YÖK Başkanı Çetinsaya'nın 2023 hedefi

YÖK'ün dönüşen bürokratik yapısı ve yeni YÖK Yasası neleri değiştirecek? Süreç nasıl başladı ve şu an hangi aşamada? Peki, bütün bunlar gençler için ne ifade ediyor, onlar bu düzenlemelerden nasıl etkilenecek?

YÖK Başkanı Çetinsaya'nın 2023 hedefi
YÖK Başkanı Çetinsaya'nın 2023 hedefi
GİRİŞ 14.08.2013 16:20 GÜNCELLEME 14.08.2013 16:20
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya sizler için cevapladı.

- "Türkiye'nin ve dünyanın koşullarına ayak uydurabilecek, farklılıklardan korkmayan, geniş perspektifli, yeniliğe açık bir nesil olacağını düşünüyorum.

- Bütünleme, açık öğretim tek ders sınavı, YDS gibi meselelerde öğrencilerimiz lehine, onların taleplerin doğrultusunda kararlar aldık.

- Gerçekçi kontenjan belirleme stratejisini bu nedenle uyguluyoruz. Mümkün olduğu kadar kontenjanları eşit paylaştırarak veya öğretim üyesine göre kontenjan belirleyerek tüm bölümlerin dolmasını sağlamaya çalışıyoruz.

- Sosyal bilimler alanı da hukuk, kamu yönetimi ve siyaset bilimi gibi alanlarla sınırlı kalmamalı. Sosyoloji, felsefe, ilahiyat gibi alanlarda da çalışmalıyız.

Öğrencilerimiz açısından baktığımızda bizim birinci vazifemiz eğitim kalitesini iyileştirmek. İkinci vazifemiz nitelikli öğretim üyesi yetiştirmek."

- Geçmişten bugüne YÖK, toplum tarafından olumsuz şekilde algılanıyordu. YÖK'ün bugün geldiğimiz noktada durumu nedir?

İlk olarak YÖK'ün vesayetçilik özelliğini gidermeye, 28 Şubat benzeri süreçlerin kalıntılarını temizlemeye yönelik atılması gereken adımları attık. Bu manada toplumsal faaliyetler biriminin kapatılması, milli komitelerin kaldırılması gibi süreçleri tamamladık. Stratejik vizyon çalışması başlattık. "2023 hedeflerine uygun olarak Türkiye'nin 21. yüzyıldaki yükseköğretim alanındaki hedefleri ne olmalıdır?" sorusunu sorduk ve bununla ilgili yoğun bir çalışma yaptık. İnşallah bunun sonuçlarını bu sonbaharda açıklayacağız.

- YÖK, ağırlıklı olarak bürokratik yapısı nedeniyle eleştiriliyordu. Bürokratik yapıyı dönüştürmeye ilişkin bir çalışmanız var mı?

Bürokratik örgüt yapısını dönüştürmek için uzman kadro yapısına geçiyoruz. Geçtiğimiz aylarda YÖK İletişim Merkezi'ni kurduk. E-devlete geçmek üzereyiz, onun protokollerini, çalışmalarını imzaladık. Denklik birimimizde önemli bir kurumsal gelişim çalışması yaptık ve oradaki süreçleri 3 katı oranında hızlandırdık.

- Tüm bu değişikliklerden gençlerimiz nasıl etkilenecek? YÖK gençlere kendini hissettirebilecek mi, sahaya inebilecek mi?

Bu bürokratik örgüt merkeziyetçiliğin yasal altyapısından kurtulduğunda, idareye yönetsel özerklik veren bir süreci üniversitelerimizle paylaşacağız ve önemli bir merhale kat edeceğiz. Öğrencilerimiz açısından baktığımızda bizim birinci vazifemiz eğitim kalitesini iyileştirmek. İkinci vazifemiz nitelikli öğretim üyesi yetiştirmek. Öğrenci konseyleriyle çok yakın bir irtibat içerisindeyiz. Bu anlamda bütünleme, açık öğretim tek ders sınavı, YDS gibi meselelerde öğrencilerimiz lehine, onların taleplerin doğrultusunda kararlar aldık.

