Çukurova'yı portakal çiçeği kokusu sardı

AHMET ERKAN YİĞİTSÖZLÜ - Havaların ısınması ve ilkbahar mevsiminin kendisini hissettirmesiyle Çukurova'yı portakal çiçeği kokusu sardı.

Türkiye'nin ılıman bölgelerinde yetişen, genel adı narenciye olan portakal, mandalina, limon ve greyfurt ağaçları çiçek açmaya başladı. Çukurova'nın uçsuz bucaksız narenciye bahçeleri, evlerin önünü, cadde ve sokakları süsleyen narenciye çiçeklerinden yayılan hoş koku, insanları etkiliyor.

Narenciye üretiminin önemli merkezlerinden Hatay'ın Erzin ilçesinde, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mutlu Duran, nisan ayında açan narenciye çiçeklerinin etkileyici kokusunun tüm yörede hissedildiğini söyledi.

Çukurova'da narenciye ağaçlarının mayıs ayı başına kadar çiçek açtığını belirten Duran, "Çukurova'da yılın en güzel günlerini geçiyoruz. Özellikle sabahın erken saatlerinde evlerinden çıkanlar, cadde ve sokakları narenciye kokusu sardığına tanıklık eder." dedi.

Yöredeki il ve ilçelerde nisan ayı içerisinde portakal çiçeği festivalleri düzenlendiğini anlatan Duran, şöyle konuştu:

"Yörede, narenciye çiçeklerinin açmasıyla kış bitmiş, bahar gelmiş demektir. Kış şartlarından kurtulan, kovanlarından çıkan arılar narenciye ağaçlarına üşüşür. Narenciye ağaçlarına yaklaşıldığında arı uğultusu duyulur. Arıcılar yöreyi, kışlatma bölgesi olarak kullanılır, Türkiye'nin her tarafından arıcılar buralara gelir. Kadınlar, portakal çiçeğinden reçel yaparak kahvaltı sofralarına tat katarlar. Narenciye çiçeklerinin çocuklar için de ayrı yeri vardır. Çocuklar, topladıkları çiçek yapraklarını un elekleri üzerinde iğneyle ipliğe dizerek ev ve araçların güzel kokmasını sağlar. Narenciye çiçeklerinin kozmetik sektöründe kullanılmasıyla ekonomik değeri artacaktır."

Duran, Çukurova'da belediyelerin son yıllarda etkileyici kokusu ve görüntüsü dolayısıyla kaldırım, refüj ve parklara narenciyenin bir türü olan turunç ağaçlarından yaygın şekilde diktiğini de belirtti.

- Meyve ve çiçek aynı dalda

Portakal üreticisi ve tüccarı Fuat Aydın da yörede "mayıs portakalı" olarak bilinen Valencia türünde çiçek ve meyvenin aynı dalda yer almasıyla adeta görsel şölen sunulduğunu söyledi.

Çocukluk yıllarından beri hayatının portakal bahçelerinde geçtiğini aktaran Aydın, "Babamdan devraldığım bu bahçelere evlatlarıma bakar gibi bakıyorum. Narenciye üreticisini para kazandığı hasat döneminden daha çok çiçek açma dönemi mutlu eder. Çiçeklerin açmasıyla bahçeler şenlenir, arılar vızıldamaya, uğur böcekleri uçuşmaya, dallar filiz vermeye başlar. Narenciye çiçeğinin kokusunu bilmeyip Çukurova'ya yolu düşenler araçlarını durdurarak büyüleyici kokunun ne olduğunu sorar." diye konuştu.

- Koku için yola düşerler

Narenciye Üreticiler Birliği Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Öcal da bu meyve çiçeğinin kokusu ve festivaller için Türkiye'nin her yerinden Çukurova'ya ziyaretçilerin geldiğini belirterek, "Narenciye çiçeğinin kokusunu hissetmeye değer. Çiçek yaprakları nisan ayı ortalarından sonra dökülmeye, meyveye dönüşmeye başlar. Vatandaşlarımızı kendine has, etkileyici bu kokuyu hissetmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.