Bar cinayeti davasında karar çıktı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 2 sene önce meydana gelen bar cinayetinde mahkeme kararını açıkladı.

Bar cinayeti davasında karar çıktı
Bar cinayeti davasında karar çıktı
GİRİŞ 12.11.2014 18:13 GÜNCELLEME 12.11.2014 18:13

 İki kardeşi öldüren sanık Ersin Aydoğan’a üç ayrı suçtan toplam 22 yıl 1 ay ceza verildi.

Ereğli’de iki bar sahibi arasında uzun süre yaşanan tartışma, 16 Ekim 2012 tarihinde gece 02.00 sıralarında silahlı çatışmaya dönmüş, Ersin ve Hüseyin Aydoğan’ın silahlarından çıktığı iddia edilen kurşunlarla, Atakan ve Atalay Keleş kardeşler vurularak hayatlarını kaybetmişti. Zonguldak Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın karar duruşmasında sanık Ersin Aydoğan, Atalay Keleş’i kasten öldürmek suçundan 10 yıl 10 ay, Atalay Keleş’in kardeşi Atakan Keleş’i kasten öldürmek suçundan 10 yıl 10 ay ve silahla tehdit suçundan 5 ay olmak üzere, toplam 20 yıl 25 ay (22 yıl 1 ay) hapis cezasıyla cezalandırıldı.

Duruşmadaki diğer sanık Hüseyin Aydoğan'a verilen 8 ay 10 günlük hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerekçesiyle ertelendi. Diğer sanıklar Fikri Ö., Özgür E., Erdinç E., Bora E., Can E. ve Ersin E.'ye ise 1 yıl 8 ay verilen hapis cezaları da hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerekçesiyle ertelendi.

Mahkemede olay gününü Anlatan Ersin Aydoğan, şunları ifade etti: “İşletmiş olduğum birahanede daha önce işçi olarak çalışıyordum. Patron beni sevince burayı bana devretti, bizim işler iyi olunca, ölen Keleş kardeşler bizi kıskanmaya başladı. Olaydan bir buçuk ay önce B.E. benim mekanıma gelmişti, orada bir müşterime saldırdı. Niyetini bildiğim için kavga çıkartmadan kapının önüne çıkarttım. Olay günü sigara içmek için birahanenin dışına çıktım, sigaramı içip içeriye girdim, alta giden merdivenlere geldiğimde dışarıdan bir garip bağırtı sesleri duydum, dönüp kapıya doğru yöneldim. Atalay ve Atakan’ın da içerisinde olduğu 10-12 kişinin bana bir anda saldırısına maruz kaldım, sopalarla bana vuruyorlardı. Atakan, Atalay, Fikri ve bir kaç kişi daha bana vuruyordu, ben de kendimi savunmak için bar sandalyesini alıp kafamın üzerine koydum. Saldırı karşısında başımdan düşünce sandalyeyi attım, o arada yere düştüm, o ara dışarıdan silah sesi geldi. Zaten onlar içeriye girerken sopa ile şaltere vurup elektriği de kapatmışlardı, sadece barın ışığı ile dışarıdaki lambanın ışığı aydınlatıyordu. Ben yere düşünce dışarıdan gelen silah sesini de duyunca üzerimde bulunan tabancayı korktuğum için çıkarıp havaya ateş ettim. Ama darbeleri de yediğim için nereye tam ateş ettiğimi görmedim. Yalnız Atalay’ın ‘Yandım’ diyerek dışarı çıktığını gördüm. Zaten bana vurduktan sonra da abime doğru yönelmişti, ona doğru vuruyorlardı. Silahı ateşlenince dışarı kaçtılar, dışarıda birisi kapının yanında çömelmiş vaziyette duruyordu, elinde silah vardı. Ben de o tarafa doğru korku ile ateş edince kapıdaki kişinin yerden yükselerek düştüğünü gördüm, dışarı çıktım. Dışarıda Atalay’ın yerde yattığını görünce polise ve ambulansa haber verdik, ileride bir grup vardı, onların da bunlarla alakalı olduğunu düşünerek üzerlerine gidince onlar da dağıldılar, o arada döndüğümde Fikri’nin üzerime doğru geldiğini gördüm, Fikri de benim dükkanımı basanlardan biriydi. Silahımı doğrultunca ellerini kaldırdı, ‘Bende bir şey yok’ dedi, ben de ellerinde bir şey olmadığını görünce silahımı indirdim, o da çekip gitti. Ben de gitmesine izin verdim, daha sonra polis geldi. Benim kimseyi öldürme kastım yoktur, kendimi savunmak amacıyla ateş ettim, bu olayların buraya gelmesinden dolayı üzgünüm.”

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Gece kulübü yangını ve teleferik kazası için Meclis komisyonu kurulacak mı?
ABD ve dünyada gözaltılara rağmen Filistin'e destek gösterileri sürüyor