Şahin: AVM'yi yıkıp Şehir Parkı yapacağız

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin hem kariyeri, hem bakanlık dönemi, hem de Gaziantep'e dair Türkiye Gazetesi'nden Burcu Çetinkaya'ya konuştu. 

Son dönemde Gaziantep dahil komşu illerde de sanki tehlike varmış algısı oluşturuldu oysa burası son derece güvenli. Gaziantep ticari ve turistik açıdan bundan zarar gördü mü?

Toplum bunu yönetebiliyor. Halkımız büyük bir fedakarlıkla, ensar muhacir ilişkisiyle bunu yönetebiliyor. Özellikle uluslararası medyada zaman zaman çıkan bir devletin veya bir büyükelçiliğin bir beyanatıyla bir anda çok negatif bir algı oluşabiliyor.

Bu bakımdan bazen problemler yaşıyoruz ama bunun böyle olmadığını gelip görünce anlıyorlar. Bu şehrin ticaret şehri olduğu kadar huzur, barış, tarih ve gastronomi şehri de olduğunu anlıyorlar. Bu süreç kolay değil ama krizleri ve tehditleri fırsatlara dönüştürmek için de çaba gösteriyoruz.

Mühendislerin kafası başka çalışır, hayatta yaptıkları her işe bu yansır derler, sizin için de bu böyle mi?

Ben aslında bu alana girince keşke siyaset, tarih, hukuk okusaydım dedim. Sonra rahmetli Özal'ın dönemi aklıma geldi, o bizi dünyaya açtı, dünya vatandaşı yaptı. Bunu yaparken de sonuç odaklı ve mühendis kafasıyla yaptı. Sosyal alan ne kadar önemliyse mühendisliğin verdiği bu bakış açısı ve problemleri hızlı çözebilme kabiliyeti, takip gücü, daha fazla detaylara takılmadan daha somut gidebilme gücü de çok önemli. 

Özellikle Güneydoğu'da ve Doğu'da kadının yeri daha da kısıtlı, sizse çok başarılı ve çok ön plandasınız. Bu yönlerinizle, başarılarınızla genç kızlara örnek oluyor musunuz?

Biz bu yola çıktığımızda önümüzde bir rol modelimiz yoktu. Rol modeli çok önemli. Onun hayatı size özgüven veriyor, takıldığınızda size cesaret veriyor. Ben hep Anadolu kadınının gücüne inandım.

Annemin nasıl yokluklarla baş edip nasıl var edebildiğini nasıl çözebildiğini gördüm. Bu bana büyük bir azim ve çalışma aşkı verdi. Küçük çocukları yolda görüyorum mesela her yaşta çocuğun adımı bilmesi ve hedeflerinde “bakan, vekil, başbakan, cumhurbaşkanı” olacağım dediğini gördüğümde mutlu oluyorum. İnşallah o öngörüleri gerçek olur ve bizden daha güçlü şekilde hayatta yer alırlar. 

Kadınlar biraz zor ön planda oluyor ama sanki başarılı olunca da erkekler sahipleniyor destek veriyor? Öyle mi?

Destek oluyorlar. Ben Ankara anlamında da ciddi anlamda pozitif ayrımcılık gördüm. Kadının güçlenmesini isteyen bir cumhurbaşkanı, bir lider, bir başbakan bizim hep önümüzü açtı bize hep destek oldu. Bu fırsatları hayra dönüştürmek de bize düştü ama bu fırsatları açtılar bize.

Aslında başta bu süreç birçok soru işaretiyle başladı. “Acaba yapabilir mi diye?” Bir 2-3 yıl insanlar bizim ne yapıp ne yapamayacağımızı gördü ve bu işin aslında bir cinsiyet meselesi değil; insan odaklı bakabilme, ehliyetle riyakatle yaklaşabilme meselesi olduğunu gördü. 

AVM yerine park yapılacak

Gaziantep'in yakın geleceğinde yoğunlaşmayı düşündüğünüz bir iki projeyi anlatabilir misiniz?

Şehir çok hızlı büyüyor. Kültür ve turizm alanında ciddi şekilde yapılanma gerekiyor. Bölgesel kongre turizmine açılacak bir altyapı oluşması gerekiyor. Çok güzel bir kongre merkezi şu an yapmayı planlıyorum.

