Çavuşoğlu, Türkiye’nin çözüm formülünü anlattı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin çözüm formülünü anlattı.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin çözüm formülünü anlattı
Çavuşoğlu, Türkiye’nin çözüm formülünü anlattı
GİRİŞ 11.10.2014 12:22 GÜNCELLEME 11.10.2014 12:22

Murat Çelik'in röportajı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile görüşmek üzere Paris’e giderken özel uçak ATA’da Irak, Suriye ve IŞİD sorununa ilişkin soruları yanıtladı.

‘IŞİD’i durduramadı bile’

- Bir kara operasyonu yapılacaksa, bunu Türkiye’nin tek başına yapmaması mesajını vermeye neden gerek duydunuz?

“Irak ve Suriye’nin IŞİD tehdidinden temizlenmesi için bir hava operasyonu başlatıldı. Sadece hava operasyonu ile bazı pansuman sonuçlar alınabilir ama bu terör örgütünü bırakın bitirmeyi, durduramadı bile işte. Havadan vurarak kesin netice alınamayacağı ortadadır. Bu gerçek ortaya çıkınca, Türkiye’nin bir kara operasyonu ile IŞİD ile mücadele etmesi konusunda hem yurt içinde hem yurt dışında bir beklenti oluştu. Dışarıda bunu doğrudan ifade edenler de var, basın yoluyla, sınırdaki tanklarımızın fotoğrafları ile neden müdahale edilmediği sorusunu gündeme getirmek şeklinde yapanlar da. İçeride de işte sokak eylemleriyle bunu yansıttılar. Daha dün tezkere görüşmelerinde aleyhte konuşma yapanlar, ‘hayır’ oyu verenler, Kobani gündeme geldiği zaman ‘Türkiye neden müdahale etmiyor’ diyor. Bu çelişkiyi herkes görüyor.”

‘Yok edemezsek güçlenir’

-  Kara operasyonu konusunda başta ABD olmak üzere koalisyon üyeleri ile görüşmelerinizin detaylarında neler var?

“Kara operasyonu, kapsamlı bir eylem planı oluşturulup, öyle uygulanmalı. Bu çerçevede Türkiye üzerine düşeni yapar. Biz bunu muhataplarımıza hep söyledik. Belki kamuoyu ile o dönem paylaşmadık ama vatandaşlarımız örgütün elindeyken bile söylüyorduk. Burada önemli olan kapsamlı stratejinin belirlenmesi. Amaç sadece IŞİD’i durdurmak mı yoksa bölgeye kalıcı bir istikrar getirmek mi? Hedef istikrarsa, konunun her boyutunu düşünmek, konuşmak lazım. Tam olarak yok edemezsek daha da güçlenebilir örgüt. Ayrıca diyelim ki yok oldu, bakın bugün Horasan çıktı, El Kaide vardı, Hizbullah vardı. Yani yarın başkasının çıkmayacağının garantisi var mı? IŞİD’in İslam ile de ilgisi yok, devlet de değil. IŞİD’in ideolojisini öldürmek de yetmez. Bölgede siyasi dönüşümü gerçekleştirmek gerekiyor.”

- Şam rejiminin de hedef alınması gerektiğini söylüyorsunuz ama bu noktada Türkiye yalnız mı kalıyor?

“Bakın, Suriye’de IŞİD’in boşalttığı yere kim yerleşiyor? Rejim yerleşiyor. Onların boşalttığı yere gelen rejimin de öldürdüğü insan sayısı ve yöntemleri itibariyle örgütten farkı yok. 200 binden fazla insanı kimyasal silahlarla öldüren Esed yönetimi Suriye’deki istikrarsızlığın temel kaynağıdır. Bölgeye istikrar ve barışın gelmesi için gerekli çözüm çok net. Suriye ve Irak’ta rejimler değişecek. Herkes samimi olursa formül basit. Bölge önce terör örgütleri ve istikrarsızlığa yol açan unsurlardan temizlenecek, sonra da demokratik kurumların ve devlet kurumlarının güçlendirilmesi için gerekenler yapılacak. Suriye’de bütün kesimleri kapsayıcı bir hükümet kurulmalı. Kimsenin dışlanmadığı, demokratik bir sistem. 

