Osmaniye

Buğdayın "yufka ekmeğe" uzanan zahmetli yolculuğu

11:21 14 Temmuz 2016
Buğdayın "yufka ekmeğe" uzanan zahmetli yolculuğu

İnsanoğlunun bilinen en eski, temel ve en önemli gıda maddesi olan buğday, zahmetli bir yolculuğundan yufka ekmek olarak sofralara geliyor.

Mayıs ve Haziran aylarında hasat edilen buğday, kurutulduktan sonra insan veya makine gücüyle eleniyor. Değirmende öğütülerek un haline geldikten sonra ise su ve tuz katılarak yoğrulup hamur bezeleniyor. El gücüyle tahta üzerinde inceltilen yufka ekmek, saç üzerinde ve fırında pişirildikten sonra istiflenerek, sofralara gelmesi için bekletiliyor. Yemekten 5 dakika önce ıslatılarak bekletilen yufka ekmek, zorlu yolculuğun ardından sofralarda yerini alıyor.

Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, AA muhabirine, buğdayın yufka ekmek olarak Anadolu'da sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldığını söyledi.

Buğdayın insan emeğinin ve alın terinin sembolü olduğunu belirten İspir, "Buğday, 7 aylık zorlu bir yolculuğun ardından yufka ekmek olarak sofralara geliyor. Buğday denince akla yufka ekmek gelir. Ekmekte emeksiz olmaz. Ekimi ile yenmesi arasında zahmetli bir yolculuk vardır. Bulgur, döğme, makarna, un, ekmek, bisküvi ve tarhana gibi yiyeceklerin ham maddesi olan buğday, yufka ekmek olarak sofraların vazgeçilmez besinlerinden birisidir. Islanarak veya kuru olarak uzun süre bozulmadan kalabilir. Çok lezzetlidir. Bazı yöresel yiyeceklerde özellikle tercih edilir." şeklinde konuştu.


- Yufka ekmek bayatlamadan bir ay kalabiliyor

Sumbas ilçesinde yaşayan Selma Karakuşlu ise, kadınların imece usulü biraraya gelerek yaptığı yufka ekmeğin bir ay süreyle bayatlamadan yenebileceğini söyledi.

Yufka ekmeğin Anadolu'da sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldığını dile getiren Karakuşlu, yapılışını şöyle anlattı:

"Aralık ayında ekilen ve Mayıs ayı sonunda hasadı yapılan buğday, değirmende öğütülerek una dönüştürülüyor. Su ve tuz ile katılarak yoğrulan hamur, küçük yuvarlak beze yapılıyor. Kadınlar, imece usulü sabahın ilk ışıklarında başlayıp, akşam saatlerine kadar süren çalışmayla hamuru, oklava ile açıyor. Kızgın saçta 'evreç' adı verilen ağaç ile çevrilerek, ateşte pişirilen yufka ekmek, kırılmasın diye yuvarlak geniş tepsiye yerleştiriyor. Pişirilen her ekmeği diğerinin üzerine koyuyoruz. Ekmekler belli bir yüksekliğe ulaştıktan sonra üzerini örterek kilere kaldırıyoruz. Bu şekilde günlerce durabilen ekmekleri, yemekten yarım saat önce üzerine su serpip örterek, dinlenmeye bırakıyoruz. Yumuşayan ekmekleri afiyetle yiyoruz."

Kızyusuflu Köyü'nden Meryem Tarımcı da, hammaddesi buğday olan yufka ekmeğin börek ve tatlı malzemesi olarak da kullanıldığını söyledi.

Teknolojik gelişmelere rağmen yufka ekmeğin kadınların dayanışmasıyla yüzyıllardır süregeldiğini anlatan Tarımcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanoğlunun bilinen en eski, en temel ve önemli gıda maddesi olan buğday, zahmetli bir yolculuktan sonra yufka ekmek olarak sofralara geliyor. Atalarımızdan öğrendiğimiz yufka ekmeğinin yapılışını bizden sonraki kuşaklara da öğretiyoruz. Her ay düzenli olarak bir komşumuzun ekmeğini yapıyoruz. Bayatlamadığı için ekmekler bize uzun süre yetiyor. Yaz veya kış hiç fark etmez, kimin ekmeği biterse el birliği ile yapıyoruz. Böylece yıllardır süren geleneğimizi de devam ettiriyoruz."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.