Salon sayısı artıyor ama seyirci azalıyor

Şehir Tiyatroları’nı izleyen insan sayısında ciddi bir azalma vardır. İstanbul’un nüfusu ve salon sayısı arttığı halde, tiyatro izleyicisi sayısında azalma var!

Salon sayısı artıyor ama seyirci azalıyor
Salon sayısı artıyor ama seyirci azalıyor
GİRİŞ 03.05.2012 11:24 GÜNCELLEME 03.05.2012 11:24
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Fahrettin Dede'nin röportajı

Bu değişikliğin faydaları gelecekte daha da gün yüzüne çıkacaktır” sözleriyle eleştiren Yeşilbağ, halkın tiyatrodan uzak duruşunu ise “Kimse kendi değerlerinin aşağılanmasını istemez. Kendi değerlerinin aşağılandığı bir salonda oturmak istemez. Dolayısıyla ben bunu halkımızın bilinçli bir tercihi olarak değerlendiriyorum” sözleriyle açıkladı.İstanbul Şehir Tiyatroları'ndaki yeni uygulama çerçevesinde başlayan tartışmaları Üstün Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni İsmail Yeşilbağ farklı bir açıdan gazetemize değerlendirdi. Yeşilbağ “Şehir Tiyatroları’nın 98 yıllık tarihini incelediğimiz zaman bir grup azınlığın belirlediği bir tiyatro politikasıyla karşılaşıyoruz” dedi.

Şehir Tiyatroları Görev ve Çalışma Yönetmeliği’ndeki değişikliği siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu değişim zorunlu bir değişim olmştur. Şu zamana kadar, yani Şehir Tiyatroları’nın 98 yıllık tarihini incelediğimiz zaman bir grup azınlığın belirlediği bir tiyatro politikasıyla karşılaşıyoruz. Bunun halktaki karşılığı ne? Yüzde 1, yüzde 2... Böyle bir politika olabilir mi? İşte sırf bu sebeple yararlı olmuştur.

Tiyatro oyunları, halktaki karşılığa göre mi oynanır peki?

Şehir Tiyatroları’ndaki politikayı, çoğunluk onlarda olduğu için genel sanat yönetmeni ve etrafındaki bir kaç kişi oluşturdu şimdiye kadar. İstedikleri şekilde tasarrufta bulundular bugüne kadar... Ama bu 98 yılda halkın dertleriyle ne kadar hemhal olabildiler? Halkı ne kadar tiyatroyla buluşturabildiler? Bu değişikliğin faydaları gelecekte daha da gün yüzüne çıkacaktır.

Halk tiyatroyu çok seviyordu da; bu adamlar mı engel oluyordu?

Yok... Tirkiye’de tiyatro Cumhuriyet’in başından beri sürekli olarak halkın değerlerine aykırı tavırlar aldığı için halkın önemli bir bölümü tiyatrodan uzak durmuştur. Kimse kendi değerlerinin aşağılanmasını istemez. Kendi değerlerinin aşağılandığı bir salonda oturmak istemez. Dolayısıyla ben bunu halkımızın bilinçli bir tercihi olarak değerlendiriyorum.

Bu düzenlemeden sonra ne olacak peki?

Düzenleme sonrasında göreceğiz ki; Genel Sanat Yönetmeni ve onun vezirlerinin, elitist, seçkinci anlayışları son bulacak. Bugüne kadar alt tabakada olan yüzlerce oyuncu kendi yeteneğini sergileyemedi. Genel sanat Yönetmenleri, bugüne kadar o güzel koltuklara kendi yakınlarını, fikirdaşlarını seçtiler. Bir nevi kast yapısı uyguladılar bu güne kadar... Kendi istedikleri şekilde programları belirleyip uyguladılar.

Bazı tiyatrocular eylem yapıyor. Neye karşı çıkıyor bu adamlar?

Bu adamlar, ellerindeki imkanların paylaşılmasına karşı çıkıyor en başta! Şimdi sanatçılardan ve bilimadamlarından oluşan bir ekip oyunları seçecek artık. Yönetmelik işlerine gelmiyor...

Peki bu yönetmeliğin hayırlı bir sonuca ulaştığını nasıl anlayacağız?

Halkın seçtiği meclis üyelerinin isteği ne sizce? Bu, halktan gelen bir taleptir. Halk, artık tiyatroya da karışmak istiyor. Lenin ne yaptı, Stalin ne yaptı, Londra’da farklı bir şey mi uygulanıyor? Paris’te butik bir çalışma mı yapılıyor? Hadi gidin, Londra’da halkın istemediği oyunları sahneye koyun! Avrupa’daki sanatçılardan daha ilerici değiller heralde!

Bunlar, alt tabakadaki oyuncuları düşünmeyen bir ekip. Faşizan solun uzantısını Kültür Bakanlığı’nda da görüyoruz malesef! Türk Halkının vergileriyle beslenen Kültür Bakanlığı, bazı özel tiyatroları desteklerken bazılarına hiç de oralı olmuyor! Kültür Bakanlığı’nın yardım bütçesi dağıtılırken üreten tiyatrocular görmezden geliyor. Tiyatronun kralları ve vezirleri kendi aralarında oturup paylaşıyorlar. Şehir Tiyatroları’ndaki yapı da buna benzer bir şekilde işliyor işte! Yürüyen oyunculara sormak gerekiyor; Genel Sanat Yönetmenleri, bugüne kadar ne kadar savundu sizin haklarınızı? Kültür Bakanlığı’nın yardımlarını en çok içinizde yürüyen tiyatrocular almadı mı? Bütün bunların tartışılması gerekiyor...

Şehir Tiyatroları’nı izleyen insan sayısında ciddi bir azalma varT aklitçi bir tiyatro var Türkiye’de... Özgün olmayan, Türk topraklarının kokusunu barındırmayan bir tiyatro... Elitist anlayış var... Başarısız bir tiyatro görülüyor Türkiye’de... Heralde bunun sorumlusu, yönetmeliği değiştiren Belediye Meclis üyeleri değildir... Dar bakış açısına sahip, ‘Az olsun benim olsun’ diyen adamlar yüzünden Türk tiyatrosu bugün bu haldedir. Sorumluyu kimse başka yerde aramasın! Herkes önce kendini eleştirmeli, ondan sonra karşısındakini görmelidir.

Son yıllarda Şehir Tiyatroları’nı izleyen insan sayısında ciddi bir azalma vardır. İstanbul’un nüfusu her geçen gün arttığı halde geriye doğru bir gidiş söz konusu... Salon sayısı arttığı halde, tiyatro izleyicisi sayısında azalma var! Bugün özgün bir Türk tiyatrosu var mı? Diyebiliyorlar mı ki “Türk tiyatrosunu şuradan şuraya getirdik”? Hayır, hiç birini söyleyemiyorlar.

 (Yeni Akit)

YORUMLAR 1
  • pelin aydın 11 yıl önce Şikayet Et
    tiyatro'da düşüş. e bizler artık akp'nin şovunu izliyoruz.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Hamas: Müzakerelerde esnek bir tutum sergiledik ancak İsrail süreci uzatıyor
ABD hazırladı! Skandal rapora Türkiye'den tepki!