Bakın Libya’ya... Libya, Suriye’den daha da tehlikeli bir duruma bile gelebilir. Bütün bu gerçekleri Türkiye ilk günden beri söylüyor. Dünya da artık Türkiye’nin haklılığını görüyor. 

Başlangıçta söylediklerimize karşı çıkanlar şimdi ‘Pişmanız’ diyorlar. Mesela daha bir sene önce Esed yönetimiyle devam edilmesinden yana olanlar şimdi gerçeği gördüklerini itiraf ediyorlar.”

Türkiye o ortama tek başına dalmaz

- Sayın Bakan, tekrar kara operasyonu seçeneğine dönersek... Türkiye tek başına böyle bir adım atmamakta kararlı öyle değil mi?

“Bir kara operasyonu olmadan bu bölgedeki terörün temizleneceğine inanmıyorum ben. Ama Bunu sadece Türkiye’den beklemek haksızlık. Eğer kara operasyonu olacaksa, bölgenin baştan sona terörden temizlenmesi amaçlı olmalı. Bölgesel ve anlık olmamalı. Müttefikler samimi ise kapsamlı bir strateji çerçevesinde sorumluluk paylaşılmalı ve herkes üzerine düşeni yapmalı. Biz tek başımıza kara operasyonuna girmeyiz. Türkiye’nin bu kadar büyük risklerin olduğu bir ortama dalmasını kimse beklemesin. Askerimizin güvenliğini de, ulusal menfaatlerimizi de düşünürüz biz. Bakın muhataplarımıza soruyoruz “Siz niye girmeye yanaşmıyorsunuz” diye, kamuoylarındaki baskılardan söz ediyorlar. E bizim de kamuoyumuz var. Bu arada önemli bir nokta da şu. Şimdi birileri “PYD için Türkiye operasyon yapsın” diyor. Bakın PYD’nin, Türkiye’nin burada bir kara operasyonu yapması talebi yok. Hatta buna karşılar. Bunu biliyoruz.

Süleyman Şah’ta değişiklik yok

- Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu özelinde durum nedir? Yeni bir gelişme var mı?

“Hayır son dönemde olumlu ya da olumsuz manada bir değişiklik yok ama rehavete de kapılmayız. Biz her türlü tedbirimizi aldık ve yakından takip ediyoruz. Olası bir gelişme halinde gerekli her türlü müdahaleyi yapacak şekilde hazır bekliyoruz.”  

‘No fly zone’ ve ‘safe zone’ şart

- Peki kara operasyonu için Türkiye’nin öncelikleri, şartları neler?

“Bu adım atılırsa, Suriye bunu topraklarına saldırı olarak kabul edecek. Bu yüzden ‘no fly zone’ ve ‘safe zone’, yani uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge şart. Bakın ülke içinde ve dışarı göç edenler, toplam 6 milyon Suriyeli yerinden edilmiş. Daha da artması riski var. Biz ‘buffer zone’ yani tampon bölge değil, ‘safe zone’ yani güvenli bölge istiyoruz. Askeri tampon bölge bu manada faydalı olmaz. Üstelik tampon bölge hem BM Güvenlik Konseyi kararı gerektiriyor hem de çatışmaların dondurulmuş ihtilafa dönüştüğü koşullarda görevlendiriliyor. Kıbrıs'ta olduğu gibi mesela. Sözünü ettiğimiz güvenli bölgeyi de uluslar arası camia, koalisyon güçleri birlikte oluşturmalı.     

KAYNAK: VATAN
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Muharrem İnce'den Özgür Özel'e çok sert tepki! Flaş İzmir uyarısı!
Emeklilere promosyon ödemesinde yeni gelişme! Anlaşma imzalandı! SGK 19 bankayı duyurdu