Toyota'dan Star'ın iddialarına belgeli cevap

Toyota Otomotiv'den yapılan yazılı açıklamayla, fabrika hakkında çıkan SGK ile yaşanan kriz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 2.5 milyon doları içeren iddiaların gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.

Toyota'dan Star'ın iddialarına belgeli cevap
Toyota'dan Star'ın iddialarına belgeli cevap
GİRİŞ 30.07.2012 20:02 GÜNCELLEME 30.07.2012 20:20

Açıklamada, üretimin başlaması üzerinden geçen yaklaşık 18 yıl içinde sadece 4 adet meslek hastalığı iddiası ile dava açıldığı belirtilerek, "Devam etmekte olan bu davaların 3 tanesi için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından düzenlenen raporlarda, iddia sahiplerinin meslekte kazanma gücü kaybı yüzde sıfır "0" olarak belirlenmiş, bir başka deyişle SGK Başkanlığı da meslek hastalığı iddialarının doğru olmadığı yolunda tespitte bulunmuştur.

Meslek hastalığı konusunda açılan 4'ncü ve son davada SGK Yüksek Sağlık Kurulu, davacının ilgili hastalığının mesleki olmadığına dair kararını geçtiğimiz günlerde Mahkemeye bildirmiştir. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. haberde belirtildiği üzere meslek hastalıkları ile ilgili hiçbir dava kaybetmemiş ve tazminat ödememiştir" denildi.

Haberde yer alan; Japonya'dan bir heyetin geldiği, bu heyetin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile görüşme yaptığı ve görüşmede işçilerin şikayetlerini giderecek nitelikte 2.5 Milyon USD'lik yatırım yapacaklarını, bazı bakanlar ile görüşüldüğünü ve bu görüşmeler esnasında tazminat davalarından duyulan endişelerin dile getirildiğinin de doğru olmadığını açıklayan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş., ortaya atılan bu iddiaların gerçekle bağdaşmadığını; zira, Japonya'dan ülkemize herhangi bir heyet gelmediğini ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve diğer bakanlıklar nezdinde görüşmeler yapılmadığını da bildirdi.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, "Çalışma koşullarının daha da iyileştirilmesinin sürekli bir faaliyet olarak yürütüldüğü, çalışanların sağlığına verilen önemin sadece ülkemiz standartları değil dünya standartlarının da üzerinde olduğu ifade edilmiştir. İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili ihtiyaç duyulan düzenlemeler sürekli olarak ve beklenmeksizin gerçekleştirilmekte ve iddia edildiği üzere çalışanların şikayetlerini giderecek nitelikte 2.5 Milyon USD tutarında yatırım kararı alındığı doğruyu yansıtmamaktadır" ifadeler kullanıldı. Açıklamada ayrıca yatırımların durdurulacağı yönünde haberde yer alan ibarenin de kesinlikle doğru olmadığı belirtildi.

Açıklamada son olarak şunlar kaydedildi:
"Bu durum, Toyota'nın Sakarya iline ve Türkiye'ye duyduğu güvenin en açık göstergesidir. İnsana saygıyı ön planda tutan şirketimizle ilgili bu tür asılsız haberler şirketimizin çalışanlarını ve tüm paydaşlarını derinden üzmektedir. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. olarak gerçekleri paylaşmak amacı ile fabrikamızın basın mensuplarına her zaman açık olduğunu belirtiriz."

Star Gazetesi'nde Toyota ile ilgili yer alan haber şöyle

TOYOTA’NIN SAKARYA FABRİKASINDA 28 ŞUBAT’I ARATMAYAN UYGULAMA

DÜNYANIN önde gelen otomotiv firmalarından Japon Toyota’nın Sakarya’daki tesislerinde çalışanların dini inançlarının sorgulandığı ve namaz kılan; oruç tutanların işken çıkarıldığı iddialarına Meclis el koydu. Sakarya’da bulunan Toyota Otomotiv Sanayi ve Toyota Boshoku Türkiye Otomotiv Sanayi’nde çalışırken işten çıkarılan çok sayıda işçi, İnsan Hakları Komisyonu’na başvurarak işe alımlarda inançlarının sorgulandığı, “namaz kılıyor musun, içki içiyor musun, oruç tutar mısın, domuz eti yer misin” gibi sorular yöneltildiği belirtildi. Ayrıca işe alınanlar arasında namaz kılan, bıyık bırakan, lavabolarda abdest alanların uyarıldığı, seccade benzeri malzemelerin toplatıldığı, amirlere namaz kıldırmamaları için talimat verildiği, çalışanların ailelerinin araştırıldığı, inançları gereği ibadet edenlere düşük performans notları verildiği de öne sürüldü.

