Türkiye'nin kurtuluşu Ortadoğu'nun da kurtuluşudur

Çağımızın tefsir âlimlerinden 85 yaşındaki Şeyh Sabûni, Osmanlı Devleti, merhum Milli Görüş Lideri Necmeddin Erbakan Hoca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DAEŞ ve Fetullah Gülen grubu hakkında çarpıcı tespitlerde bulundu. Osmanlı’nın 700 yıla yakın İslâm’a hizmet ettiğini belirten Sabûni, “Türkiye’nin kurtuluşu, Ortadoğu’nun da kurtuluşudur” dedi.

Şer’i ilimlerin birçok alanında ve Kur’an ilimlerinde kendisini ispat etmiş ünlü müfessir Şeyh Muhammed Ali es-Sabûni gazetemiz Akit’e konuştu. Bir dönem Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanlığı yapan, Safvetü’t-Tefâsîr, Min Kunûzi’s-Sünne, Ravâ’i’u’l-Beyân fî Tefsîri Âyâti’l-Ahkâm’ın da aralarında bulunduğu 40’ı aşkın eseriyle İslâm dünyasına ışık tutan âlim Sabûni ile Müslüman coğrafyanın sorunlarını, Osmanlı’yı, Necmeddin Erbakan Hoca’yı, DAEŞ ve Fetullah Gülen grubunu konuştuk.

İslâm gençliğine kritik önerilerde bulunan Muhammed Ali es-Sabûni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti kadroları hakkında da çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye vatandaşlığına geçtikten sonra Muhammed Ali Sabuncu ismini alan ünlü âlimin Yalova’daki konutunda gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi istifâdelerinize sunuyoruz…

ALLAH (c.c.), OSMANLI’DAN RAZI OLSUN

Birçok kitabınızın ve ilmî çalışmanızın olduğunu biliyoruz. Okurlarımız için ilmî çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Osmanlı’nın yaptırdığı bir okulda okudum. Allah (c.c.), onlardan razı olsun. Sonrasında Ezher Üniversitesi, eş-Şerî’a fakültesini bitirdim. Sonrasında Mekke’de dini ilimler üzerine 30 sene çalıştım. Yargı bölümündeki tahassus eğitimini de tamamlayarak 1954’te Ezher’den mezun olarak el-Âlimiyye diplomasını aldım. Daha sonra Suriye’ye dönerek sekiz yıl sürecek olan tedris faaliyetlerinde bulundum. Sonrasında Suudi Arabistan’a göç etmek durumunda kaldım ve burada Mekke-i Mükkerreme Üniversitesi Eğitim Fakültesinde ve eş-Şerîa fakültesinde dersler vermeye başladım.  Miladî yılına göre 85, Hicrî’ye göre 87 yaşındayım. Allah rızası için okudum ve o ilimleri yaptım. O ilimlerle ilgili 50’nin üstünde tercüme ve derlemelerim var. Aynı zamanda Kütüb-i Sitte tefsirini yaptım. 

Osmanlı döneminde inşa edilen bir okulda okuduğunuzu belirttiniz. Osmanlı denilince aklınıza ne geliyor?

Osmanlılar 700 seneye yakın zamanda İslâm’a hizmet ettiler. Biz de onlara hürmet ve dua ediyoruz.

İSLÂM’I YAKİNEN BİLİP YAŞAMAMIZ GEREK

Günümüzde İslâm âleminin hemen hemen her bölgesinde yaşanan acı tabloyu nasıl yorumluyorsunuz? Kan ve gözyaşının sona ermesi için neler yapılması gerekiyor?

Müslümanlar, İslâm’ı tam hakkıyla anlamadıkları için bu olaylar mukadder. Bizlerin İslâm’ı yakinen bilip, yakinen yaşamamız gerekiyor. Ama biz maalesef İslâm’ı ne yaşıyor ne de yaşatıyoruz. Büyük şeyhlerimiz de var ancak o şeyhler de aynı yolda. Örneğin önceden el-Ezher Üniversitesi’nden ulemalar çıkardı ancak şimdi mezun olanlar Buhari’de olmasına rağmen hadislere sahih değil diyerek itiraz ediyorlar. Halbuki o hem Müsned’de hem Buhari’de var ancak yine de ters düşerek hadisin dışına çıkıyorlar.

