Zaman yazarı: Oyumu Erdoğan'a vereceğim

17 Aralık operasyonunun başından bu yana Gülen grubuna eleştirileri ile gündeme gelen Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, yerel seçimlere saatler kala konuştu: “20 yıldır Erdoğan'a oy veriyorum. 8. defa yine AK Parti diyeceğim.”

Zaman yazarı: Oyumu Erdoğan'a vereceğim
Zaman yazarı: Oyumu Erdoğan'a vereceğim
GİRİŞ 28.03.2014 23:59 GÜNCELLEME 29.03.2014 11:44
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

İsa Tatlıcan'ın röportajı

17 Aralık operasyonundan bu yana Gülen grubunun operasyonel kanadını eleştiren Etyen Mahçupyan, son dönemde medyada dikkatlerini üzerinde toplayan bir isim olmuştu.

AK PARTİ 10 YIL DAHA İKTİDARDA
 
-2002 yılından bu yana sayısız kez bu yükselişin önüne geçilmeye çalışıldı. 17 Aralık operasyonu da bunlardan biri. Neden başarısız olundu?
Bu yükselişin önüne geçmek için AK Parti'den daha ilerici, reformist ve demokrat olmanız gerekir. Öyle bir parti yok şu an ortalıkta. O zaman bu AK Parti ile daha ne kadar yaşayacağız diye sorabilirsiniz. Ben 2002'de ilk kazandığı zaman en az 4 seçim daha alır demiştim. Bu gözüken bir sosyolojiydi. Şu anda önünde en az 10 yıl daha var.


CEMAAT 2011'DEN BU YANA MÜHİMMAT BİRİKTİRMİŞ
 
İslami kesim, merkezi kendi oluşturduğu ağ üzerinden inşa etti. Dolayısıyla o ağlar iktidar üreten ağlar. Orada paylaşamazsanız şu anki gibi kavga çıkar. Böyle bir kavga potansiyeli her zaman vardı. Bu tapelerin 2011'den beri tutulduğunu gördüğümüzde, o zamandan itibaren bir ayrışmanın başladığını anlıyoruz. Cemaatin en azından bir bölümü bununla ilgili bir mühimmat biriktirmiş.
 
-Suriye gibi milli güvenliği doğrudan ilgilendiren bir meselede MİT Müsteşarı ve Dışişleri Bakanı'nın dinlenmesi toplumda büyük bir tedirginlik yarattı. Bu dönüm noktasıydı. Bence toplum artık paralel yapıya "artık yeter" dedi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-Bu dinlemelerin varlığını bilsek de rahatsız olmuyorduk. Çünkü görmüyorduk. Ama şimdi gördüğümüzde rahatsız oluyoruz, çünkü ilave bir anlam taşıyor. Yani "Ben seni dinliyorum" demenin ötesinde, "Ben sana dinlediğimi söyleme cesaretine sahibim, sıkıysa çık meydana" anlamı var burada. Davutoğlu'nun "Bu bir savaş çağrısıdır" demesi de doğru. Bu tabi insanı tedirgin eden bir şey. Çünkü Türkiye'yi Ortadoğu'da belirli noktalara doğru çekmek, istikrarsızlık yaratmak, çözüm sürecini baltalamak istedikleri çok açık ortada.

YASADIŞI DİNLEMELER AK PARTİ'YE DEĞİL CEMAATE ZARAR VERİYOR

Bu kavga öyle bir noktaya geldi ki, "bu tapeleri kim hazırlıyor" sorusundan bağımsız olarak, cemaat medyası yasadışı dinlemelere öylesine sahip çıktı ki, bundan sonra ne çıkarsa çıksın cemaate maledilmesi mümkün hale geldi. Bu da cemaate büyük bir zarar. O yüzden şu andaki olay hükümete karşı ama cemaate de karşı. Cemaatin içinde birileri yapmış olsa bile cemaate zarar veriyor.
 
BU KAVGADA SİYASET DAHA AZ ZARAR GÖRÜR
 
-Ortada siyasi krize yol açacak bir kavga olduğu çok açık. Sizce bu kavgayı Cemaat mi kazanır AK Parti mi?

