Başbakanımız için imzamı attım

Bakan Işık, TGRT Haber'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin AK Parti'den oy alabileceğini açıkladı.

"CHP, AK PARTİ'DEN OY ALABİLİR, HİÇBİR ZAMAN OYLARI CEBİMİZDE GÖRMEDİK"

'CHP, politikasını değiştirmek zorunda' diyen Bakan Işık, "İnsanlar fanidir; fikirler ve ilkeler kalıcıdır. CHP eğer, 'Biz, bugüne kadar uyguladığımız politikadan vazgeçtik. Türkiye'deki bütün inançlara, düşüncelere, fikirlere saygılıyız. Ülkenin geleneğine, örfüne, adetine saygılıyız. Jakoben bir anlayıştan vazgeçtik. Biz bu ülkede yaşayan her insanın değerlerine saygılıyız' derse; o zaman AK Parti tabanından oy alma imkanına sahip olabilir. Biz hiçbir zaman seçmenin oyunun kendi cebimizde görmedik" dedi.

"MUHALEFET YENİLGİYİ PEŞİNEN KABUL ETTİ, ÇATI ADAY'IN MAKSİMUM OY HEDEFİ % 43,5"

Ekmeleddin İhsanoğlu ismiyle muhalefetin yenilgiyi peşinen kabul ettiğini, yarışı baştan kaybettiğini savunan Fikri Işık, "Sayın Kılıçdaroğlu, CHP'nin adayı olarak çıksa, partisinin genel seçiminde aldığı oya ulaşamaz. Aynı şey, Sayın Bahçeli için de böyle... Çıkıp da rezil olmaktan korktular. Bir şeyden daha korktular. Eğer siyaset kurumunun içinden bir aday gösterselerdi. Yani Sayın Derviş ve Sayın Akşener gibi... CHP'nin genel seçimde aldığı oy kadar oy alması; Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin bu işi götüremediği ve yeni isimlerin parti başına getirilmesi düşüncesi, başlarına bela olacaktı. Sayın Kılıçdaroğlu da, sayın Bahçeli de iki belayı aynı anda defetmek için 'çatı aday' formülünü ortaya koydular ve apolitik bir ismi ortaya attılar. Muhalefetin maksimum oy hedefi yüzde 43,5 olarak görünüyor" değerlendirmesinde bulundu. 

"ERDOĞAN İÇİN ZAMANI GELDİ, BAŞBAKAN'IN ADAYLIĞI İÇİN İMZA ATTIM"
Işık, AK Parti'nin 'cuhmurbaşkanı' adayının Recep Tayyip Erdoğan olacağını ifade ederek, "Eğer sayın Başbakanımız, 'Ben göreve talip değilim; Başbakanlık görevime devam etmek istiyorum' derse, bu çok çok büyük bir fedakârlık olur. Bunu bir defa yaptı 2007 yılında, 'Adayımız kardeşim Abdullah Gül'dür' diyerek... Sayın Demirel o zaman, 'Hiçbir fani bu makamı reddedemez' demişti. Ama sayın Başbakan, kendi olma imkanı, hakkı ve fırsatı varken; 'Kardeşimiz Abdullah Gül adayımız' dedi ve bugünkü Cumhurbaşkanımız seçildi. Eğer yine böyle bir sürpriz olursa, ters köşe olursa; bu sayın Başbakanımızın 'çok büyük' bir fedakârlığı olur. Artık zamanı geldi. Ümidimiz ve beklentimiz artık Başbakanımızın, cumhurbaşkanı adayı olması yönünde... Bu doğrultuda, partimiz kimi aday gösterecekse, onun için imza attık. Ben de o yönde imzamı attım" diye konuştu.

"GÜL-ERDOĞAN ARASI FİTNE PEŞİNDEKİLER BEYHUDE ARAYIŞTA, AK PARTİ KADRO PARTİSİ, BİZDE EMANETÇİ OLMAZ"
Kendi güçleri ile iktidara alternatif olamayanlar, AK Parti içinde bir çatlama, kırılma, parçalanma bekliyorlar. Ama Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç, AK Parti'nin kurucuları... 40 yıllık siyaset arkadaşları... Kendi gelecekleri ile ilgili kararı, aralarında istişare eder ve verirler. Sayın Başbakanımız, sayın Cumhurbaşkanımız'la görüşmeden karar vermez. Kendileri açısından ve aslolan ülke açısından en doğru kararı verirler. Sayın Cumhurbaşkanımız ile sayın Başbakanımız arasında fitne çıkaranlar, beyhude bir arayış içindedirler. AK Parti, Başbakanımız sonra da yoluna güçlü şekilde devam eder. Biz, bir kadro partisiyiz. Emanetçilik bizde olmaz. 1 oy fazla alalım diye de seçimleri erkene çekmeyiz" ifadelerini kullandı.