‘Meslek hastalıkları örtbas edildi’

Bir başka iddia ise tekrar gerektiren işlerde işçilerin rotasyon yapılmadan çalıştırılması nedeniyle meslek hastalıklarına yakalanmaları oldu. Aynı yerde çalıştırılan işçilerin hastalıklarının örtbas edildiği, hasta veya sakat çalışanların baskıyla anlaşmaya zorlandıkları ve anlaşmaya yanaşmayanların da işten çıkarıldığı iddia edildi.

Dilekçeleri işleme alan Komisyon ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Bakanlıktan iddiaların araştırılarak komisyona sunulması istenirken Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’ndan da ‘ayrımcılık’ iddiasının araştırılması talep edildi.

Cumaya gittiğim için baskı gördüm

Cuma Namazı’na gittiği için baskı gördüğünü söyleyerek Komisyon’a başvuran Toyota Boshoku Türkiye Yönetim Kurulu Grup Müdürü, STAR’a şunları söyledi: “Toyota Boshoku’da genel müdürdüm. En yüksek seviyede çalışan kişi bendim. Benim üstümdeki Japon başkandı.

Namaza ‘gitme’ telkini yapıldı

İslami terör örgütü üyesi olmakla suçlandım. Böyle bir şey olmadığını söyledim ama bir başarısızlık söz konusu değilken kıdemli genel müdürlükten, genel müdürlüğe düşürüldüm. Cumaya gittiğimiz için tahmin ediyorum böyle bir şey yaptılar. O dönemde diğer çalışanları teşvik eder düşüncesiyle Cuma’ya gitmemem telkin edildi. Baskılar nedeniyle  Belçika Toyota’ya  gitmek zorunda kaldım. Orada da baskı devam etti, psikolojik tedavi görmeye başlayınca istifa etmek zorunda kaldım. Toyota’dan bu şekilde çıkarılan birçok arkadaş olduğu duyumunu aldım. Ben de iki hafta önce Komisyon’a başvurdum.”

Baskı gördüğü için Meclis’e başvuran Toyota çalışanı H.A. ise Sakarya  Savcılığı tarafından Cuma günü ifade vermeye çağırıldıklarını söyledi.

İDDİALAR DOĞRU İSE ÇOK VAHİM

İNSAN Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün iddialarla ilgili olarak Toyota Başkanı Akio Toyoda’ya mektup yazdı. Toyota’nın Türkiye ekonomisine katkısından dolayı teşekkür eden Üstün, genel müdürlük makamına kadar yükselen bir kişinin bile dini inancından dolayı iş akdinin feshedildiği yönünde iddialar olduğunu kaydetti. İddiaların Toyota markası üzerinde yaşatacağı hasardan kaygı duyduklarını ifade eden Üstün, Toyoda’dan insan haklarına aykırı bu iddialara iç denetim faaliyetleri çerçevesinde el koymasını istedi. İşçi haklarındaki büyüme hızına aynı paralelde, işçi haklarının da sağlanması gerektiğine dikkat çeken Üstün şunları söyledi: ”İşin hem inanç ayrımcılığı hem mesleki yönü var. İşçilerin iddiaları doğru ise çok vahim. Türk yöneticiler Japon patronlarının gözünde performans yükseltmek için böyle yapıyorlar. Bunu hiçbir hukuk sistemi, hiçbir devlet kabul etmez. İnsanlar robot değil, robot gibi çalıştırılamaz. Dini inançlarla ilgili ayrımcılık ve baskı iddiaları da çok vahim. Bir an önce sorunların giderilmesi gerekir.”

KAYNAK: İHA