geçen gün Türkiye sınırındaki Bab El Selame kapısına biraz daha yaklaşıyor. Bu kritik süreçte, Batı'nın kendilerine yeterli desteği vermediğinden yakınan Suriyeli muhalifler, durumun YPG için farklı olduğunu söylüyor. 

YPG'YE EĞİTİM VERİYORLAR

Sultan Murat Tümeni siyasi büro sorumlusu Muhammed El Şemali, eskiden Suriye polis teşkilatında albay rütbesinde görev yapıyordu. Ona göre, Amerika’nın bölgedeki gruplara eşit mesafede olmayışı, gelecekte daha da büyük sorunlara yol açacak:

"Amerika’nın Sultan Murat Tümeni’ne ve diğer Suriyeli muhalif gruplara verdiği destek, YPG’ye verdiği destek ile karşılaştırılamaz. Ben burada cephane desteğinden bahsetmiyorum. Büyük resimdeki siyasi ve lojistik destekten bahsediyorum. YPG’ye doğrudan Amerikan askerileri eğitim veriyor, silah veriyor. Subayları ve uzmanları sahada onlara danışmanlık yapıyor. Onlara stratejiler ve planlar hazırlıyorlar. Amerikan uçakları YPG’ye çok ciddi hava desteği sağlıyor. Adil olmayan bu tutum, bölgenin doğal dengelerini YPG lehinde bozuyor. Hem nüfus, hem de güç açısından."

ESAD, Rusya VE ABD DESTEK VERİYOR

Şemali, bölgedeki çatışmalarda YPG ve muhaliflere verilen hava desteğinin bile farklı olduğunu savunuyor:
"YPG bir yandan Esad ve Rusya ile işbirliği içinde, diğer yandan da Amerika’dan büyük destek alıyor. IŞİD’e karşı ilerledikleri zaman hem Rus hem de Amerikan hava desteğinden faydalanıyorlar. Muhaliflere karşı savaştıkları zaman da Rus uçakları onlara yardım ediyor. Özgür Suriye Ordusu çatısı altındaki muhalifler ise, YPG’ninkilere eşit olmayan imkânlarla hem IŞİD hem de Esed güçleri ile çatışmak zorunda kalıyor."

YPG ÜÇ TARAFA BİRDEN ÇALIŞIYOR

Şemali’ye göre YPG, hem Rusya hem Amerika hem de Esad güçleri ile işbirliği içinde. Şemali, Halep’in kuzeyindeki çatışmalarda YPG’nin, HSÖ ile ateşkes halinde olduğu bölgelerde saldırıya geçmesini, Esad güçleriyle koordineli bir harekât olarak değerlendiriyor:

"Stratejik Menneh havaalanın ele geçirilmesi, şu aşamada Esad güçleri için büyük önem taşıyor. Halep’in kuzey batısında ve Azez’in hemen güneyinde yer alan askeri Menneh havaalanı, Esad güçlerinin eline geçerse Halep-Öncüpınar arasındaki otoyol tamamen kesilmiş olacak. Esed güçleri, YPG ve müttefikleri Ceyş El Süvvar arasında, buranın alınması için işbirliği olduğunu görüyoruz. YPG’nin Esad güçlerinin ilerleyişinden faydalanarak, ÖSO ile ateşkes halinde oldukları Meranaz, Dercmel gibi köylere saldırarak onları kendi denetimine alması, bu işbirliğini ortaya koyuyor."

YENİ GÖÇ DALGASI KAÇINILMAZ

Rusya ve İran’ın Esad'a olan desteklerini arttırdıkları bir dönemde batılı ülkelerin kendilerini geri çekmesinin muhalifler için tam bir hayâl kırıklığı olduğunu belirten Şemali, cephe hakkında konuşurken umutsuz:

"Esad güçlerinin burayı ele geçirmesi, Halep’in kuzey kırsalında bir insani felakete yol açacak. ABD ve batının pasif tavrı yüzünden Suriyeli siviller Esed, DAİŞ (IŞİD) ve YPG’nin baskısı altına girmek zorunda kalacaklar. Sivillerin bu durumda zulümden kaçmak için Türkiye’den başka sığınağı kalmayacak. On binlerce sığınmacının Kilis’e yönelmesi de Türkiye’nin yine göçmen baskısı altında olması anlamına geliyor."

Şemali, Nubul ve Zehra üzerindeki kuşatmanın Esad güçlerince kaldırılmasından sonra çok kritik bir eşiğe gelindiğini söylüyor. Sultan Murat Tümeni siyasi büro sorumlusu, nihai amacın Halep’in Türkiye ile bağını kesmek ve Bab El Selame sınır kapısını ele geçirmek olduğunu söylüyor. Böylece Esed rejimi ülkeyi kuzeyden güneye kateden M5 karayolunu tamamen kontrol edecek ve muhaliflerin denetimindeki, ülkenin ikinci büyük kenti olan, Halep’i tam olarak kuşatma altına almak için önemli bir aşamayı tamamlamış olacak.