İsrail’in açık cezaevine çevirdiği mahalle

Hz. İbrahim, oğlu İshak ve torunları Yakup ve Yusuf Peygamberlerin ve eşlerinin kabirlerinin bulunduğu Halilurrahman İbrahim Camii ve çevresi zulme tanıklık etmeye devam ediyor.

İsrail’in açık cezaevine çevirdiği mahalle
İsrail’in açık cezaevine çevirdiği mahalle
GİRİŞ 29.11.2017 09:21 GÜNCELLEME 30.11.2017 23:06
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

El-Halil kentinin Eski Şehir bölgesindeki Es-Selayme Mahallesi'nde yaşayan Filistinliler, İsrail ordusunun dikenli tellerle abluka altında adeta "açık bir hapishane" hayatı yaşıyor.

Halilurrahman İbrahim Camii'ne giriş sırasında da aynı işgalci İsrail zulmü devam ediyor. Camiye giriş çıkışlar ancak işgalci İsrail’in insanlık dışı uygulamalarından geçtikten sonra mümkün olabiliyor.

Camiye ve mahalleye girmek isteyen Müslümanlar demir kafeslerle çevrelenmiş bir alana sokulduktan sonra turnikeler ve bariyerlerden tek tek detaylı aramaya tabi tutulduktan sonra içeri alınıyor. Müslümanlar camiye girmeden önce birkaç elektronik taramadan geçmek zorunda bırakılıyor.

Mirasımız Derneği'nin kutsal mekanları ziyaret için Kudüs'e götürdüğü gazeteci grubu da El Halil'den işgalci İsrail zulmünden nasibini alanlardan oldu.

İşgalci İsrail, Müslümanların kişilerin ibadet özgürlüklerini ve kutsal mekanlarını koruma altına alan uluslararası anlaşmalar ve kanunları tanımamakta ısrar etmeyi sürdürüyor.

Halilurrahman İbrahim Camisi minberinin Nureddin Mahmud Zengi tarafından, şamdanlarının II. Abdülhamid Han tarafından konulan ecdad yadigarı tam dört peygamberlerin kabrini misafir eden kutsal bir mekân...

ZULÜM 1997’DE BAŞLADI

Yahudiler, 1994 yılına kadar belli saatlerde buradaki Hazreti İbrahim'in kabrini ziyaret edebiliyordu.

1997 yılında el-Halil şehri ardından da Halilurrahman Camii fiilî olarak ikiye bölündü. Şehir ve caminin ikiye bölünme süreci, 25 Şubat 1994 tarihinde ABD vatandaşı ırkçı Yahudi Barush Goldstien adındaki bir teröristin Halilurrahman İbrahim Camii’nde gerçekleştirdiği katliam ile başladı.

Terörist Goldstein, 25 Şubat Cuma günü camide ibadet eden Müslümanların üzerine ateş açmış ve 29 kişinin ölümüne, 125 Müslümanın da yaralanmasına sebep olmuştu. Bu saldırının ardından cami ibadete kapatılmış, saldırının üzerinden yedi ay gibi bir süre geçtikten sonra cami yeniden ibadete açılmış ancak bu süre zarfında caminin içerisine özel güvenlik sistemleri yerleştirilmiş; mihraba gözetleme noktaları konulmuş ve cami elektronik kapılarla bölümlere ayrılmıştı.

İşgalci İsrail yönetimi, bir Yahudi’nin saldırısını "güvenlik gerekçesi" sayarak caminin yaklaşık üçte ikilik kısmını Yahudiler için mabede dönüştürmüş oldu. Müslümanlara ise ancak 300 kadar kişinin ibadet edebileceği bir alan bıraktı.

İşgalci İsrail’in güvenlik güçleri otuz yaşın altındaki Müslümanlara da zaman zaman camiye girme konusunda kısıtlamalar getiriyor.

İsrail, Müslümanların, Yahudiler için ayrılan kısma girmesine ise yalnızca, Kadir Gecesi, cuma günleri ve dini bayramlarda izin veriyor. Yahudiler ise kendileri için ayrılan bölüme hiçbir kısıtlama olmaksızın girerken, Yahudi bayramlarında ise caminin tamamını dolaşabiliyor.

Müslümanlar Hazreti İbrahim ve Hazreti İshak Aleyhisselamın kabirlerini zorlu şartlar altında olsa da ziyaret edebiliyor. Caminin hemen yanındaki Hazreti Yakup ve Yusuf Aleyhisselamın kabirleri ise İsrail’in keyfi uygulamaları sebebiyle kapalı tutuldukları için ziyaret etmek mümkün olmuyor.

