Bakan'dan itiraf: O konuda hata yaptık

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Gezi eylemleri, 3. köprü ve HES'lerle ilgili eleştirileri yanıtladı; son 10 yılda Türkiye'de yapılan ormanlaştırma projelerini anlattı. Bakan'ın HES'lerle ilgili bir de itirafı vardı...

Bakan'dan itiraf: O konuda hata yaptık
Bakan'dan itiraf: O konuda hata yaptık
GİRİŞ 16.09.2013 06:06 GÜNCELLEME 19.09.2013 11:17
Bu Habere 24 Yorum Yapılmış

Eroğlu, Gezi Parkı protestolarından 3. köprü tartışmalarına, HES'lerle ilgili itirazlardan dikilen fidan sayısı ile ilgili itirazlara kadar uzanan konularda çarpıcı açıklamalar yaptı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, devasa nitelikte politik boyut kazanan çevre eylemleri başta olmak üzere, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. İşte Eroğlu'nun açıklamalarından bazıları: 

Gaza geliyorlar

Gezi Parkı eylemlerindeki tepkilerde ön yargı mı vardı? Bunlardan dolayı mı kızgınsınız eylemcilere?

Yok, ben hiçbir insana kızmam. İki grup var: Biri samimi, yeşili gerçekten çok seven insanlar var. Onlar da gaza geliyorlar, biraz gözlerini açsınlar yani, neticede öbürleri bunu politik olarak istismar etmek isteyen bir grup. ‘Turistler buraya gelmesin, ekonomiye zarar verelim' diyen bir grup. Türkiye'de millet de buna müsaade etmez. Bizim milletimiz Ortadoğu'daki veya Afrika'daki millete benzemez, feraset sahibidir, demokrasi bizde yerleşmiştir. 2014'te seçim var. Herkes boyunun ölçüsünü alacaktır. Çünkü biz milletin içinden çıktık ve milleti seviyoruz. 76 milyon vatandaşımızı kucaklıyoruz ve samimi Gezicilere de diyoruz ki ‘uyan ey Gezici uyan.' İç kaynaklı değil sadece dış tahriklerin de etkisi var, milletimizin bu konuda uyanık olması lazım.

Menderes'in hayalleri...

Biz büyük dev eserler yapıyoruz. Mesela Adnan Menderes Barajı. Zamanında buradan gelen su, bütün mahsulleri harap ederdi. Yıl 1862, Sultan Abdülaziz'e bir dilekçe yazıyorlar bu konuda. Adnan Menderes, yıllar sonra hatıratında ‘Çalışırken birden kara bulutlar gelir. Hükümet buraya bir baraj yapsaydı düşüncesi ortaya çıkar. Hüzünle eve döneriz' diyor. Bizden önce bir temel atılmış oraya. Başbakanımız beni aradı; 'Çine Barajı'nı ne zaman bitirirsiniz?' diye sordu. Ben de ödeneklere baktım ve eski hükümetin çalışmasına göre 76 yılda bitirebileceğimizi söyledim önce. Sonra 'Sayın Başbakanım, 2012 tarihinde saat 10'u 10 geçe sizi orada açılışa bekliyoruz' dedim. Ve bitirdik. Bir gün önce gitmiştim. Halk oraya akın ediyordu. Ankara, 2060 yılına kadar susuz kalmasın diye Gerede-Çamlıdere'de dünyanın en uzun iletim tünelini yapıyoruz. Rekor sayıda gölet yapıyoruz. Denizin altından 250 metre derinde hat çekiyoruz. En yüksek barajı biz yaptık. Şimdi de 249 metre ile ikinci yüksek barajı Artvin-Deriner'i yaptık. Şimdide Yusufeli; 270 metre yükseklikte.

10 YILDA 900 BİN HEKTAR ORMAN ALANI

Sizin diktiğinizi söylediğiniz toplam fidan sayısı eleştiri konusu olmuştu, bu kadar ağaç, bu yüz ölçümüne sığar mı diye?

Twitter'da hesap yapmışlar. Hesap hataları var. Üç sıfırı atarak hesaplıyorlar. 780 bin kilometrekareyi, metrekare diye hesaplarsan diktiğimiz fidan sayısını anlayamazsın. 8 bin 315 km karayolu ile 2 bin 262 kilometre köy yolu kenarı ağaçlandırılmış ve bu alanlara 6,6 milyon adet boylu fidan dikilmiştir. Ankara-İstanbul TEM Otoyoluna 948 bin adet fidan dikilmiştir. 27 bin okul bahçesine 5,5 milyon adet fidan dikilmiştir. 1.095 adet hastane ve sağlık ocağı bahçesine 267 bin adet fidan dikilmiştir. 9 bin 826 adet ibadethane ve mezarlığa 1,3 milyon adet fidan dikilmiştir. Düzenlenen kampanyalarda vatandaşlara yaklaşık 110 milyon adet fidan dağıtılmıştır. 2002 yılında orman varlığımız 20,8 milyon hektar iken 2012 yılı sonunda 21,7 milyon hektara çıkarılmıştır. Böylece son 10 yılda orman alanımız 900 bin hektar artmıştır.