Herkesin ailecek gelip, eğleneceği, alışveriş yapacağı, kapalı AVM'lerden uzak çok güzel oyuncak merkezlerinin içinde olduğu, farklı ve sıcak bir yapının içerisinde oluştuğu bir havaya şehri kavuşturmak istiyorum. Şehrin ciddi şekilde konut, yeşil alan ve yol ihtiyacı var. Temel meselelerde de çok aktif ve hızlı bir şekilde çözüme götürülmesi lazım. İnşallah başaracağız. 

AVM yıkacağınızı duyduk, biraz anlatır mısınız konuyu? 

Ezber bozuyoruz. Genelde ülkedeki gündem ve en çok gelen eleştirilerden bir tanesi daha fazla AVM yapmayla ilgili. Biz de şehrin göbeğinde 1990'lı yıllarda yapılan ve bir ucube olarak görülen şehrin o güzel dokusunu bozan, 5000 m2 lik kapalı alanda bir AVM vardı.

Biz sahibiyle anlaştık ve şehirler meydanlarıyla ünlü burayı yıkalım ve eski o çocukluğumuzdaki turizm parkına dönüştürelim, buraya çınar ağaçları ekelim dedik. Şimdi herhalde Türkiye'de bir ilk olacak. Sizi yıkma törenine bekliyoruz.

Bakanlık döneminizde gurur duyduğunuz, geriye dönüp baktığınızda sizi heyecanlandıran icraatlarınız hangileri?

Çocuklar, özellikle yetimler çok önemli. Onların kurumun içerisinde mahkeme sürecini ve ailelerini beklemeleri bana çok ağır geldi. Önce tüzüğü değiştirdik, koruyucu aile yasal alt yapısını değiştirdik. Sonra koruyucu aile ile ilgili çok önemli bir proje başlattık ve 3000 çocuk annesine kavuştu.

3000 kadın çocuğuna kavuştu. Kadınla özellikle mali imkanları düşük olan kadınların bir de eşleri vefat ettiği zaman nasıl mağdur muhtaç olduklarını gördük. Sayın Cumhurbaşkanımıza, o zamanlar Başbakanımıza götürdük projeyi. Bu kadınlar için düzenli yardım ve aylık desteğe geçtik. 

Fırat hepimizin bölge hepimizin

Gaziantep'e yolumuz düşerse en gezilmesi gereken yerler, en yapılması gereken şeyler sizce neler?

Niye geldiğine, ne aradığına ve ne beklediğine bağlı. Kültür ve turizm alanında buranın tarihi dokusunu, kültürel yapısını merak ediyorsanız, o zaman elinizde büyük bir hazine var.

Çünkü İpek Yolu buradan geçiyor ve Evliya Çelebi'nin söylediği “Şehr-i Ayıntab-ı Cihan-i” yani “Dünyanın gözbebeği” dediği Mezopotamya, Akdeniz'in kavşak noktası. Burada şu anda 5 önemli antik kent aynı anda restore ediliyor. Zeugma, Galgamış, Rumkale, Yesemek, Zincirlihöyük var.

Yalnız Rumkale'yi Urfalılar da sahipleniyor?

Doğru, hepimizin. Fırat hepimizin, bu bölge hepimizin. (diyor ve devam ediyor Gaziantep'i anlatmaya) Ben buranın yemeğini gastronimisini çok beğeniyorum diyenler için ise şu anda bulunduğumuz Tahmis Kahvesi'nde içtiğimiz menengiç kahvesinden tutun da baklavamız, lahmacunumuz ve bütün kebap çeşitlerimiz ve 300'e yakın sebze yemeğimiz var. 

Siz en çok hangi yemeği seviyorsunuz?

Bize ait çok özel yemekler var. Bizim çok sağlıklı, rahmetli annemin de çok güzel yaptığı, nar ekşisiyle, nohutla ve semizotuyla yapılan bir pirpirim aşımız var. Bir de şiveydizimiz var. Sarımsakla, taze soğanla, yoğurtla ve etle yapılıyor. Gelenlerin lahmacunla birlikte bu bize ait sebze yemeklerinin de tadına mutlaka bakmaları gerektiğini düşünüyorum. 