İsrail kontrolündeki El-Halil kentinde bulunan Halilurrahman İbrahim Camii çevresinde oturan yaklaşık 400 Yahudi yerleşimciyi bin 500 civarında İsrail askeri koruyor.

İŞGALCİ İSRAİL MAHALLEYİ AÇIK HAPİSHANEYE ÇEVİRDİ

İsrail, El-Halil'de dikenli tellerle çevirdiği Halilurrahman İbrahim Camisi'nin de içinde bulunduğu Eski Şehir’deki Es-Selayme Mahallesi'ni  "açık bir hapishaneye" dönüştürdü.

Mahallenin her tarafını gözetleme kuleleri ve kameralarla donatan İsrail, Es-Selayme Mahallesi'ni diğer mahallelerden tamamen koparmış durumda... Filistinli aileler ve çocukları, tel örgülerle çevrili mahallelerine giderken bile birçok kontrol noktasından geçmek zorunda bırakılıyor. İşgalci İsrail'in uygulamalarından yaşlı, hasta, çocuk, öğrenci günlük yaşamlarında olumsuz etkileniyor.

Zaman zaman kapılardan giriş çıkışa izin vermeyen işgalci İsrail yönetimi, keyfi uygulama ve tacizleri ile Filistinli Müslümanları yıldırıp doğup büyüdükleri evleri terk etmeye zorluyor.

KAYNAK: OSMAN ATEŞLİ -HABER7
YORUMLAR 15
  • Vénus hottentote 6 yıl önce Şikayet Et
    1.- Yaratılışı ve Hz. Âdem'e Secde Emrinden Önceki Durumu: Şeytan asıl itibariyle cinlerdendir, onlar gibi ateşten yaratılmıştır. Allah Teala’ya uzun müddet isyan etmeden ibadette bulunduğu için, melekler seviyesine yükselmiş, Adem’e kıble emrine itiraz etmiş, kendisinin ateşten, Adem’in topraktan yaratıldığını, bu sebeple de Adem’den hayırlı olduğunu bildirmiştir. Emre itiraz etmesi, Allah’ın emrini hikmetsiz ve manasız bulması, kendisinin Allah Teala’dan daha iyi hükme vardığınıiddia etmesi durumu, onu ebediyyen ilahi rahmetten çıkmağa sevketmiştir.
    Cevapla
  • Vénus hottentote 6 yıl önce Şikayet Et
    2.- Şeytan rahmet-i ilahiyeden kovulması sonucunda Allah Teala’dan, insanların tekrar diriltilecekleri güne kadar ölmemek üzere mühlet istemiş, bu isteği kabul edilince de, insanları azdırmak için türlü çarelere başvuracağını ve sonunda da onların çoğunu şükreden kullar olarak bulamayacağını bildirmiştir. Şeytanın insanlığa ilk darbesi, Hazreti Adem ile zevcesi Hafsa’yı, yenilmesi yasak edilen ağaçtan yedirmek suretiyle cennetten çıkarılmalarına sebep olmasıdır. Cennetin her türlü nimetinden faydalanmak, fakat sadece bir tek ağaca yaklaşmamak emri şeytanın kandırmasıyla çiğnenmiştir.
    Cevapla
  • çerkeşli 6 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim sizi KAHHAR ismi şerifiyle, kahru perişan eylesin inşallah.
    Cevapla
  • türk 6 yıl önce Şikayet Et
    azapalarını hazırlıyorlar hiç bir şans koymadan ya Kahhar
    Cevapla
  • Harun 6 yıl önce Şikayet Et
    Bundan yetmis yil once yakilan surulen insanlar bugun ellerindeki nukleer silahlara guvenerek zulum ediyor birbucuk milyar muslumanda mal mal seyrediyoruz birde oturup beddua ediyoruz beddua etmeyelim bizde calisip dusmanlarimizin dengi silahlari hatta daha iyilerini yapip zulum edenlere karsi cikalim is once ilimden geciyor gencler kalasnikofa degil kaleme sarilmaliki buyuk seytan bekledigi istedigi hasima kavussun
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Uzmanlar açıkladı! Türkiye'nin Filistin'de neler yaptığı ne zaman ortaya çıkacak?
Deprem uzmanından uyarı: 'Tokat'ta 6 ve üzeri deprem olabilir'