Central Park'tan büyük şehir ormanı kuruyoruz

Bu kadar fidan dikildi ama insanların doğayla barışık ve uyumlu kent talepleri var ve özellikle projelerin bu boyutuyla ele alınmamasına tepki gösteriyorlar. Buna yönelik formüller neden üretilmiyor?

Biz soruyoruz. Mesela eskiden, genel müdürken Kadıköy Moda'da arıtma tesisi yapılacaktı. Moda'daki vatandaşlar oraya atık su akıtırlar mı? Bir yazı yazdım, ‘Sevgili Modalılar ben genel müdür olarak belki burayı altı ay göreceğim ama siz her gün göreceksiniz, burada ne yapılacaksa rengini, kapısını, bacasını, dikilecek ağaçları ve duvarların rengini sizlerin belirlemesi gerekir' Şu saatte toplanalım.' Geldi herkes. Yapıldı orası ve şimdi o tesisi park sanıyorlar dışarıdan.

New York her tarafı beton olan bir yer. Bir tek Central Park var. Biz çok daha büyüklerini İstanbul'a yapıyoruz. Elmalı'da ihale yapıldı. Başbakanımız ismini verecek. Şimdilik biz Asya Ormanı diyoruz. Yedi kapılı, yedi tane çiçeğin isminin olduğu ve İstanbullunun rahatlıkla oturacağı Central Park'tan çok daha büyük bir şehir ormanı kuruyoruz. Central Park ne ki? Arkasından Ali Bey Barajı'nın kenarında bir bölgeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verdik. Orada da dünya ormanı kuruyoruz. Ayrıca bakın Sultangazi Belediyesi'ni gidip görmenizi istiyorum. Sultangazi, Gazi Mahallesi'nin içinde ve Alibey Barajı manzaralı muhteşem bir şehir ormanı kurduk. İnsanlar birbiriyle orada buluşuyor. Her renkten her düşüncede insanlar orada buluşuyor, sohbet ediyor kucaklaşıyor. Ben sizi görmezsem peşin hükümlerle hareket ederim. İnsanlar birbiriyle konuşup sohbet ettiği zaman aralarındaki peşin hükümler kalkıyor, dostluklar ortaya çıkıyor. Biz İstanbul'da bunu yapıyoruz. 1994'te, Başbakanımız, ‘İstanbul'u ağaçlandıralım' dediğinde fidan bulamıyorduk dikecek. Su yoktu ki ağaca dökecek. Haliç'in kenarı çöplüktü. Kusura bakmasınlar Geziciler'e bunu söyleyin: Haliç'in yanından geçerken burnumuzu kapatırdık. 48 türde balık var şimdi. İstanbul'da bizden önce atık suların yüzde 96'sı doğrudan denize ve derelere veriliyordu. Biz bunu aldık yüzde 97'sini toplayarak Karadeniz'in dip akıntısına vererek ölü noktaya gönderdik. İstanbul'a 18 milyon fidanı biz diktik.

‘HES'LERDE HATA YAPTIK'

HES'lerle ilgili de çokça eleştiri var, doğa tahribatına ilişkin çıkan fotoğraflar, neden HES'lerde bu kadar ısrarcısınız?

Burada bizim hatamız oldu. HES'ler tüm dünyada teşvik ediliyor. İlk göreve geldiğimde arkadaşları topladım ve dedim ki, ‘Potansiyelimiz ne kadar?' Potansiyeli bile yanlış hesaplamışlardı. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) geçmiş yönetimi 1.600 ihale yapmış. Aşağı yukarı 82 kat trilyonluk ihale demek bu. Ödeneğimiz 2 katrilyon. 41 yıl yani. Öncelikli projeleri ele aldık bu yüzden. Bu yolla 3,2 katrilyonluk tasarruf yaptım. Başbakanımıza gittik sonra ve ‘hidroelektrik santraller için para lazım' dedim. Bana ‘para gerekiyorsa seni niye oturttuk' dedi. Düşündüm, haklı. İlk defa su kullanma anlaşması yönetmeliği adıyla yönetmelik çıkardım. 18 defa okudum. Ve HES'leri biz ilan ettik. 1.500 hidroelektrik santrali ihale ettik. Karşı çıkanlar iki grup. Birisi gerçekten ‘çevre tahrip oluyor mu' endişesi duyanlar. Diğer grup da dışarıdan enerjiye çok yatırım yapanlar.