Bakanlık, başkanlık, eş olmak, annelik hepsine nasıl yetişiyorsunuz?

Çok az vaktim oluyor. Ailecek bir araya geldiğimiz zaman çocukların benden tek istediği şey ezogelin, mercimek çorbamdır. Onlar benim iyi başardığımı düşünüyorlar oysa bence ancak ona zaman bulabiliyorum. Yemeklerimizin lezzeti emekten gelir, zaman ayırabilmek lazım.

Millete hizmet büyük fırsat

Çocukluğunuzun Gaziantep'i nasıldı?

Bu gördüğünüz yerler (o sırada eski buğday pazarının oradaki Tahmis Kahvesi'ndeyiz) benim çocukluğumun Gaziantep'i. Kozluca Camii var, ben oralarda doğdum. Az ileride minareden gelen ses Tekke Camii'nden. Ben bu mekanlar arasında büyüdüm. Rahmetli dedem kilim dokumacısıydı.

Bizim Antep evlerinin altında mutfakta, ocak dediğimiz kısımda kilim tezgahları vardı, herkes dokuma kültürünü kendi evlerinde yaşar ve ustalar oradan yetişirdi. Bu muhit benim kendi doğup büyüdüğüm bir muhit. Buradan sürekli kız lisesine yürüyerek giderdik o zaman ulaşım imkanları da bu kadar yoktu. Ama bu tarihi dokuda, bu havzada büyüdüm ben.

Çocukken hayal eder miydiniz bakan olacağınızı, belediye başkanı olacağınızı?

2002'ye kadar böyle bir planlamam olmadı. Hep şunu öğrendik. “İyi öğrenci ol, işini iyi yap.” Ben mühedisim mesela “iyi mühendis ol, iyi yönetici ol”; bunlar üzerindendi hep planlarım. 2002'de AK Parti'nin kurulmasıyla eşimle beraber kurucu olduk. 10 aylıkken parti erken seçim kararı aldı ve milletvekili aday adayı oldum.

O kadar hızlı ve yoğun geçti ki bu süreç. Bir hesap üzerinden girmedim ben bu alana ama çok severek yaptım, yaptığım her şeyi. Çünkü millete hizmet etmek için çok büyük fırsattı ve çok önemli bir alandı.

Spor yapmaya vakit bulabiliyor musunuz? Dinlenmek için ne yapıyorsunuz?

Hafta sonları vakit buldukça eşimle beraber yürümeye çalışıyorum. Mümkün olduğunca kitap okumaya çalışıyorum. 

Sinemaya gittiniz mi yakın zamanda?

Vakit bulamadım ama gitmeyi çok istiyorum. İşimi seviyorum ama planlama problemim var onu başarmam lazım. 

Çocuklarınız kıskanıyor mu sizleri?

Şimdi büyüdüler. Onlar baştan çok anlamakta zorlandılar. Özellikle çocukken, bebekken ama şimdi baktılar ki bu bizim hayat standardımız ve ben onlara iyi bir manevi miras bıraktım.

Gaziantep'te doğmuş olmak, çocukluğunuzun burada geçmiş olması size ne kattı?
Gönül genişliği, birlikte yaşam kültürü, hoşgörü, daha geniş düşünebilme. Bu coğrafya çünkü böyle bir medeniyet.

Herkesin aklında bakanlık döneminizdeki yardımseverliğiniz kaldı, birçok insanın Fatma Annesi, ablası oldunuz. Belediye başkanlığında ise bu gömleği çıkarmamış gibisiniz, bu size fazladan bir iş yükü oluyor mu?

Uzman desteği alıyoruz. Sonuçta ben yöneticiyim problemi iyi analiz edip nasıl çözeceğim konusudna iyi destek almam gerekiyor. Mesela trafik ve ulaşımla ilgili çok ciddi problemler var. 

Siz hâlâ akıllarda “Sayın Bakanım” olarak kaldınız bence, yapılan projeler ve çok çalışmanızla özdeşleşti, size hitap ederken ben şaşırıyorum ne diyeceğimi örneğin...
 Burada da öyle. Bana “Bakan Başkan” diyorlar. 2.5 senede bu kadar yer bence bu kadar olur zaten.