- Geçtiğimiz yıl, yeni YÖK Yasası'na ilişkin tartışmalarla geçti. Bugün itibariyle tasarı konusunda hangi aşamadayız ve yeni tasarı yasalaştığı takdirde gençlerimiz açısından ne tür yenilikler getirecek?

Bu süreç, yaklaşık iki yılı kapsayan çok yoğun bir süreçti. Öncelikle komisyon çalışmalarını bitirdik, genel kurul çalışması başladı. Arkasından hazırladığımız taslak öneriyi Üniversitelerarası Kurul'a ve sonra da bütün kamuoyuna götürdük. Yasanın özü beş ilkeye dayanıyor. Çeşitlilik, kurumsal özerklik ve hesap verilebilirlik, performans değerlendirme ve bilimsel rekabet, kalite güvencesi ve mali esneklik. Kamuoyunun gelişmelerden haberdar olması için de web sitesinden (yeniyasa.yok.gov.tr) her şeyi yayınladık ve taslak önerimizi bakanlığımıza sunduk.

- Üniversite sınavına giren öğrencilerin bazı bölümleri fazla tercih etmediği ve bazı bölümlerin ise belli üniversitelerde doluluk problemi yaşadığı gözleniyor. Bu konuda YÖK'ün herhangi bir çalışması söz konusu mudur?

Bizim için alarm durumu, bazı bölümlerin dolmayışından çok belli bölümlerde puanların 199'a kadar düşmesidir. Gerçekçi kontenjan belirleme stratejisini bu nedenle uyguluyoruz. Mümkün olduğu kadar kontenjanları eşit paylaştırarak veya öğretim üyesine göre kontenjan belirleyerek tüm bölümlerin dolmasını sağlamaya çalışıyoruz. Diğer öğretim üyesi arkadaşlarımızı da araştırma geliştirme faaliyetlerine yöneltiyoruz.

- Son dönemde, gençlerimiz Avrupa birliği ülkelerinde üniversite eğitimine biraz daha eğilim gösteriyorlar. Ancak üniversite bitiminde, denklik başta olmak üzere pek çok sorun yaşanabiliyor. Yurtdışında eğitim almak isteyen gençlerimize ne tavsiye edersiniz?

Üniversitelerin denkliği konusunda kurumumuzdan bilgi aldıktan sonra, hizmet alacakları yurtdışı eğitim firmasını araştırarak, kendilerini kişilik özelliklerine uygun mesleğe taşıyacak bölümleri tespit ederek ve bilinçli bir şekilde tercih yaparak ilerlemelerini tavsiye ediyorum.

- Türkiye'de Tanzimat'tan bu yana tıbbiye ve mühendishane okullarına yoğun bir ilgi var. Fakat ülke olarak sosyal bilimler alanında da öğrencilere ihtiyacımız var. Onlar da bu alanları çok tercih etmiyorlar, bu yönde bir çalışma yapılamaz mı?

Yeni vakıf üniversitelerimiz arasında sosyal bilimlere ağırlık veren okullarımız var. Sosyal bilimler alanı da hukuk, kamu yönetimi ve siyaset bilimi gibi alanlarla sınırlı kalmamalı. Sosyoloji, felsefe, ilahiyat gibi alanlarda da çalışmalıyız. Belki bir devlet bursluluk politikası oluşturabiliriz diye düşünüyorum.

- Sizin kuşağınızla bugünün genç kuşaklarını karşılaştırdığınızda gördüğünüz temel farklılıklar nelerdir? 2023 vizyonunuzda nasıl bir gençlik söz konusu?