Ülkenin elektrik sigortası

HES'ler Türkiye'de elektriğin sigortasıdır; devreye sokmazsak elektrik fiyatı yüzde 100 zamlı olabilirdi. Dışarıdan her yıl 15 milyon dolar daha fazla doğalgaz ithal edecektik. Bundan rahatsız olanlar var. Bu da vatandaşlara şu şekilde arz ettiriliyor; içme suyu almak isterseniz bunu şirketten parayla alacaksınız. Böyle bir şey yok çünkü 1 gram suyu dahi şirket kullanamaz veya parayla satamaz. Dereleriniz kuruyacak denilmesi de yanlış çünkü can suyunu dereye bırakmak zorunda. Biz kontrol ediyoruz. ‘HES'lerden çıkan su zehirlidir' deniliyor. Bu da kesinlikle yalandır. Su zaten santrale girerken temizlenmek durumda. Sonuçta temizlenmiş ve oksijeni bol bir su veriyor. Çevreyi tahrip etmesi söz konusu değil. Kanunen alan vermek zorunda olduğumuz taş ocaklarından çok daha zararsız. Vadiler turistik mekâna dönüşüyor. Elden çıkmıyor.

100 MİLYARLIK PROJELER

Eroğlu, Bakanlar Kurulu'na çalışmalarıyla ilgili yapacakları sunumu da Milliyet ile paylaştı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, süren projelerin tamamlanmasıyla birlikte 100 milyar liralık baraj ve çevre projesine imza atmış olacak. Bu projelerden Artvin Deriner Barajı, Ermenek Barajı ve HES, Aydın Çine Adnan Menderes Barajı, Artvin Borçka Barajı ve HES, Muğla Dalaman Akköprü Barajı, Gümüşhane Kürtün Barajı ve HES, Artvin Muratlı Barajı ve HES, Manisa Gördes Barajı, Konya Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel, Trabzon Atasu Barajı tamamlandı. Ilısu Barajı ve HES, Artvin Yusufeli Barajı, Konya Avşar Hadimi Barajı Konya Hotalmış Depolaması, Adıyaman Çetintepe Barajı, Gaziantep Doğanpınar Barajı, Diyarbakır Silvan Projesi, İstanbul Melen Projesi, KKTC su temini projesi, Gerede Projesi, TRAGEP'in de 2013-2017 yılları arasında tamamlanması öngörülüyor.

3. köprü projesini imzalamadım

Bir tartışmalı konu da 3. köprü. Son projeyle ağaç sökümünün en aza indirgeneceği, havzalara zarar verilmeyeceği haberleri çıktı.

Yol yapılacak ama mühim olan güzergâhıdır. Bize bir proje geldi ve ben bunu imzalamadım. Bunu ilk defa söylüyorum. Bunun üzerine Ulaştırma Bakanımız aradı ve neden imzalamadığımı sordu. Cevabım şu oldu: ‘Birlikte oturup, karayolları, orman teşkilatları, benim müsteşarım, sizin müsteşarınız ve proje firmalarıyla birlikte tartışmamız gerekir.' Bizim olmazsa olmaz şartlarımız vardır. Kanuna göre vermek durumundayım ama. İlk defa imzalamayan bir bakan olduğum için Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Bey bir gün beni gece yarısı aradı. İşin çok uzadığını söyledi. ‘Hazırız' dedim. Bunun üzerine hemen İstanbul Orman Müdürlüğü ve Karayolları Müdürlüğü bir araya geldik.

Şartlarımız şunlardı: Yapılan yollar su kaynaklarına zarar vermeyecek, tarihi yapılar, kaynaklarımıza zarar vermeyecek, ekolojik köprüler yapılacak, yol bölüyorsa tüneller yapılacak. Yaşlı ağaçları zaten biz kesiyoruz, ama genç ağaçlar varsa bunlar taşınacak. Kesilen yaşlı ağaçlar yerine de asgarinin 5 katı kadar fidan dikilecek. Plan epeyce değişti. Ekolojik köprüler geldi. Büyük ıslahatlar oldu. Taşdelen suyu korundu. Belgrad Ormanı'na girilmesine müsaade etmedik. ‘Sadece güzergâhı keseceksiniz, emniyet alanındaki ağaçlara dokunmayacaksınız' dedik. ‘Bunun hala ağaç meselesi olmadığını anlayamadın mı' diye soruyorlar. Anlamasına anladım ama anlamayanlara anlatmak için twitter'dan yazıyorum.