Siyaset daima daha az zarar görür. Çünkü siyaset değişen koşulları bir şekilde direksiyonunu tutma maharetidir. O koşullar sürekli değişir. Sürekli yeni siyasetçiler üretilir. Yeni siyasetçiler o koşulları taşımaya çalışır. Cemaatler ise bu gündemi aşan bir varoluş üzerine oturur. Yine kaçınılmaz olarak bir ahlaki zemin üzerine oturur. Bu ahlaki zemini elinizden kaçırırsanız kolay kolay yeniden restore etme şansınız olmaz.

CEMAAT KENDİ BÜNYESİNİ KONTROL EDEMİYOR
 
Kavganın kendisi de zaten her aktörü bir noktadan sonra ahlaki zeminden uzaklaştırır. Çünkü herkesi kontrol edemezsiniz. Cemaat de bugün kendi içinde herkesi kontrol edemiyor bence. O zaman da cemaat adına davranan, aslında hiç öyle bir sorumluluğu, yetkisi, yeteneği olmamasına rağmen, öyle davranan insanlar var. Sonra onların davranışları gelip cemaate yapışıyor.

....
 
20 YILDIR ERDOĞAN'A OY VERİYORUM

-AK Parti'ye ilk kez mi oy vereceksiniz?
 
-94'teki yerel seçimlerden beri ben Refah Partisi ve AK Parti'ye oy veriyorum. Dolayısıyla 20 yıldır bu çizgiye oy veriyorum. Her seferinde de bu mantıkla oy verdim. Benim şu anki konjonktür benim kararımı değiştirecek bir şey değil.

BAŞBAKAN'DAN BALKON KONUŞMASI BEKLEMİYORUM
 
-Herkes Başbakan'dan gerilimi düşürecek bir balkon konuşması bekliyor. Sizin böyle bir beklentiniz var mı?
 
Balkon konuşması beklemiyorum. Balkon konuşması "Ben ne yaparsam yapayım, sen çıkacaksın benim istediğim gibi Başbakan olacaksın" dayatmasıdır. Başbakan'ın balkon konuşması yapmasının asgari koşullarından biri de karşı tarafın ne yaptığıdır. Karşı taraf şu anda doğru davranmış değil. Bence AK Parti bir balkon konuşması yapmayacak ama balkon eylemi yapacak. Yani seçimlerden sonra özellikle Kürt meselesi bağlamında atılacak adımlar, bir konuşmaya ihtiyaç duymayacak şekilde Türkiye'nin nasıl yeniden bir Cumhuriyet inşasında olduğunu tüm dünyaya söyleyecek. Bunu görmezlikten gelmek de çok mümkün olmayacak.
 
-Peki Fethullah Gülen'den bir özeleştiri gelir mi sizce?

Siz siyasetçi değilseniz balkon konuşması öz eleştiri konuşmasıdır. Geleceğe dair Fethullah Gülen'in bir şey söyleme ihtimali yok. Çünkü o yönetmiyor. Çıkıp da ondan bir özeleştiri beklemeye de başkalarının hakkı yok. Yapar ya da yapmaz. O yüzden Gülen cephesinde öyle bir şans yok maalesef.

SABAH 
YORUMLAR 21
  • alihsan paşa 10 yıl önce Şikayet Et
    adnan. hoca da kime oy vereceğini açıklamış.pekii beyza byrktr kime vercek yani oyunu.
    Cevapla
  • Meram İnan 10 yıl önce Şikayet Et
    ...... yalan bence yalan inanmayın istifa et ohalde ordan
    Cevapla
  • Nermin İnce 10 yıl önce Şikayet Et
    .... her iki kişiden biri gibi..
    Cevapla
  • mehmet asil 10 yıl önce Şikayet Et
    Doğrular. İlkeli, mantıklı ve duygulu bir hareket.
    Cevapla
  • metin türk 10 yıl önce Şikayet Et
    hayır stv izlemeyin. hayır stv izlemeyin rating almasın reklamların fayatları artar benim gibi tüm stv ve dogan gurubunu silin
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Bayraktar'dan müjde! 'Birkaç ay içinde kazacağız'
Diyarbakır'da yarım kalan yolda elektrik direklerinin görüntüsü şaşırttı