Bahçeli'den Bakanlar Kurulu'na sert tepki

Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu'na sert tepki gösterdi.

GİRİŞ 20.01.2015 10:47 GÜNCELLEME 20.01.2015 12:58
Bu Habere 17 Yorum Yapılmış

MHP Lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında partililere seslendi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu'na sert tepki gösteren Bahçeli, Davutoğlu ve Erdoğan'a eleştirilerde bulundu. 

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta "Kamu Yönetiminde Şeffaflık Programı"nı açıkladığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Madem şeffaflıkla ilgili program hazırlanmıştır, gelin o halde ilk meyvesini bugün toplayalım, ilk semeresini bugün görelim. Şeffaf bir iktidar adaletten kaçmaz, yolsuzluğun altında kalmaz. Sayın Davutoğlu, hadi buyurun, hodri meydan. Mademki yolsuzlukla mücadele ve şeffaflaşma konusunda 12 yılda olağanüstü mesafeler kat ettiğinizi söylüyorsunuz, işte önünüzde altın değerinde bir fırsat sizi beklemektedir. Sayın Ahmet Sani gereğini yapmalısınız, Hazreti Yesevi'yle ters düşmemelisiniz, akidelerimizle çelişmemelisiniz ve topu taca atmamalısınız. Başbakan, şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda hem ulusal bazda hem de evrensel standartlarda bir çerçeve oluşturduklarını, bütün uluslararası sözleşmelere de taraf olduklarını açıklamaktadır. Gerçekten böyleyse bunun ispatı, bugün yapılmalıdır. Sayın Başbakan, siyaset kurumunun hesap verebilme makamı olduğunu söylüyorsunuz. Doğrudur, hakkınız vardır. O halde, bugün baştan ayağa hesap veriniz, hesap sorunuz, hesabı muhataplarına acı da olsa çıkarınız."

"BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSUDUR"

Davutoğlu'nun açıkladığı şeffaflık programında siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanından, mal bildiriminde bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nda yapılacak değişikliklere kadar pek çok konunun yer aldığını belirten Bahçeli, İmar Kanunu'nda yapılması planlanan düzenlemeden Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkındaki Kanun ile Devlet Memurları Kanunu kapsamına giren bazı değişiklik hedeflerinin de bulunduğunu ifade etti.

Başbakan Davutoğlu'nun kamu görevlilerinin yolsuzlukla mücadele konusunda ihbarda bulunmaları halinde taltif edileceklerini, izinli sayılacaklarını, hatta ödüllendirileceklerini anlattığını aktaran Bahçeli, şunları söyledi:

"Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur? Devletin memuru olan savcılar yolsuzluğu ihbar etmişlerdir de ne olmuştur? Devletin memuru polisler hırsız kovanını karıştırmışlardır da ne sonuç çıkmıştır? Başbakan Davutoğlu'nun aklı başında mıdır? Ortada 17-25 Aralığın iddiaları dağ gibi dururken, Davutoğlu neyin ihbarından, hangi muhbirden medet ummaktadır? Sayın Davutoğlu ille de ısrar ediyor ve yolsuzlukla ilgili ihbar istiyorsan ilkini biz yapalım, yeter ki sen kendini paralama, üstünü başını yırtma. Önce, dün başkanlığı altında toplanmak zorunda kaldığın Recep Tayyip Erdoğan, sonra da çevrende dolaşan rüşvet yuvalarına dönüp bakmalısın, gücün yetiyorsa gözün kesiyorsa ciğerin varsa bunlarla ilgili gereğini yaparsın."