Bizler soğuk savaş dönemini yaşamış bir kuşağız. Bizlere tek tip olmamız gerektiği düşündürülürdü. Oysa şimdi bambaşka bir dönem yaşıyoruz. Zihni ve fiziki sınırların kalktığı, çeşitliliklerin zenginlik olarak ifade edildiği; fikirlerin, insanların ve eşyaların rahatça dolaştığı bir çağdayız. Bu anlamda değişen Türkiye'nin ve dünyanın koşullarına ayak uydurabilecek, farklılıklardan korkmayan, geniş perspektifli, yeniliğe açık bir nesil olacağını düşünüyorum.

- Gezi Parkı olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki üniversite ve şiddet kavramları asla ve asla bir araya gelemez. Demokratik ve akademik gelenekler içinde herkes fikrini söylemekte özgür. Ama bunun kesinlikle şiddetle yan yana gelmemesi ve hiç kimsenin şiddeti teşvik etmemesi lazım. Şiddet içeren, şiddeti öven talep ve fikirler akademik özgürlük sınırlarıyla bağdaşmaz. Akademisyenler; toplumsal, kültürel, siyasi sorun ve gerilim alanlarına futbol taraftarlığı düzeyinde yaklaşamaz. Biz bu süreçte kampüslerde eğitim-öğretimin aksamaması için çalıştık.

- Gençlerimiz için rol modelsiniz; bir gününüz nasıl geçiyor?

Tahmin edeceğiniz gibi çok yoğun bir çalışma temposu içerisindeyim. Tabi aileme de zaman ayırmaya özen gösteriyorum. Bir günümün nasıl geçtiğinden çok bir günümün bir sonraki günle çoğunlukla aynı olmadığını söyleyebilirim, gençlerimiz de bunu bir tavsiye olarak alabilir diye düşünüyorum.

KAYNAK: GENÇLİK SPOR DERGİSİ
YORUMLAR 3
  • Ahmet Şahin 10 yıl önce Şikayet Et
    yetkililere açık çağrı--- formasyon egitimi----. Çogu üniversite 100 lira sadece basvuru parası alıyor merkezi bi yerleştirme olmadıgı için ögrenciler bir sürü okula ön basvuru ücreti ödüyor ayrıca 2100 lirada formasyon ücreti tahsil ediliyor bu ranta Allah rızası için birisi dur desin ögrenci menfaati için harclardan vazgecen dersaneleri kapatmak isteyen hükümet bunada dur desin
    Cevapla
  • bypower 10 yıl önce Şikayet Et
    AÖF iki dersten kalan butunleme yapılmadı.. Yök başakanı ÖncELİKLE AÖF öğrencilerine Butunleme hakkı geri verilmedi siz buna gzö yumduz.Sadece insalnların göznu boyamak amacıyla Tek ders sınavı yaptınızn Herkese Adalet nerde.Nasıl olurda anadolu unıversitesı sızın karralarınız tanımaz AÖF hakımız geri verilmedi azınlıgadeğil herkese bu hak tanınmalı .İki derseten kalan adamın suçune Tek dersten kalan adam kıyak gecıyorsan Iki derst kalan adam veya sadece son sınıf öğrencilerin hepsıne bu hakkı tanıtıracaksın yazıklar olsun bu adeletsılege karşı sesını çıkaramyanlara.ADLAET HERKESE ADELET.Azınlığa değil
    Cevapla
  • Adem 10 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkürler Başkanım. Özellikle açık öğretim öğrencilerinin büyük bir mağduriyetini sona erdirdiğiniz için şükranlarımızı sunuyoruz. YÖK artık yapılmaması gerekenleri yapan bir kurum olmaktan çıkıp milletimizin geleceğini aydınlatan mükemmel kişiler yetişmesine öncü bir kurum haline geldi. Eskiden ne kadar YÖK karşıtı bir tutum içerisinde isek, artık kat kat fazlası ile YÖK'ün yanındayız. Başarılarınızın devamını diliyoruz
    Cevapla
DİĞER HABERLER
ÖSYM'nin izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı! Çöp bile 45 gün dışarı çıkmıyor
İsrail'den İran'a saldırı: Açıklamalar peş peşe geliyor