Milliyet

YORUMLAR 24
  • fahri aydın 10 yıl önce Şikayet Et
    elektrik üretimine karşı olanlar. (kıvırmayın şimdi başlıgı görünce bütün santrallere bir bahaneniz var)size elektrik faturası gelmiyordur.geliyorsa utanın!!!!
    Cevapla
  • milletin ferdi 10 yıl önce Şikayet Et
    Yazdığım her şeyi bilerek yazdım zeki alperen kardeşim. İşin uzağında değilim, bundan emin olabilirsin. Hamdolsun Müslümanım. Madde yok olmaz yoktan var olmaz dediğimde elbet bizim tabi olduğumuz Allah (C.C.) tarafından bizim için konulan yasalardan, sınırlardan bahsettiğim o kadar açık ki, anlamamana şaşıyorum. Ayrıca Türkiye’de gitmediğim çok az bir yer kalmıştır. Doğuda, Güneydoğuda iklim değişikliğini bilekle kalmadım, müşahede de ettim buna da inanabilirsin. Ama bunun sadece olumsuz olduğunu iddia etmek ispatlanması gereken iddialı bir tez olur.
    Cevapla
  • zeki alperen 10 yıl önce Şikayet Et
    Milletin FERDİ..!. Kardeşim öyle zannediyorum ki siz olayın sadece bir-iki tarafından görüyorsunuz veya görmeye çalışıyorsunuz. Bir şeyi çok iyi bilmek için ya onun için de yaşamış olmanız ve absorbe edip anlamanız ya da o konu hakkında ihtisas yapıp eğitimini almanız gerekmez mi? Şimdi bizde aşağıda yazdıklarımıza mesnet olarak şunu diyebiliriz; Biz bu HES'ler ile içe içe yaşayan ve onlar üzerinde çalışan biri olarak yorumladık ve yazdık. Ayıca Madde kaybolmaz dediğinizde Her şeyi yoktan var eden ve Her şeyi de vardan yok eden Yüce ALLAH'tır dediğimiz de keyfiyet onun elinde der ve inanır sonrada metafizikçiler gibi değil bilakis bir müslüman gibi daha ileriye gitmeyiz. Bilmediğimiz şeyler hakkında fikir ileri sürmekten ve yalandan ALLAH'a sığınırız. Bugün Günyedoğuda iklimin karasal iklimden ılıman sanki sahil iklimine geçmş gibi olduğundan sanırım bi-habersiniz. Biz bunlara dikkat çekmeye çalıştık.
    Cevapla
  • milletin ferdi 10 yıl önce Şikayet Et
    Bunca okumuş (!) zeki (!) insan tabi hesap hatası yapar Ahmet Kzl kardeşim. Çünkü akılları Gezi’ye çıkmıştı, gezizekalı olmuşlardı.. Biraz akılları başlarında olsaydı Çin ve Hindistan gibi coğrafyası ve insan sayısı bizden çok çok daha fazla ülkelerin hemen ardından, (yine nüfus yüzölçümü gibi bizden çok fazla ABD, Rusya gibi ülkeleri geçerek) ağaçlandırmada bizi dünya üçüncü yapan bu insanları çevrecilik açısından eleştirmeye cesaret edebilirler miydi? Bunlar neyse halktan birileri diyelim de; bir Ana muhalefet partisinde Genel Başkan diye oturtulan bir şahsın onca danışmana rağmen böyle hesapsız şeyler söylemesi kabul edilebilir şey değil. Batıda böyle bir gaf yapan lider istifa ederdi, biz gerçekten çok hoş görülüyüz.
    Cevapla
  • Ahmet Kzl 10 yıl önce Şikayet Et
    780 bin km kare. 1 km kare =100x100x100 m2 = 1 000 000 metre kare yapar. yani geziciler türkiyenin yüz ölçümünü hesaplarken 6 sıfır atarak hesap yaptılar (bu arada alan ölçüleri 100 er 100 er büyür ve küçülür). 780 000 km2 = 780 000 000 000 metre kare dir (780 milyar metre kare) türkiyede 10 m2 ye 1 ağaç dikilse toplam dikilecek ağaç sayısı 78 milyar dır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Yüzyılın en büyük projesi olan "Kalkınma Yolu projesi"nin bölge için neden önemli?
Erdoğan sinyali vermişti! Cezası 10 katına çıkıyor