DAVUTOĞLU'NA ELEŞTRİ

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan Davutoğlu'nun şeffaflık paketini medya üzerinden ağır şekilde eleştirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"(Cumhurbaşkanı Erdoğan) 'Böyle şeyler açıklanmadan istişare yapılmalı' diyerek Başbakan'ın vidalarını sıkmıştır. Geçen hafta Perşembe günü AKP Meclis Grup Yönetim Kurulu'nu saraya çağıran Erdoğan, Davutoğlu'nun gürültü patırtıyla açıkladığı şeffaflık programının büyük kısmını Başbakanlığı döneminde bir genelgeyle hayata geçirdiğini belirtmiştir. Anlayacağınız, Davutoğlu havanda su dövmüş, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuştur. Erdoğan, şeffaflık lafını duyunca birden bire irkilmiş, yaklaşan yakın ve açık tehlikeyi savuşturmak için doğrudan doğruya ağırlığını koymuş ve Davutoğlu'nu kenara çekmiştir. Bu tip düzenlemelerin seçim öncesi doğru olmadığını, ekonominin olumsuz etkileneceğini, mal bildiriminden dolayı, böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulunamayacağını söyleyen Erdoğan, resmen saray darbesi yapmıştır. Niyazım odur ki Allah hiç kimseyi Sayın Ahmet Davutoğlu'nun durumuna düşürmesin, böyle bir küçülmeye, irtifa kaybına uğratmasın.

Ayrıca Erdoğan, önemli konuların kendisiyle istişare edilmediğinden yakınmış, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında danışma mekanizmasının yeterince işletilmediğinden dert yanmıştır ve dilinin altındaki baklayı tam manasıyla çıkartarak, istişarenin anlamlı ve aktif olabilmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu ileri sürmüştür. Başbakan bu sözleri sineye çekmiş, içindeki öfke dalgasını belli etmeden, sanıyorum yumruğunu sıkarak istemeden de olsa uysal ve munis bir maske takmıştır. Artık 62'nci Hükümet, tam anlamıyla mevta olmuş, sadece rutini sürdüren, miş gibi davranarak iktidar oyunu oynayan iradesiz, etkisiz, kifayetsiz zihniyetle teslimiyetin derin çukuruna çam gibi devrilmiştir. Davutoğlu, artık Beştepe vesayetinin kaygan basamaklarından siyasi tutsaklığın derin mahzenine inmiştir. Erdoğan, AKP'lileri gruplar halinde kabul edip, dün Bakanlar Kurulu'na başkanlık yaparak ipleri millet önünde bütünüyle eline almıştır. Bu aslında bir sistem ve rejim krizine davetiyedir."

BAKANLAR KURULU'NA SERT ELEŞTRİ

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa'dan kaynaklanan hakları bulunduğuna işaret ederek buna itirazları olmadığını vurguladı. Geçmişte de bunun örnekleri olduğunu dile getiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa'nın amir hükmü gereğince gerekli gördüğü hangi hallerden dolayı Bakanlar Kurulu'na başkanlık yaptığını açıklamak zorunda olduğunu savundu. Bahçeli, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Gölgeden ve tabeladan ibaret bir Başbakan olan Davutoğlu'nun sesi soluğu kesilmiş, dut yemiş bülbüle dönmüş ve Erdoğan'ın yanı başında otururken yüzü asılmıştır. Ne dediyse yutmuş, hangi taahhütte bulunduysa çark etmiştir. Davutoğlu, bu şartlar altında, 7 Haziran'a kadar eften püften de olsa Başbakanlık görevini nasıl yürütecektir? Erdoğan'ın başkanlık isteği, başkanlık hırsı, parlamenter sisteme, yani mevcut devlet nizamına taban tabana zıttır. PKK ve bölücü çevrelerle 'Al özerkliği, ver başkanlığı' mutabakatını sağladığı anlaşılan Erdoğan'ın bundan sonra, ısrarla açıktan siyaset yapacağı ve hatta 7 Haziran öncesi siyasi kampanya yürüteceği güçlü ihtimaldir. Erdoğan, tek adam olmak için bastırmakta, son kozlarını oynamaktadır.