Türkiye’de benzeri dînî yapılar var. Peki bunlarla mücadele için neler yapılması gerekiyor?

‘Bir şey kokarsa tuz, tuz kokarsa ney?’ Ulemalar ifsat olmuş. Onları da yerli tuzdan tuzlarsan tuz da kokmuş olur. Buradaki sıkıntı da budur. Ulemaların kendilerine dikkat etmesi ve çekidüzen vermesi gerekiyor. İnşallah Türkiye’de de her şey daha iyiye gidecek. Allah rızası için ilim yapılırsa ve Allah yolunda olunursa Allah da muvaffak eder. Allah rızası gözetilmezse yanlış olur. Bir husus da: Bütün âlimlerin ittifak ettikleri bazı şeyler var. Şeriat’a uygun yaşar, Şeriat ilmini de yayarsak o zaman iyi bir nesil, iyi bir gençlik ve iyi bir toplum yetiştirmiş oluruz.

GENÇLER İLMİ EHLİNDEN ALMALI

Geleceğimizin emanetçisi olan İslâm gençleri hakkında neler düşünüyor, hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

Hakikate göre İslâm’ı okumaları ve bilmeleri lazım. Gençlerimizin ilmi ehillerinden almaları gerekiyor. Çünkü ilim, ehlinden alınırsa faydalı olunur. 

Dini de sağdan-soldan alırlarsa beklenen gençlik olmaz. 

ERDOĞAN’IN ÇALIŞMASI ALLAH RIZASI İÇİNDİR

Günümüz şartları ölçüsünde Türkiye’nin mevcut konumunu, yapısını ve İslam dünyasındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Allah muvaffak etsin. Dîn-i Mübîn-i İslâm’ı öğrendiler ve onun üzerinde yol alıyorlar. Samimi ve ihlaslı olunursa inşallah Rabbim muvaffak edecektir.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere idareciler hakkındaki gözlemleriniz nelerdir?

Herkes Erdoğan’a dua ediyor. Özellikle Arap ülkelerinde O’na dua ediyorlar. Bazı yanlışlıklardan doğruya geçti, yanlışlıkları reddederek elinin tersiyle itti. Şu anda da çalışıyor. Çalışması da Allah rızası içindir. Bizler onun duacısıyız ve her zaman duacısı olacağız. İnşallah Türkiye’nin kurtuluşu bu şekilde olacaktır ve Türkiye’nin kurtuluşu Ortadoğu’nun kurtuluşu demektir. ‘Kurtuluş’ bağlamında yapılan hizmetler noktasında sizin kanalınız ve gazeteniz de kerimdir, sağlamdır ve iyi yoldadır. Allah muvaffak etsin.

DAEŞ GÜVENİLECEK HİZİP DEĞİL

DAEŞ ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Maazallah, dinin adına insanları kestiler ve biçtiler. Bunlarda hayr yoktur. DAEŞ güvenilecek bir hizip değildir.

GÜLEN DİNİ BİLMİYOR

‘Kâfire müşfik, Müslüman’a şedid’ bir yol izleyen Fetullah Gülen grubu hakkındaki yorumunuz nedir?

Euzübillahimineşşeytanirracim. Dini bilmemesine rağmen insanları etrafında topladı. Bazı insanların kalplerine de girdi ama Fetullah Gülen samimi biri değil.

ERBAKAN HEP ‘ALLAH’ DEDİ

Merhum Erbakan Hoca ile ilgili hatıralarınızın olduğunu biliyoruz. Kendisi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Allah rahmet eylesin. Kendisi hep Allah dedi ve İslâm’a hizmet etti. Kendisiyle beraberliğimiz de olmuştur. O milletin gönlünde yer etmiş birisidir. Erbakan için hâkimlerin kararı değil milletin gönlü daha hakimdir, en güzel hüküm orada yatar. Ondan sonra gelenler bu dini örtelediler ama sonrasında gelen talebeleri İslâm’a yeniden destek verip bu dini yaşatacaklardır.