Cumhuriyet'i reklam filmine benzeten, Osmanlı nedir diye sorsanız iki cümle söylemeyecek şahıslar, başkanlık falı açmaktadır. 'AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk' diyen milliyetsizlerin gayesi başkanlığa hizmettir. Öcalan'a özgürlük, PKK'ya genel af, özyönetim, demokratik konfederalizm diyen fitne lobisi başkanlık vaadiyle Erdoğan'dan her türlü tavizi koparmak için yıkım peronuna yanaşmışlardır. Çözülme diyenler, başkanlık sistemini alkışlamakta, Türk milleti yeni bir devlet modeline ite kaka alıştırılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında istişare olmadığından bahisle, başkanlık sisteminin alt yapısını kuran Erdoğan, İmralı canisini garantiye almış, Kandil'deki adamlarından söz almış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin başına çöreklenmiştir. Cizre'de emniyet müdürünün peşine düşüp yakalayan, fakat bölücüleri selamlayarak sözde kanton rezilliğine göz yumanlar başkanlıkla Türkiye'nin fişini çekmek için sıraya girmişlerdir."

Oyunun 7 Haziran'da bozulacağını iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Türkiye, 7 Haziran'da AKP'den, PKK'dan, bölücülerden ve Erdoğan'ın senaryolarından kurtulacaktır. AKP'nin hasımlarını Türkiye'nin hasmı gören ahlaksızlar 7 Haziran'da sokağa bile çıkamayacaktır. Paris'te İsrail'le kol kola yürüyen, Oslo'yu kutsayan, Ankara'da PKK'ya göz kırpan, İmralı'da caniye göz kulak olan, ihaneti besleyip palazlandıran Davutoğlu sözde genel başkan olarak girdiği ilk seçimde boyunun ölçüsünü alacaktır. 7 Haziran'da dirilen milli ruh kesin bir galibiyete ulaşacak, bir millet uyanacak ve Türkiye'nin kalbi MHP'de atacaktır. Kalkan dokuz zafer ve sefer tuğumuzla AKP'ye demokrasi meydanını dar edeceğimizi, bu konuda aziz milletimize sonsuz güven duyduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Erdoğan'ın başkanlık hayalleri suya düşecek ve Türkiye bu günleri inşallah geride bırakacaktır."

Bahçeli, TBMM Grup Toplantısından ayrılırken bir gazetecinin, MHP'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki yapılacak Yüce Divan oylamasına tam kadro katılıp katılmayacağına ilişkin bir soruna "İnşallah" yanıtını verdi.

MHP lideri Bahçeli, yurt dışında olan MHP Milletvekili Lütfü Türktan'ın da uçakla Türkiye'ye geleceğini söyledi.

YORUMLAR 17
  • Halil 9 yıl önce Şikayet Et
    Aynı chp gibi konuşuyor. Demirel size Başkanlık ettiğinde nerdeydin. Solcu milliyetçi. Eski Bakanların Ulusal TV ve Halk TV fen ayrılmıyorlar.
    Cevapla
  • murat 9 yıl önce Şikayet Et
    Allah senden razı olsun Devlet Bey,bugüne kadar hiç yalan söylemedin hiç hırsızlık yapmadın, bizim başımızı öne eğmedin. Seni eleştiren püsvekit diye 40 hesabı diye eleştirsin, hırsız yalancı diye eleştirmesin inşallah.
    Cevapla
  • AhmeT 9 yıl önce Şikayet Et
    CHP nin arka vagonu, mhp yılladır çizgisinden uzaklaşmış bir partidir.Chp nın arkasına takılmıs bir partı oldu artık, ne islami bir çizgisi nede milleyetçi bir çizgisi kalmıstır
    Cevapla
  • dadaş 9 yıl önce Şikayet Et
    bahçeli dilini çözemiyorum ne diyorsun yaw he he 9 seçimde nal topluyorsun vesallam
    Cevapla
  • hasan 9 yıl önce Şikayet Et
    ne yapsın kavga düvüş mü yapsın cbaşkanıyla gördük sizleri solcuyla birlik olundu sonuç bir anayasa kitapçığı fırlatılmasıyla ülke ne hale geldi garib yani maziyi unutmaya gerek yok ders alınmalı ama almayanlar hala meydan da maalsef biz ülkücüler de kandık biz daha kanma yok Erdoğan doğrusunu yapıyor arkasındayız inş
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Fitch Ratings'den Türkiye açıklaması: 'Atılması gereken adımlar var'